*

  • eroin denen illete alismis, bir sure kullanmis ve birakmaya cabalayan kisilerin, basarili olmalarinin ardindan, yasadiklari drami ibreti aleme ders olsun diye anlattiklari kitaplarin genel adi.
  • eroin güncesi, bir hayatın, o hayatın kahramanı tarafından bırakılmış özeti. bir ömrü dolduran şeylerin bazen bir veda mektubu gibi içten bazen bir protesto gibi sert anlatımı. ölüme yaklaşan bir insanın yaptığı son hesaplaşma. bazen bir intikam bazen bir tavır. “bu hayata tanıklık eden ve bir kadavra olmayı kendine yediremeyen birinin yaşantısının somut bir ispatı... “

    ve anlattığı gerçek bir hayat olduğu için çok farklı yerlerde durup ayrı ayrı noktalardan seyredilebilecek bir fotoğraf. bir noktadan gördüğünüzü başka bir noktadan bakınca göremediğiniz girintili çıkıntılı bir fotoğraf... böyle olunca bu kitabı “şunu anlatıyor” diye özetlemek insan hayatını iki sayı arasındaki çizgiyle anlatmaktan farksız...
  • uyusturucuyla ilgili yapilmis hersey gibi yalnizca ozendirici, kimseyi hic mi hic ilgilendirmemesi gerektigini dusundugum eserlerden biri daha.. bak ben ne kadar zavalliyim uhuuu'den farkli bir sey olamayacak insan tipinin sovudur. beni veya baskasini ilgilendirmemesi gereken sey ise bu kisinin nasil oldugudur. (ben ona babannem niye oldu , nasil oldu anlatiyo muyum , diye sorasim gelir) uyusturucunun neden kullanilmamasi gerektiginden cok , uyusturucunun neden kullanildigi konusu daha aydinlatici daha ise yarardir , zannimca..
  • normal olmayan insanların normal olanlara ne kadar kızdığının ama normal olmayı da ne kadar çok istediklerinin görülebildiği kitap
  • kanat günerin hayatını ve eroinle olan ya$antısını anlattığı kitap. yazıları bitirip daha kitap basılmadan son vuru$unu yapmı$tır...
  • "elimde enjektör öylece kalakaldım. çok klasikti, ama ben de arkamda bır seyler bırakmalıydım. en azından olumu tercih ettiğimi bilmeliler dıye dusundum. aslında hıckımseye hıcbır sey borçlu değilim; alısverişi keseli çok oldu. ama son kez bir iletişim denemesi yapabilirim. uzaya gönderilen, hedefi yüz yıllarca ısık yılı uzakta olan sinyaller gibi.

    "ne yazacagımı dusunurken yaslanıp ecelimle ölmek ıstemıyorum ama nasıl baslayacagımı da bılmıyorum. soyle baslasam mı mesela: 'hey millet, ben olmeye karar verdim, niye biliyor musunuz çünkü yasım 27'e geldi dayandı ve benim gibiler daha fazla yasamamalı. allah korusun ya ölmeye değil de, üremeye karar verseydim! neyse ki aklım hala basımda, sahneye girmem gereken yeri ayarlamadım ama çıkmam gereken yeri biliyorum. kendinize iyi bakın, kötu alıskanlıklardan uzak durun.' "

    diye baslayan kanat guner kitabı. ilk baskısı 97'de era tarafından yapılan guncenin 6.45 baskısı da sağda solda mevcut bildiğim kadarıyla. bir de soyle bir sey var (bkz: ada 4-4910)
  • okuduğumda inanılmaz etkilendiğim, rüyalarıma giren, beni korkutan üzen bir kitaptır
  • ortaokul yıllarında ablamın kitapları arasında bulup, meraktan bir çırpıda okuduğum ve yaşadıklarına çok üzüldüğüm ablanın kitabı.
    diğer taraftan kitabın geçtiği yıllarda hakim olan köprüaltı kültürüne de hayran kalmıştım orası da ayrı. şu anda sökülü durumda bulunan eski haliç köprüsü ne kıyak mekanmış meğer.
  • kitabın son sayfasına geldiğinizde gözyaşlarınızı tutmanız imkansızdır.

    --- spoiler ---
    ve bitti, perde!
    --- spoiler ---
  • aslında bir günceden ziyade günce ve kurgu karışımı bir kitaptır. kitapta geçen bazı bölümler aslında yaşanmamış ama çok iyi kurgulanmıştır.
    mb yayınevi'den çıkan yeni baskısı kitapta geçen kişilerin şu anda neler yaptıklarını içeriyor.

    --- spoiler ---

    a.q parmaklarını kesip, kanıyla son resmini bitiren, eroinle intihar eden ressam hala yaşıyormuş.

    --- spoiler ---

    kanat bizi hafiften sikmiştir, gene de okuması zevkli oluyor. kim bilir nereler gerçek nereler atmasyon.

    edit: yazdıklarıma bir daha baktım da: bu kitap beni çok acayip etkiledi, yerden yere vurdu; sanki beğenmemişim gibi bir intiba oluşmasın sakın. yayınevinin kitaptaki notuna göre kitaptaki bazı yerler kurguymuş, ama çok az heralde
hesabın var mı? giriş yap