• saban/karasabanın en ufak bağlantı parçası. boyunduruk ile saban okunun bağlandığı bölgede karmaşık bir yapı vardır. boyunduruğun ortasında kayışın oturması için bir oluk vardır. kayış eyef ile iç içe halkalar gibidir. eyef okun ucundan geçip, onu çevreleyip, dede alıcının belirlediği noktada oka dokunacak ve halka olarak çekecek, çekilecek yükü çekenin temsilcisi olan boyunduruğa aktaracak.

    okun üzerinde 3-4 tane sıralı delik vardır. bu delikler ince ayara yarar, sabanın toprağa giriş açısını belirler. dede alıcı bu deliklerden birine girer, affedersiniz sik kadar bir şeydir. ok ile eyef-kayış sisteminin bağlantı noktasını oluşturur, çengel gibi birbirine bağlar. dede alıcı kayış - eyef kompleksinin pimi gibidir. ama şeklen çengel değildir, bir karış uzunluğunda düz bir tahta veya diğer deyişle kalınca çöptür. (çöp de sik simgelerinden biridir.) böylece güç öküzlerin bedeninde üretilip omuzları üstünden boyunduruğa aktarılır, oradan kayış - eyef - dede alıcı dizgesiyle sabanın okuna, oktan kılıç ile bağlandığı sabanın enekine, enekten de sabanın alt ucundaki saban demirine.

    saban demirinin şekli kendine özgü haçımsı bir dörtgen, ucu sivri. sivri ucundan güç yeniden toprağa dönüyor. toprak evladına bağrını kaşıtıyor, şöyle bir hava aldırıyor. veya kendini yardırışı sanata konu olan ensest, taurus'un* toprak anayı döllemesi. klasik sabanı böylece şeklen iyice gözden geçirdik.

    çok ufak bir parça olduğu halde kritik kavşakta duruşu ve işlevselliği köylüyü dede alıcıyla ilgil benzetmelere çekmiştir. insanlar onlar için havanın hoş olduğunu ama vazgeçilmez olduklarından devreden çıkarlarsa onlardan sonrasının tufan olduğunu anlatmak için dede alıcı gibi aradan çıkıveririm, görürsünüz hepiniz gününüzü derler.
hesabın var mı? giriş yap