• akademisyen kimliğiyle tanıdığımız murat koç'un ilk romanı. "ahmet hamdi tanpınar'ın son savunması" üstbaşlığıyla kısa süre önce çıktı. aslında koç, kitabına doğrudan roman dememiş, "zaman zaman romana yaklaşan bir üslup"tan söz etmiş; klasik bir roman kurgusu beklemeyin o yüzden.

    tanpınar'ın kendisiyle, roman kahramanlarıyla, uyuyabilmek için aldığı "nembutal"le, karagöz'le, hayatındaki çeşitli hamdi'lerle, rüyalarıyla, dostlarıyla yaptığı son hesaplaşmayı anlatıyor "her şey bana karşı". tanpınar'ı bilenler, ona yabancı olmayan bir üslupla karşılaşacaklar ve neyin neye karşılık geldiğini anlayacaklar. yakından bilmeyenler için de koç, kitabındaki tanpınar göndermelerini dipnotlandırmış.

    tanpınar'ın kahramanlarından behçet ve suat'a ayrılan kısmı gerçek bir hesaplaşmaydı, çok beğendim. zaten behçet'i mahur beste'de de severim, güzel yazılması hoşuma gitti. bana kalırsa kitabın yıldızı, kitabın en sonundaki "ölüm" başlıklı metin. kurguya göre tanpınar, abdullah efendi nasıl ki kendi cenazesine katılıyorsa ben niye kendi ölüm nutkumu kendim yazmayayım diyerek bu metni kaleme alıyor. çok çarpıcı bir metin. tanpınar'ın çok sevdiği kelimeyle söylersek bir "hülâsa" gibi.

    öte yandan yayınevi* keşke biraz daha özenli bassaydı kitabı, kapağı, mizanpajını özensiz buldum.
hesabın var mı? giriş yap