• yazın ki para kazanmaya devam edeyim (bkz: kanzuk trump)
  • sözlüğü dört bir yanının trollerle kaplandığı, bilgiye ve yoruma erişmenin imkansızlaştığı şu günlerde tekrar tekrar söylenmesi, duyurulması gereken yakarıştır. bugün bilginin kutsallığını özümsemiş ama sözlüğü trollere terk etmiş yazarlar; savaş ve onursuzluk arasında seçim yapmak zorundaydı. onlar onursuzluğu seçtiler ama yine de savaşmak zorunda kalacaklar. eminim ki troller kapılara dayandığında yapabileceğimiz tek şey korkusuzca savaşmaktır, eminiz olunuz ki sığınaklara kaçmak değildir.
    prens v. fatih'in; ekşi sözlüğün girişinde tarihçilerle ayak üstü toplantısında ağzından şunlar düşüyordu;
    "we shall go on to the end. we shall fight in ekşi, we shall fight on facebook and youtube, we shall fight with growing confidence and growing strength in whatsapp, we shall defend our sözlük, whatever the cost may be. we shall fight on the entries, we shall fight on the topics, we shall fight in the fields and in the streets, we shall fight in the hills; we shall never surrender."
  • tarihte bugün butonuna tıklayıp eski başlıkları gördüğümde sayıkladığım slogan.
  • birileri yazarların ne istediği ve en önemlisi ekşi sözlük için öncelikli konuları masaya yatırmış, olumlu baktığım değişim.
    sadece insanların büyüyüp gelişip ihtiyaçları artmaz, iletişime geçilen her ortamın büyüyüp gelişmesi beklenilir. bu bakımdan yenilikler heyecan verir.
    kıvrak kararlar almak ve uygulamak iyidir. yoksa nasıl ekşi sözlük bir ilk arasına girip sonradan olan diğerleri daha hızlı büyüdüyse (zaman, coğrafi konum olarak aynı şartlara sahip oluğunu düşünmüyorum) zamanı yakalamalı, zenginleşmeli ve kurallarından sapmadan genişlemeli, ulaşmalı.

    great again cümlesinin çoğu kişide alerji yaptığı bir yıldayız. nerde o eski ekşi sözlük yazacaklar yine olabilir.
    alışkanlıkları bırakmak zordur, hatta uzun süre sizi kontrol eder.

    edi...
  • neden türkçe değil diye sormadan edemiyor insan. türkiye'de mi hayatta bu sözlük yoksa ingiltere'de mi belli değil.
  • (bkz: again derken)
  • işte!.. sözlüğü eski günlerine döndürmenin formülü :
    """"""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""""
    1- debe adımı, yerinde ve isabetli bir adımdır.. ama, yetmez...

    2- entry odaklı değil.. yazar odaklı reformlar şarttır..
    ....."ekşi sözlük yazarların omuzunda yükselecektir"....
    ....."hiç iyi yazarla kötü yazar bir olur mu..?"....
    peki, iyi yazarla kötü yazar nasıl bir birinden ayrılacak... ya da daha doğru bir ifadeyle kötü yazarlar out olurken iyi yazarlar nasıl in olacak.? tabii ki,

    d e m o k r a s i

    ile.. tamamen ekşi sözlük ahalisinin ve ekşi sözlüğe giren okurların yazarları oylayabildiği yeni bir sistem mümkündür... bu sistem sayesinde ekşi sözlükten ülke gündemine oturan performanslar çıkarılabilir.. hatta, gündem belirleyen işlere imza atılabilir..

    ana-akım medya maalesef ne ülke çıkarlarını, ne de türk halkının çıkarlarını gözetebilecek durumdadır. bu türkiye için kötü olduğu kadar ekşi sözlük için fırsattır.. türk halkına gerçekleri söyleyebilecek bir mecraya had safhada ihtiyaç vardır...

    ..."gerçekler türkiye'yi özgürleştirecektir"...
    ..."türkiye bu gerçekler üzerinde yükselecektir"...

    peki, bu yazar odaklı demokrasi sistemi nasıl olabilir.. ve nasıl işletilebilir...?

    bir kere, profil sayfasındaki nick name etrafındaki istatistikler baştan aşağı değişmelidir... sadece ne zaman kaç entry girdiği değil.. ayrıca aldığı toplam fav, şukela sayıları ile
    ...."yazar kalitesini puanlayan yeni iki oylama daha"...
    istatistiklere eklemlenmelidir..

    işte!. bu iki yeni oylama yeni sistemin ve reformların bel kemiği olmalıdır.

