• ibmin en son calismalarindan bir tanesi. bilgi islem kaynaklari havuzu.
    (bkz: butterfly grid)
  • (bkz: grid.org)
  • sistem uzerindeki server ve bilgisayarlarin tek bir sebeke uzerinde birleserek guclerini paylasmasi, ve bu sayede hiz ve performanslarini arttirmasi.
  • oracle 10g application server tarafından desteklenen çalışma şekli
  • bilgisayar kronolojisinde bir sıçrama: grid computing

    dünya üzerindeki her dört kişiden biri hayatının bir bölümünde kanser hastası olacak. yüksek ölüm oranı, varolan tedavilerin yan etkileri ve tedavilerin yüksek masrafları bu hastalığı araştırmalar için en önceliklilerden biri yapmaya rahatlıkla yetiyor.
    kanser tedavisi için bir ilaç bulmak, en basit anlatım şekliyle potansiyeli yüksek olan proteinleri denemek, birbirleriyle olan ilişkilerine bakmak ve en aktif olanları bir üst seviyeye geçirip, orada tekrar kendi aralarında eşleştirmekten oluşuyor, bir bakıma hangisinin kilidi açacağını görmek için elde olan bütün anahtarları denemek gibi, sadece kanser araştırmalarında dünyadaki bütün anahtarların sayısından daha fazla seçenek var. yoğun bir elemeyle bile, olasılıkların sayısı kullanılabilecek olan protein başına iki yüz milyondan daha fazla. bütün olasılıkları denemek, en gelişmiş supercomputer’larla bile, şu anki araştırmacıların çocuklarının araştırmanın sonunu göremeyeceği anlamına geliyor.
    gelecekte her zaman bu tip hastalıkların çözümünün bulunmuş olacağını, dünyanın daha yaşanılabilir bir yer olacağını düşündük, ama aslında bunun sorumluluğu da biraz bu günlerdekilere düşüyor. ve bu süreçte yer almak için doktor ya da araştırmacı olmamıza gerek yok, grid sayesinde bu katkıyı evimizden bile yapabiliriz.
    grid teknolojisinin lokomotiflerinden biri olan united devices, bulunduğu yer ya da sahip olduğu kaynaklar ne olursa olsun, internete bağlı her şahıs ya da organizasyona varolan işlemci, uygulama, veri, network gibi kaynakları güvenli bir ağda birleştirme imkanı tanıyor. başka bir deyişle, bu proje sayesinde devam etmekte olan araştırmalara para ya da zaman bağışlayacağınıza işlemci gücü bağışlıyorsunuz. sonuç ise, united devices kanser araştırma projesi ve şarbon araştırma projesi dahilinde 6.300 yıllık hesaplamayı 14 gün gibi rekor bir sürede gerçekleştiren sanal bir süperbilgisayar. bu mucizenin nasıl gerçekleştiğini görmek için grid teknolojisine biraz daha yakından bakalım:
    türkçe’de, ızgara ya da şebeke gibi karşılıkları olan “grid” kelimesinin ismini verdiği teknoloji aslında bu iki kavramı da içinde barındırıyor. grid’in avantajı fiziksel olarak ayrı yerlerde bulunan birçok bilgisayarın birbirine bağlanarak ortak bir işlemci gücü ve veri saklama alanı havuzu oluşturması ve bu havuza bağlı her bilgisayarı büyük bir süperbilgisayarın parçalarından biri haline getirerek kendi performanslarının çok üzerine ulaşmasına olanak sağlaması.
    grid’i, bilgisayar kronolojisinde bir atlayış olarak görebiliriz. günümüzün bilgisayarları, on sene öncesinin süperbilgisayarlarından kat kat güçlü, normal bir bilgisayar artık yüz gigabyte’a yaklaşan bir saklama kapasitesiyle geliyor ki, bu da doksanların başında bütün bir bilgisayar merkezinin toplayamadığı bir hacim. göreceli olarak yavaş sayılan adsl bağlantıları ise 1985’te sanat eseri sayılan 56kbit’lik bağlantılardan kat kat daha hızlı. grid teknolojisiyle bilgisayarın yapmasına imkan verilen performans artışı sayesinde, geleceğin hızına ve kapasitesine bugunden ulaşmak mümkün. en azından, gelinmesi hayal edilen nokta bu, çünkü henüz grid bir rüyanın başlangıcı olmaktan öteye gitmiş değil.
    rüyaları gerçekleştirmek için bir araç olarak tasarlanan grid’in kendisi de şu an için bir hayalin parçası. dünya üzerinde, united devices ya da seti@home gibi çeşitli uyarlamaları gerçekleşmişse de, grid teknolojisi varılmak istenen noktadan şimdilik çok uzakta. bugün, çoğu grid küçük ve araştırma bazlı; henüz büyük bir okyanusun sadece kıyısındalar. gelecekte ise, bütün bu bilgisayarlar birleşecek ve grid’in bilimin emrine sunduğu tek bir motor olarak hizmet verecek. petaflop’larca işlem gücünü, petabyte’larca veriyi, dünya üzerindeki birçok simülasyon ve modelleme programlarının yanısıra, uydular, teleskoplar, alıcı ve vericiler gibi diğer araçlar ve bütün bu kaynakları keşfetmeniz ve yönetmeniz için gereken kaynakların emrinizde olacak. asıl rüya, bu kaynaklarla neler yapabileceğiniz.

