• babası bir çatı ustası, babasının 9 çocuğundan biri. daha küçükken çok yetenekli olduğu belli olur ve 25 yaşındayken paris’e gelir. sonrasında da akademi’ye üye kabul ediliyor. yalnız akademiye üye olurken hep bir rütbe de veriliyor; hangi tür ressam olacağını seçmen lazım. greuze de janr ressamı oluyor ve 1755’te resimlerini salon’da yani devlet resim sergisinde sergiliyor. fakat daha o sırada janr resmi o kadar ön planda olmadığından dolayı bir çok eleştirmen "bu kadar yetenekli bir ressam niye böyle ikinci derece konularla yeteneğini harcıyor" diye üzülüyor kendisine.

    resimlerinde genel olarak aile namusu, pişmanlık, günah, iç huzur gibi temaları ele alıyor. bunlar öykücülüğün ve duygusallığın ağır bastığı resimler. resimlerinde kendi oluşturduğu hikayeleri anlatıyor. dolayısıyla bu tip töresel resimler hayata yeni bir bakış açısının, yani o dönemin fransasındaki burjuvaların bakış açısının ve yeni bir ahlakçılığın* başlangıcı oluyor. burjuva kesimi greuze’ün resimlerini çok beğeniyor çünkü o resimlerde sarayın, yani dönemin soylularının eleştirisinde bulunuyor. burjuva tarafından watteau’nun, boucher’in yada fragonard’ın anlattığı soylu kesimlerin yaşantısının bir ahlak çöküntüsü olduğu düşünülüyor. dolayısıyla greuze de onları eleştiriyor diye beğeniyorlar aslında. o dönem fransa’nın en sevilen sanatçısı oluyor greuze. bir nedeni de o dönemde gravürlü albümler, kitaplar vasıtasıyla bu resimleri herkes görme olanağını buluyor, çağdaş öyküler anlatıyor resimlerinde. son derece de anlaşılabilecek öyküler bunlar; ifadeler, jestler çok açıklayıcı.

    greuze pek çok resim sergilemesine rağmen en fazla başarıyı “köyün yavuklusu/evlilik kontratı” ile yakalıyor. 1761 salonu’na kabul edilmiş bir resim bu. o dönem fransa’sında yoksullar dışında, düğün töreninden önce noter huzurunda evlilik akdi bir kontrat imzalanır ve kızın ailesi damada drahoma verir. bir tür karşı tarafa maddi katkıda bulunmak amacıyla yapılan bir şey ve o dönem fransa’sında da var. hem kontrat yapılıyor, hem drahoma veriliyor. dolayısıyla resme bakıldığında, taşra evi boucher’de gördüğümüz gibi soylu evi değil fakat arkada hizmetkarlar var, dolayısıyla varlıklı bir ev. kontratı imzalayan noterin evdeki en saygın ve önemli kişi oldğunu başında şapkasıyla oturmasından anlıyoruz. ondan sonra ailenin diğer fertleri göze çarpıyor. aşağı yukarı 6 tane çocuğu var ailenin ve baba hem bir yandan damadının eline drahomayı vermiş, bir yandan da ellerini açmış gelin kızı methediyor. anne kızını gönderdiği için üzgün, küçük kız kardeşi ise ağlıyor. genç kızı biraz mahcup bir şekilde göstermiş fakat bir yandan da evleneceği çocuğun daha evlenmediği halde koluna girmiş elini tutuyor.

    sol alt köşedeki tavukları besleyen ise evin diğer küçük kızı. oğlan çocuğu ise noteri inceliyor. sol arka taraftaki ailenin büyük kızı birazcık kıskançlıkla ve hasetle kız kardeşini izliyor, evlenmemiş çünkü. hepsinin ayrı ayrı hikayesi var, böyle bir sahne bu. ailenin de o dönem için varlıklı bir aile olduğunu notere verilen önemden anlıyoruz. bu arada greuze de bu resmi yapmadan bir iki yıl önce evlenmiş. dolayısıyla ondan esinlenerek bu resmi yapmış olabilir. bunun yanı sıra o dönem eleştirmenlerin doğrudan doğruya hikayeyi anlattığı salon eleştirileri var. ayrıntılı olarak resimdeki hikaye eleştirmenden dinlenebiliyordu yani. bu resim de o döneme özgü bir çok şeyi içinde barındırdığı için burjuvalar açısından çok büyük ilgi görüyor.

