• yağmur atsız'ın cervantes'i anlattığı ilginç biyografik kitap. modern romanın en önemli kurucu metinlerinden don kişot'un ispanyol müellifi hakkında sanırım türkçe'deki en yetkin ve leziz metinlerden biri. hatta tek metin de olabilir.

    kitaptan öğrendiğimize göre miguel de cervantes saavedra, sadece bir edebiyatçı değil, inebahtı deniz savaşı'nda venedik saflarında türklere karşı savaşmış bir asker. üstad bu savaşta fena yaralanmış ve göğsünden isabet almış. bağrındaki iki kurşun yarasına ilaveten sol eli de yine bir osmanlı şarapneliyle parçalanmış ve sakat kalmış. bu yüzden kendisine inebahtı'nın tek kollusu lakabı uygun görülmüş. (cervantes'in kalem tutan sağ eline nişan almayıp don kişot'un edebiyat dünyasına gecikmesiz ulaşmasını sağlayan osmanlı levendi'ni buradan selamlıyorum.)

    yağmur atsız işte bu tarihî olayı ve bu muhteşem ispanyolu biraz nükteyle, biraz hicivle, biraz tarihle, biraz enaniyetle ama güzel bir türkçeyle, hoş bir üslupla anlatıyor.

    not: bu kitabı 1999 yılında alıp getirmeyen arkadaşım!!
    geçen süre içinde galatasaray uefa şampiyonu oldu, nihat kahveci golleriyle ispanya'yı salladı, türkiye dünya kupası üçüncüsü oldu, akp iktidara geldi, recep tayyip erdoğan attan düştü, fransızlar referandumda ab anayasasına 'hayır' dedi, rimi rimi ley faciası yaşandı. lakin sen daha kitabı getirmedin. lütfen ama lütfen kitabımı geri getir.
  • yağmur atsız'ın türkçe'de cervantes ile ilgili tek bir çalışma bile olmamasına öfkelenerek çalakalem yazdığı kitap. kendisi de inkar etmez bunu; cervantes uzmanı değilim ama türkiye'de cervantes uzmanı bulunmadığına da kalıbımı basarım der ve ekler: "onun için benim ukalıklarımla yetineceksiniz çaresiz. siz dünyaya nasıl bakarsanız dünya da size öyle bakar." 1997'de yayınlanmış ve bu aralar hiçbir yerde baskısı yok. demek ki yağmur atsız haksız değilmiş, bu kadar türkiye ile alakalı bir yazar için (ki kitaplarının hemen hemen tümünde bu topraklarla ilgili birkaç satır var) kitap yazılsa bile tekrar basılmasını sağlayamayacak derece ilgisizlik var. sahaflarda bile yok; o derece.

    kitabın sonunu nefis bağlamış yağmur atsız:

    --- spoiler ---

    bu kitap artık isterseniz burada bitsin! gerçi daha söylenecek söz var ama bitsin... çünkü zaman kısalıyor. şu anda 'istanbul kitap fuarı'na sadece, ama sadece 104 saat kaldı.!!! ben de istiyorum ki cervantes orada arz-ı endam eylesin! bu hakka ondan daha üstün biçimde sahib olan kim var aramızda, kim?

    'ben'im!' diyen beri gelsin...

    muhterem üstad! 426 yıl önce bir türk kolunuzu çolak etmişdi. 426 yıl sonra bir başka türk önünüzde saygıyla eğiliyor...
    tamam da üstad! sizin buna ihtiyacınız var mı?
    tabii ki yok...
    o halde ben bu kitabı kimin için yazdım?
    laf aramızda üstad, ben bu kitabı 'kelebek dişli kadın'ın bir tebessümü için yazdım... bir tek tebessümü için!!!

    mahviyyetle...

    --- spoiler ---
    (yağmur atsız dili ve yazım kurallarına sadık kalınmıştır)
hesabın var mı? giriş yap