    3- .................yeni sistem....(1)................
    pekii, bu reformların bel kemiği olabilecek yazar odaklı oylama nedir,
    neye göre yapılır,
    ve nasıl uygulanabilir..?

    nasıl yazarlar okudukları entry altındaki " y e ş i l . d a m l a " yı tıklayıp fav'larak entry yüceltiyorlarsa..

    yeni reformda " m a v i . b o n c u k " ya da " n a z a r . b o n c u ğ u " vererek yazarı yüceltebilmelidir..

    fakat,,, her yazarın günde 1 tane nazar boncuğu takma hakkı olmalıdır... 24 saatte bir boncuk.. kullandı.. kullandı... kullanmazsa hakkı yanmalı... binlerce yazar arasından sadece bir yazara, o da o gün performansı olan bir yazara kullanılabilmelidir.. yoksa. entry girmemiş, hatta sözlüğe bile girmemiş yazara "nazar boncuğu" takılamamalıdır..

    bu nazar boncuğu sistemi ne getirecektir..?

    k a l i t e
    ve
    e t k i n l i k

    fav ve şükela sistemi yazarları çok entry girmeye, ve sözlük avamının hoşuna gidebilecek sloganvari, tweet benzeri mesajlar yazmaya teşvik etmektedir.. sol frame sistemi kartopu effect ile avam popülasyonunu önemli kılmaktadır.. olabilir twitter da burdan yükseldi... ama, yetmez, daha iyi olabilir.. hem zaten bunun için bir twitter var..

    .............oysa ekşi sözlüğü, ekşi sözlük yapan iki güç var.........
    -...birincisi bazı yazarların orantısız zeka kullanımı..
    -...ikincisi diğer mecralarda rastlanamayacak yetkinlikte uzman yazarlara sahip olması..
    neredeyse her mesleğin ekşi sözlükte etkin ve yetkin temsilcileri var... elbette gerçek hayatta olduğu gibi dandik ve kofti uzmanlar da sürüsüne bereket... lakin öyle entry'ler var ki, sözlük dışı alemde kaynak gösterilmeden ganimet niyetine üniversite paper'larında, medya mecralarında, ticari iş hayatında yağmalanmaktadır...
    ________________
    işte!.. bir yazar... zeka ve uzmanlığıyla kalitesini entry performansına yansıtabildikçe, her şapka çıkarttığı yazarın o günkü boncuk tahsisatını hak edebilmelidir. yazar sözlük'te faal oldukça sonradan farkedenlerin boncuklarını da günlerce toplayabilmelidir.
    """"""""""""""""""""
    özetle, mavi boncuk, ya da nazar boncuğu sistemi "ekşi sözlüğün körelmeye yüzlüymüş öz gücünü" harekete geçirmelidir...

    tabii ki, suistimaller olabilir... mavi boncuk yolsuzlukları yapılabilir.. badiler birbirilerine anlaşmalı, karşılıklı boncuk al gülüm-ver gülüm ahlaksızlığına tevessül edebilir... fakat,, bu tür suistimalleri nick altında ifşa ederek affetmeyecek olanlar da yine sözlük yazarları olmalıdır...

    nazar boncuğu ya da mavi boncuk entry area'da değil yazar adı tıklandığında gelen yazar profili sayfasında nick name'in hemen önünde olan kocaman bir boncuk olmalıdır.. eğer o gün bir performansı olmuşsa capcanlı renkleri olan bir boncuğu da isminin solunda parlamalıdır.. tıklandığında altındaki istatistik sayısı bir artacak ve boncuğun rengi solarak mükerrer oy verilmesini engellenmelidir.
    yanlışlıkla tıklayan ya da fikrini değiştiren o gün bitmeden verdiği oyu tekrar tıklayarak geri alabilmelidir.. alttaki sayı bir azalırken boncuğun rengi tekrar canlanmalıdır.. oy veren de o günlük boncuk verme hakkını fikrini değiştiren başka bir yazara yönlendirebilmelidir... gün bittiğinde o oyu geri alma hakkı kalmamalıdır.. zira yeni günle birlikte nasılsa yeni bir oy verme hakkı doğacaktır..