    1963 salonu’na ikinci bir resim geliyor: "felçli ve çocukları". bu ikinci resim büyük olasılıkla köyün yavuklusu'nun devamı diye düşünülüyor. yine benzer bir mekan ve dekor var. yine bir hizmetkar var fakat baba burada felçli. yıllar geçmiş yaşlanmış, felç olmuş ve bütün ailesi etrafında şefkatle toplanmış. damat felçli babaya yemek yediyor, çocukları bir şeyler taşıyor, biri yastığını düzeltiyor. anne burada kulakları ağır işittiği için babaya doğru eğilmiş, baba bir şeyler söylüyor. o dönem resimle ilgili yazılı eleştirilerden de bir takım yorumlar geliyor yine. bunlara göre evlenen genç kızın elindeki kitap incilmiş. incil okuyormuş fakat şimdi dikkatle babaya bakıyor. yani burada da aile değerleri, ailelerin yaşlılara olan sevgisi, şefkati yansıtılıyor. yine burjuva ahlak değerleri vurgulanıyor. dolayısıyla çok beğenilen bir resim bu fakat konusu biraz karamsar. greuze bu resim için çok büyük bir fiyat talep ediyor. bundan dolayı kimse satın almıyor. sonunda bunu 1765'te rus çariçesi katherina satın alıyor.

    her şey çok iyi giderken 1767’de kraliyet akademisi sekreterinden bir mektup alıyor greuze. mektup şöyle; akademiye kabul edilirken bir eser sunmak zorundalar. aslında akademiye kabul edildikten sonra 6 ay içinde sunması gerekiyor. fakat greuze 12 yıl bu eseri vermiyor. akademi sekreteri de eğer artık sunmazsan senin salonda resim sergilemene izin vermeyeceğiz diyor. onun üzerine greuze tarzında bir değişiklik yapıyor. büyük olasılıkla "ben janr resminde ilerleyemeyeceğim. akademideki yüksek kademelere daha çok tarih resmiyle ulaşılıyor" deyip tarih resmi üzerine çalışmaya başlıyor. sonunda da 1769'da septimus, severus ve caracalla isimli çalışmasını akademiye sunuyor. tabi o dönem kıyametler kopuyor. vay böyle bir janr ressamı böyle bir resmi nasıl ele alabilir bilmem ne deniliyor. figürler açısından son derece yanlışlarla dolu bir resim onlara göre. akademiye kabul ediyorlar etmesine ama janr ressamı olarak. greuze tarih ressamı olmak istediği için çok kızıyor ve akademiyi terk ediyor. bir daha da salon sergilerine katılmıyor.

    çıkan anlaşmazlık sonunda iyilik yapan kadın isimli çalışmasını kendi atölyesinde sergiliyor. resimde hasta biri var. felçli değil, elini uzatmış çünkü. arka tarafta bir rahibe görünüyor. mekan fakir bir mekan, o dönemin güzel kıyafetlerinden giymiş soylu bir kadın var. kucağında tuttuğu küçük kız elinde para tutuyor. bu ev yaşlı hasta adamın evi, fakir düşmüş bir soylu gibi kendisi. bunu da arkadaki duvarda duran kılıçlardan anlıyoruz. soylu kadın hasta adamı büyük ihtimal rahibe yoluyla tanımış. rahibe de onu aileye yardım etsin diye getirmiş. dolayısıyla resmin adı da iyilik yapan/iyi işler yapan kadın olarak kalıyor ve çok beğeniliyor.

    greuze yapıtlarını resmi devlet sergilerinde değil, başka yerlerde sergiliyor. ve dahası bu devlet resim sergilerinin açıldığı sıralarda, louvre sarayında bir atölyesi var. bu sergilere tepki olsun diye atölyesinde özel sergiler açıyor. son zamanlarda yaptığı yine çok beğenilen resimlerinden bir tanesi ise babanın bedduası. askeri bir kariyer yapmak için* evini terk eden bir genç var resimde. baba da herhalde işlerinin devam etmesini istiyor ve oğlunun gideceği için beddua ediyor. resimlere bakıldığında çok renkli değil. onun dışında el kol hareketlerine bakıldığında da jestlerin son derece önemli ve anlatıcı olduğu görülür. dolayısıyla seyirci hem resmin isminden hem de resimdeki el kol hareketlerinden konuyu kavrayabiliyor. bunun bir de cezalandırılan oğul isimli devamı var. oğul herhalde kariyerinde pek başarılı olamamış, baba da felç olmuş. anne de bak babana ne yaptın der gibisinden önüne geçmiş işaret ediyor. genel olarak herkesin ağladığı, son derece dramatik bir resim.
hesabın var mı? giriş yap