• en komik dostoyevski karakterlerinden biri. budalayi icsıkıcı bir kitap olmaktan kurtarir desek yeridir. bu palavraci eski asker yazarin mizah duygusunun en bariz orneklerinden de biridir ayrica. kitabin bir yerinde soyle bir hikaye anlatir: efendim, general bir gun trende iki ingiliz hanim ve bir kopekle seyahat ediyormus. hanimlardan biri purosuna laf etmis bir kac kez, ama bizimki orali bile olmamis. derken kadinlardan biri yerinden firlamis ve puroyu generalin elinden kaptigi gibi pencereden disari firlatmis. general hic istifini bozmamis ve bir kac dakika sonra kopegi kadinin kucagindan cekip almis ve pencereden atmis. (general bu hikayeyi anlattiktan sonra ortaya cikar ki, bu olay aslinda bir fransizin basindan gecmistir ve butun gazeteler bunu yazmistir.)
  • henüz on yaşındayken napoleon bonaparte'ın birinci adamı olmuş; engin tecrübeleri, üstün cesareti ve rusluğuyla yol göstermiş, imparator hıçkıra hıçkıra ağlarken dert ortağı olmuş büyük reyis, dava adamı.
  • bir dostoyevski karakteridir.

    o kadar anlamıştır ki anlattıklarını; yaşamış birinden daha çok hak etmiştir belki de yaşamış olmayı. kitabın en sıradan olmayan aynı zamanda hayatın en sıradan karakteridir benim için.
    bizlerden tek farkı hikayelerini anlatıyor oluşudur belki de.

    (bkz: budala)
hesabın var mı? giriş yap