    grid’in çeşitli kullanım alanları:
    • temel parçacıklar ve onların arasındaki etkileşimler üzerinde çalışabilmek için yüksek enerji fiziği’yle uğraşanlar yakında yılda 10 petabyte veri üretecekler, ve binlerce fizikçi bu bilgiler üzerinde çalışmak isteyecek. işte grid’in ideal bir kullanım alanı.
    • bundan on sene önce, bijologlar için bilgisayarda tek bir molekülü simüle etmek büyük bir olay olurdu. şimdi proteinlerle etkileşimlerini görmek için binlerce molekülü canlandırmak istiyorlar.
    • uydular aracılığıyla uzaydan gelen resimler gibi, gönderilmesi gereken verinin ebatlarının çok büyük olduğu durumlarda grid teknolojisi işlemleri verinin olduğu bilgsayarda yapmaya olanak sağlayacak.
    • jeologlar, atmosferdeki ozonun oranını uydudan gelen gözlemlerle tutuyorlar. sadece bu iş için, uzaydan yere günde yüz gigabyte kadar veri alıyorlar.
    • insanın genetik kodunun sırlarını çözmek için dna’mızı oluşturan ve türümüzün karakteristik özelliği olan üç milyar çeşit kimyasal üniteyi incelemek tonlarca verinin birleştirilmiş bilgisayarlarca incelenmesi olmadan mümkün olmazdı.
    • evrenin bildiğimiz şeylerin kütlesinden arda kalan, yüzde 99.6 lık bölümünü oluşturan karanlık madde’nin (dark matter) araştırılması,
    • bir kilometrekareye kadar detaylı anında hava durumu tahminleri yine grid teknolojisiyle mümkün olacak gelişmeler.
    • bu ve benzeri bilimsel amaçların yanı sıra, birleşmiş milletler, dünya bankası gibi uluslararası organizasyonların ve hükümetlerin sorumluluğunda olan ekonomik planlama, şehir planlaması, doğal felaketlerle mücadele gibi alanlarda da grid’den faydalanmak mümkündür.

    sonuç olarak, grid sayesinde karmaşık bilimsel hesaplamalar yapmak yapmak isteyen akademisyenler, yer ve zaman kavramı olmaksızın ortak bir havuzdaki işlemci gücünden, verilerden, örneklerden ve hatta benzer tecrübelerden yararlanma imkanı buluyorlar. ister karmaşık küresel ısınma modellerini hesaplayan bir meteorolog olun, ister yerçekimi deneyleri yapın, grid ile tanışmanız, düşük güçlü bir bilgisayar ile yüksek potansiyeli olan merkezcil verilere ve hesap gücü yüksek sistemlere ulaşmanıza olanak tanıyor.
    grid’in bir başka avantajı da, kullanmak istediğiniz programı kendi bilgisayarınıza kopyalamak zorunda olmayışınız. diyelim ki, moleküler simülasyon yapmaya ihtiyacınız var, bunu yüklemek yerine zaten çalışmaya hazır bir meslektaşınızın bilgisayarından kullanabilirsiniz. ya da, daha kolayı grid sizin için bu programın kurulmasının ve çalıştırılmasının avantajlı olacağı bir kaynak bulabilir. aynı şekilde, değişik kaynaklardan gelen verileri analiz etmek için onları bir bilgisayarda toplamanıza da gerek yok. eğer bu kaynaklar grid ağına dahilse, verileri o bilgisayarlarda işleyip sadece sonuçları inceleyebilirsiniz.

    elbette, bütün bunları düşünürken grid’in gerçekleşmesine henüz daha zaman olduğunu ve bu hayallerin önünde bazı önemli sorunlar bulunduğunu hatırlamamız gerekir. bu sorunlardan en büyüğü elbette grid ağına bağlanacak olan birçok bilgisayarın birbirleriyle uyumu. bu konuda yapılan çalışmalar en önemlileri middleware, globus toolkit, global grid forum gibi birkaç başlıkta toplanabilir.