    nazar boncuğu sistemi çaylaklar için de uygulanabilmeli.. çaylakların yazar olma süreçlerinin hızlandırılmasında kullanılabilmelidir.

    tabii ki, çaylağın oyu ile yazarın oyu eşit olmamalıdır.. sözükteki (çaylak sayısı/yazar sayısı) oranı çarpan olarak kullanılabilir.. yani bu oran mesela o gün 4 ise, 4 çaylak tıklaması ancak bir mavi boncuk edebilmelidir.. oran 7 ise 7 çaylak tıklaması bir boncuk olma hakkı kazanmalıdır...

    aynı şekilde entry'leri gözükmeyen çaylakların gözüken profilinde de boncuk olmalıdır... ve o boncuk çaylaklar tarafından tıklandıkça bir boncuk olacak, yazar tarafından tıklanırsa 7 boncuk değeri taşımalıdır..
    boncuk alan çaylak ile boncuk almayan çaylak bir olamayacağı için... boncuk alamayan çaylaklar sittin sene yazar olamamalıdır... yazar olan çaylakların boncuk sayıları o gün itibarıyla oran 7 ise 7'ye bölünmelidir...

    4- .................yeni sistem....(2)...............
    şimdiye kadarki tüm uygulamalar.. "ödül" mekanizması üzerine idi.. oysa, ödül kadar "ceza" da sistemleri ayakta tutan asli unsurlardır...

    "havuç" ne kadar sistemin motivasyonu ise
    "sopa" da o kadar sistemin dizginidir..

    ekşi sözlükte yakın zamanda devreye giren "engelle" butonu aslında müthiş bir dinamizmi de içinde barındırmaktadır.. fakat, bireysel kullanımdaki etkinliği kollektif yarara henüz dönüştürülmemiştir.. oysa, dönüştürülebilirdir.. ve en az, fav/şükela/boncuk sistemi kadar ekşisözlük üzerinde geliştirici rolü olabilir.. şöyle ki..

    küfür eden, hakaret eden, rahatsız, arıza sözlük yazarı "engelle" butonuyla sadece bir yazar için yok sayılmakla sınırlı kalmamalı... bu engelle sayıları nick name profil sayfasında nick name başlığı altındaki ikinci satırda (birinci satır şimdi kullanılan toplam, aylık, haftalık, günlük entry sayıları) toplam şükela sayısı, toplam fav sayısı ilave olarak yazarın alnına sürülmüş kara bir leke olan engelle sayılarına da yer verilmelidir.

    yani pozitif oylarda
    .......beğenme şükelası için yukarı yönlü ok
    .......favori için yeşil damla
    .......nazar için mavi boncuk istatiskleri

    negatif oylarda

    ........beğenmeme şükela için aşağı yönlü ok
    ....... başlık engellememlerine karşılık siyah damla
    ........yazar engellemeleri için kara leke istatistikleri kullanılmalıdır...

    ve nasıl yazarın nick name'nin önünde(solunda) pırıl pırıl "nazar boncuğu" varsa, ve boncuğun altında iftihar sayıları varsa,

    nick name'in arkasında(sağında) kap kara "kara leke" simgesi de olmalı, ve lekenin altındaki sayılar utanç sayıları olarak.. iftihar sayılarını dengelemelidir..

    tıpkı iyilik ve kötülük meleklerinin tuttukları defterler gibi, yazarın günah ve sevaplarının göstergesi olarak, profil sayfasına giren bir kişi... nick name hakkında hemen bir performans, bir kalite fikri edinebilmelidir.

    ve bu fikir,
    onun bunun subjektif fikri değil,,,
    binlerce, onbinlerce sözlük yazar ve çaylaklarının özgür iradesiyle her gün verdikleri kanaat oylarının
    cari bileşke değeri olmalıdır...

    bu değerin basit bir istatistik olarak kalmaması için de;
    ......bir ödül olarak bir kazanç kapısına açılabilirken
    ......bir ceza olarak da çaylaklığa düşüş sonucu doğurabilmelidir...

