2320 entry daha
  • bundan sonraki bölümlerde sırtında pelerinle gezmesini tavsiye ediyorum azem efendiye.
  • --- spoiler ---

    azem'in kızı belli ki zengin olmuş. jeep ile kardeşinin mekanının önüne gelmeler, iyi ayakkabı ve kıyafet görseli bunu doğrular nitelikte. şimdi de, rehabilitasyon merkezinde yattığı dönemde, arcan gümüşkaya diye zengin bir çocukla sevgili olduğu bilgisi geldi. muhtemelen kız bağış falan da yaptığı için merkezin müdiresi sır gibi saklıyor konuyu. ayrıca piraye'nin iş insanlarına konuşma yaptığı etkinlikte de ayaklarını gördük, demek ki cemiyete dahil olmuş. allah bilir piraye tanıyor ama adı sanı değiştiği için kimse kim olduğunu bilmiyor tabii. piraye vasıyasıyla azem'in karşısına çıkabilir kız.

    --- spoiler ---
  • “biz dilber'le ayrıldık”.

    yav zaten beraber miydiniz abim?
    kız odana gelip saf saf konuşuyodu sen de azarlıyordun sahne bitiyordu.
    ya da sen pavyona gidiyodun dilber oynuyodu. psikopat psikopat bakıp içkini içiyodun sahne bitiyodu.

    böyle ilişki mi olur? seyirciye bir duygu kırıntısı bir ilişkimsi görüntü mü verdiniz de ayrıldık diyosun?.

    hayır sevişmeni gösteremiyorsun rtük var da bir duygusal sahne bir elele yürüme bile gösteremedin?

    buz dulborlo oyroldok.
  • 50 kere diyoruz çıkma teklifi geri gelsin,inatla direniyorsunuz. dilberle azem ne ara sevgili oldular ne ara ayrıldılar anlamadım amk.

    geçen hafta en iyi bölümlerinden biri olmasına rağmen reytinglerde ciddi düşüş var. böyle uzatmaya ve şiirsel konuşmaya devam ederlerse de reyting düşmeye devam eder. bazı konuları çok uzatmadan bağlamak lazım.

    ayrıca uyuşturucu bağımlısı bir kız var. anasını o öldürmüştür. kızı da korumak amaçlı üstüne almıştır gibime geliyor.
  • gençliğinden beri takip ederim yılmazı..

    edebiyata bakışını yorumlarını hep takdir etmişimdir. pratik/ince zekası, kelime oyunları, skeç yazarlığı, sineması falan hep hoşuma gitmiştir.

    doğu anadolu kültürünü tanıtması ve çizgisini bozmaması takdir edilesidir. bu sebeplerle severim, hayranıyım.

    yapımlarında 3 kelime bir şey der..sizi yarım saat düşünceye gark eder. yaptı yine yılmazlığını dersin!

    bu dizinin seyircilerinin çoğunluğu, benim gibi yılmazın sadık hayranları olduğunu düşünüyorum.

    ancak yılmaz artık bize hainlik etmeye başladı. sadakatimizi kötüye kullanıyor!

    dizi bi türlü ilerlemiyor! yok arkadaş..ilerlemiyo..sinir bozucu olmaya başladı artık..yine yapacak yılmazlığını diye geçiyoruz ekranın karşısına..yok! hic bi şey çıkmıyor.

    bi aldatılmış hissiyle kalkıyoruz ekran karşısından !

    zaten reklamlar boğuyor...bide iki sefer oyun..2 şarkı..mırmır derken bölüm bitiyor! konuda ilerleme yok!

    zaten dilber gittikçe çekilmez bi hal alırken...bi de ilerlememesi..düzgün olan moralide bozuyor. yavaş yavaş yılmazdanda soğumaya başlıyorum.
    bakış açım değişirse..sonra ki yapımlarına ne saygım, ne ilgim olacak!

    tamam ticari hedeflerin var ama..bizim gibi senelerdir seni gizli takip eden hayranlarında var.

    onları darlayarak bu yapımda ticari hedeflerine ulaşabilirsin..ancak ..gelecek yapımlarda hayal kırıklığına uğrayabilirsin!

    oysa usta bir senaristsin..her hafta sallarsın ekranları..kolayınamı kaçıyorsun?

    artık soğuduğum, iyi olan sinirlerimi geren dizi...
  • yayınlandığı günden bu yana yaklaşık 31-32 saat mesaisi var.ben hayatımda bu kadar çok şey konuşulup bu kadar az şeyin anlatıldığı başka bir şey görmedim.bu ketum dizi resmen ''hiçbir şey anlatmamak'' üzerine kurulmuş

    ne kadar da çok ''şey'' dedim değil mi azem hocam? bak burdan da bi 10-15 dakikalık aforizma malzemesi çıkar.
  • azem'in eşini kızının öldürmüş olma ihtimali çok yüksek. bu durumda azem'in işlemediği suçu üstlenmiş olması da mantıklı hale geliyor.
  • ortasından ya da sonundan başladığı lafları anlamayanları inceden küçümseyen, telaffuz ve imla konusunda ışık saçan başrol, dizinin 12. bölümünün 52.35 saniyesinde dilimize sübrüz olmak kelimesini kazandırmış.

    ilk mevzuya örnek olarak:
    -ne kadar da uzunlar değil mi?
    -ha ney? anlamadım...
    -ağaçlar ağaçları diyorum...
    (demedin ki)

    -böylesi daha rahat değil mi?
    -ne rahat? nasıl, anlamadım?
    -kravatımı diyorum böyle bağladım da onu diyorum
    (bunu da demedin ki)

    bir demet tiyatroda da benzer replikler çoktu.
  • harry potter gözlükleriyle kadınların aklını başından alan azem'in, rotayı yeniden hesaplaması ve piraye'ye doğru u dönüşü yapması bir erkek olarak bana bile: "ah şu erkekler" dedirtti.

    ayrıca bu öyle sert bir dönüştü ki, direksiyon mili yerinden çıktı, direksiyonun dişli kutusundaki bütün dişliler kırıldı.
  • hayat bazen basittir:
    kurtler abazanlikta uzay millettir, zengini fakiri okumusu cahili sonradangormesi; hepsinde sinirsiz qari sinirsiz uckur seysi var.
    kurt yilmaz da bundan mustesna degil. ımkan var, sonradan gormelik var, kurtluk de var, eee helva yapsanaaa helva yapsanaaa.
    ha hakkini yemeyelim, gencliginde kaliteli isler de cikardi ama neticede hamur belli.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap