hayal kırıklıkları tamirhanesi

• para kazandırabilecek bir girişim olduğunu düşünüyorum. ne de olsa çekirdekten yetişme bir ustayım. işlek bir yerde küçük bir dükkân olsa yeter. yanıma getir götür işleri yapacak bir de çırak bulursam tamamdır.
• - evet, buyrun, nedir hayal kırıklığınız?
  + hayali bey, insanlar arasında sevgi yok.
  - sana ne amk. muhabbet tellalı mısın? sıradaki!
• - evet, sizin hayal kırıklığınız neydi?
  + hayali bey, ben birini sevdim de alamadım.
  - ya amaan, alıp da n'olacak lan? karı dırdırı, kaynana zırıltısı, çocukların gürültüsü patırtısı... öff, içim daraldı yeminle. çok şanslısın köftehor, allah seni seviyor. sıradaki!
• - evet bayım, hoş geldiniz, nedir problem?
  + gökyüzündeki ufacık bir kırlangıçtan bile daha mutsuzum, hayallerim paramparça.
  - kırlangıçlar mutsuz muymuş ki?
  + hugo öyle diyor.
  - hugo'nun amk.
  + deja vu!
• + merhaba, hayali bey'e bakmıştım?
  - buyrun benim?
  + aa! hiç hayalimdeki gibi değilsiniz! tam bir sukut-u hayal.
  - o bizim ehliyetimizin göstergesidir işte. sıradaki!
• - evet buyrun hanfendi, neydi hayaliniz, nesi kırıldı? başka bir deyişle, ne olmasını istediniz de olmadı? hatta şöyle de sorabiliriz, ne istediniz de vermediler?
  + bazı haksızlıklar oldu.
  - allah kahretsin o bağzı şeyleri.
  + kadınca bazı dertlerim var. utanıyorum. annem gibi ölmüş olmayı isterdim. fakat, annem gibi genç yaşta ölmekten de korkuyorum. beni anlayacak biri çıkar mı acaba?
  - ben biraz anladım sanki. adınız neydi, sevgi mi?
  + ah! nerden bildiniz, nasıl anladınız?
  - benim işim bu.
• + sevdiklerimle anlaşamıyorum.
  - sevmediklerinle anlaşabiliyor musun peki?
  + ne gezer, hele onlarla hiç anlaşamıyorum.
  - o zaman ibnelik sende hocam, hiç kusura bakma.