• güzel olmayıp kendini güzel sanan kadınlara göre çok daha takdir edilesi kadındır. zira gitgide tamamen görselliğin ön planda tutulduğu günümüz koşullarında, bununla baş etmek için yapacağı şeylerin farkında olan kadındır aynı zamanda. madem çirkinim ve değiştirme imkanım yok ''o zaman daha çok okuyayım, kendimi geliştireyim de başka artılarım olsun'' tarzı hedefler edinebilirler kendilerine. bunun doğrultusunda da donanımlarının farkında olup kendine daha çok güvenen kadın profili çizebilirler. bu durum, dış görünüşe endeksli erkekleri ne kadar cezbeder orası ayrı konudur.
    (bkz: istisnalar kaideyi bozmaz fakat bozabilir de)
    bu bayanların tam tersi şekilde düşünüp güzel olmadıkları için hayata küsenleri de söz konusudur.
  • 1 adım öndedir.
  • iki türü olan kadın.
    birincisi; güzel olmadığının farkında olup bunu hazmedebilmiş ve güzel olmak için harcayacağı enerjiyi farklı alanlarda kendini geliştirmek için kullanmayı tercih eder.
    diğeri ise güzelliği hayatının merkezine koyar ve sürekli anlamsızca bunun mücadelesini verir. bu arada güzel kadınlardan da içten içe nefret eder.
  • "önemli olan iç güzelliği " diyip ona göre davranıyorsa çok da fena durumda değildir. o da yoksa durum sıkıntılı bir hal alabilir.
  • gideri olmayan kıza gider yapmakla ilgili numaraları, boş iltifatları, klişe lafları yemez. kırk yılda bir gargara yapabilir.
  • (bkz: kendisiyle barışık olmak) ve fakat etraftakilerle değil.
  • gözlerim çok güzeldir.

    gerçekten güzeldir. babam karaçaydı. kendi gözleri kahverengiydi ama genetik mirasını bana ve kızkardeşime devretmişti rahmetli. şimdi beyazından çok mavisi olan oyuncak bebek gözleri gibi gözlerim var. gözlerimi o kadar çok severim ki hayatta çok çok istediğim bir şey olursa şöyle derim ekseriyetle: "bunun için gözlerimin rengini bile verebilirim."

    uzun ve düzgün bacaklar bunlardan biridir mesela... ya da iri göğüsler... ya da elmacık kemikleri ve çıkık bir çene... pürüzsüz bir ten... bembeyaz inci gibi dizilmiş dişler...

    güzel olmadığımın farkındayım ve bu değiştirebileceğim bir şey değil. 34 yaşındayım. boyum 153 cm. 42 kiloyum. bu, kalabalıkların içinde kaynayıp gidecek varlığı istesem de geliştiremem. elbette bir kaç operasyonla elmacık kemiklerimi ve çenemi doldurtabilir, dişlerimi yaptırabilir, göğüslerimi büyütebilirim. ve size bir şey söyleyeyim mi, çok da güzel olurum o zaman... ama içime sindiremem. çünkü onca operasyonu yaptırdıktan sonra herkes güzelleşir zaten. birbirimizin kopyası androidler olarak geziniriz ortada. ayrıca her ne kadar zaman zaman canımı sıksa da sırf güzel olmak için bunca acıya katlanmayı da gururuma yediremem açıkçası...

    off ne bileyim...

    güzel değilim ben, 0-5 yaş dönemini saymazsanız da hiç bir zaman güzel olmadım... muhtemelen hiçbir zaman da olamayacağım. ama bunun bilincinde olmak beni "olgun" ya da "akıllı" yapmıyor. sadece daha mutsuz yapıyor. çünkü eğitimi, kültürü, sosyal statüsü ne olursa olsun, kadın dediğin güzel olduğunu düşünmek istiyor. ve bir kez güzel olmadığınızı anladığınızda artık dönüşü olmuyor. bildiğiniz bir şeyi silemiyorsunuz...

    güzel olmayan ve bunun farkında olan kadın hayata biraz kırgındır... yani, ben öyleyim en azından...
  • alttan alır, kapris yapmaz, anlayışlıdır ve en önemlisi gelirken bira getirir.
  • haddini bilendir.
  • sevimli olduğunda ısrarcıdır. bu ısrar neden anlayamadım gitti.
hesabın var mı? giriş yap