  • (bkz: seti at home)
  • (bkz: grip)
  • kısaca, grid fikrini beş ana başlıkta toplayabiliriz. bunlardan ilki, kaynakların paylaşımı, grid’in anafikri, amacı. ikincisi bu kaynaklara güvenli ulaşım, bir grid ağının içeriden ya da dışarıdan gelebilecek her türlü saldırıya karşı korunaklı olması. bu konun üzerinde, özellikle globus toolkit’deki programlar aracılığıyla halen yazılım seviyesinde çalışılmakta. en az güvenli ulaşım kadar önemli olan bir başka nokta da kaynakların kullanımı, bir organizasyon içerisinde grid’in getireceği avantajın eşit dağılıyor ve herkesin emrine sunulu olması. dördüncü önemli konu mesafenin ortadan kalkması, gerek kaynakların gerek bilimsel enstrümanların araştırmacıların yanıbaşındaymış gibi kullanılmaya müsait oluşu, üstelik bu yakınlığın sadece ekipmanla sınırlı kalmayıp aynı zamanda uzak mesafelerde benzer projelerde çalışan insanların kolaborasyonunu arttırması. beşinci ve son nokta ise açık standartlar, grid kavramının herkes için aynı şeyleri ifade etmesi, kullanımın her yerde aynı olması, middleware, grip, global grid forum gibi organizasyonlarca üzerinde çalışılan bir konu.
  • grid’in tarihçesi: bilgisayarları grid tarzında birbirine bağlama fikri yeni çıkmış değil aslında, grid’den önce de, wisconsin universitesi’nde condor isimli proje hayata geçmiş. aslında yerel ağlar için düşünülmüş olan condor sistemi bütün bilgisayarları ortak bir kaynak olarak sırayla kullanmak prensibi üzerine kurulmuş ve ilerleyen zamanlarda condor-g ismini alarak globus toolkit aracılığıyla grid’le de iletişim kurmaya başlamış. codine (computing for distributed network environments) ise önce almanya’da bulunmuş olmasına rağmen daha sonra sun microsystems’e geçmiş. condor’a benzeyen bir ortak kaynak prensibi içinde olan codine şu anda sun grid engine adı altında açık kod olarak intenette sunulmakta ve geliştirilmeyi beklemektedir. başka bir proje olan nimrod ise avustralya’da, 1994’te, yerel bir ağ üzerindeki bilgisayarların benzer işlemleri yapmasına olanak sağlamak için kurulmuş. bu sistemin de, condor gibi, grid’e ulaşmak için globus toolkit’i kullanan nimrod-g isimli bir versiyonu vardir. bunlardan başka, sadece bilgisayarları ethernet kartlarıyla birbirine bağlayıp daha önce sadece pahalı süperbilgisayarlarda mümkün olan miktarda yüksek güç elde etme prensibi üzerine kurulu olan küme (cluster) yöntemiyle çalışan beowulf da grid’in atalarından biri sayılabilir. halen, bilimsel projelerde grid sistemleri beowulf’tan faydalanmaktadır. grid terimin yaygınlaşması ise amerika’daki ulusal süperbilgisayar merkezi’nin (ncsa) eski bir müdürü olan larry smarr’a ithaf ediliyor.
    grid, tarih içinde gelişimini de bir yandan network sistemlerinin hızındaki artışa borçlu. bundan on sene önce, işlenmesi için başka bir bilgisayara veri göndermek saçma olurdu, çünkü gönderim sırasında geçen sürede zaten elimizdeki bilgisayar gereken işlemleri yapabilirdi. grid teknolojisinin sinir sistemi olan network sistemlerindeki her gelişme, ortaya çıkan sanal süperbilgisayarların bütünlüğünü arttırdığı için son derece önemli. ayrıca, eldeki bilgisayarların hızının artması da bir grid bütününün performansını etkileyecektir, mesela japonya’daki dünyada askeri amaçlar için kullanılmayan en hızlı bilgisayar olarak bilinen nec yerküre simülasyon makinesi saniyede 40 teraflop hızına ulaşabiliyor, 10 terabayt hafızası ve 700 terabayt saklama alanına sahip. bir de high performance technical computing (htpc) diye adlandırdığımız çok yüksek teknoloji ürünü bu tip bilgisayarların sizin grid’inize katıldığını düşünün.
    sonuç olarak, grid teknolojisi bilgisayarlar, veritabanları, aletler ve techizatlar gibi kaynakların sanallaşmasıyla sanal organizasyonları destekleyen, doksanlı yıllarda gelişen meta hesaplama, dağınık bilgisayar sistemleri, paralel bilgisayar sistemleri, peer-to-peer networking gibi gelişmelerin, önemi gitgide artan ortak çalışma ortamlarının bir sonucudur.
  • grid çeşitleri:
    hesaplama gridleri birçok kullanıcının aynı anda değişik işleri yapabilmesine olanak sağlamak için birçok bağımsız bilgisayarı tek bir kaynak haline getirirler.
    veri gridleri dağıtılmış birçok bilgisayardaki saklama alanlarında bulunan verilere güvenli, transparan ya da uzaktan ulaşım imkanı verirler.
    görsel gridler ise karmaşık hesaplama sonuçlarını kolayca anlaşılabilecek grafiklere dönüştürürler.
    ulaşım (access) gridleri ise hesaplama, veri ya da görsel gridlere ve gereken programlara ve uygulamalara heryerden güvenli ve web-tabanlı bir ulaşım sağlarlar.
hesabın var mı? giriş yap