    5- .................yeni sistem....(3)...............
    .....................ekşisözlük zararlılarıyla mücadele
    . """""""""""""""""""""""""""""""""
    yazar alımları kadar,

    -kazara yazar olmuş,
    -yazar olduktan sonra sapıklaşmış,
    -entry ile küfür eden ve terör estiren,
    -özel mesajla tehdit ve rahatsız eden,
    -zombi gibi engelle engelle bitmeyen
    - ............;..........
    ekşisözlük zararlılarıyla mücadeleye de önem verilmelidir...
    ve bu mücadelenin kesintisiz, etkili ve sonuç alan bir sistematiği olmalıdır..

    bu sistematikte "engelle" fasilitesi kilit rol oynayabilir..

    bunun için de bu fasilite, görsel bir sembolü de olan "engelle butonu" faydalı modeline evrilmelidir...

    bu modelde engelle butonu sadece engelleyen değil,
    her engelleme ile bir damga vurularak yazar profiline "kara leke" olarak sürülmelidir..

    kara lekesi olan yazarların "yüz kızartıcı suç" işlediği hemen anlaşılmalıdır...

    her damga profilindeki "kara leke" sembolünü büyütmeli, büyüyen kara leke büyüye büyüye bir zombi figürüne dönüştüğünde ekşisözlük zararlısı "lanetlenerek" önce çaylak, çaylak olarak da damga yemeye devam ederse çaylaklık payesi de elinden alınıp sözlük'ten ihraç edilmek suretiyle,,,

    yazamayan, zararsız bir "sade okur" olarak kazanılmalıdır..

    bu sistemin kötüye kullanımı nasıl engellenebilir..?
    """"""""""""""'""""""""""""""""""""""""""""""""""

    pekiii,, bu ekşisözlük zararlıları bu engelle butonunu kullanarak gerçek yazarlara zarar vermeye kalkarsa ne olacak...?

    bir kere her damga hemen büyük bir kara lekeye dönüşmemeli... kalıcı değil, hatasından dönenler için geçici bir leke olmalıdır.. hatasında ısrar eden ve çok sayıda yazarın damgalamasını hak edenlerin profiline sürülebilen bir leke olmalıdır...

    ısrar ve süreklilik ile leke ancak zombi figürüne dönüşüp yazarı lanetlemelidir...
    münferit ve haksız damgalamalara itiraz ve temyiz mekanizması da,
    en az damgalama mekanizması kadar etkin çalışmalıdır..

    hem ayrıca, profilindeki kara lekesi belli bir büyüklüğe ulaşmış ekşisözlük zararlısının "engelle butunu" kullanma yetkisi, yani "damgalama" hakkı ilk iş olarak elinden alınmalıdır...

    temyiz başvurularında
    damgalanan bilmese de ekşisözlük tarafından bilinen damgalayana bir mail ile sebep gösterilmesi istenmelidir.. belirli bir süre zarfında sebep gösterilmezse, o kişi için engelli kalmasına rağmen "damga" ekşisözlük tarafından kaldırılabilmelidir..

    hangi yanlışların sebep gösterilebileceği
    ekşisözlük panosunda ilan edilmelidir...
    -"eleştiri tahammülsüzlüğü ve entry beğenmememe"
    -"yazarlar arası küfür ve hakaret içermeyen söz dalaşları"
    -"....,....."
    bireysel olarak engelleme sebebi olabilir ancak,
    damgalama sebebi olamaz diye listelenmelidir.

    liste kuralları açık olmasına rağmen hatalı olarak damgalamakta ısrarcı olanın engelle butonu yetkisi kaldırılmalıdır.

    bu arada
    "ekşisözlük panosu"
    yeni bir reform olarak
    "gündem" ile "tarihte bugün" arasına eklenerek sözlük ahalisine faydalı sabit bir hizmet olarak hayata geçirilmelidir..

    son olarak, bu ekşisözlük zararlısı arıza tiplerin karekterleri itirazdı, temyizdi normal yazar hassasiyeti olan mekanizmalara pek müsait değildir.. zamanla elenir giderler...

    6- .................yeni sistem....(4)...............
    gelelim reformların en önemli adımına...

    türkiye'nin dünyaya örnek en önemli sosyal medya projelerinden olan ekşisözlüğü, küresel oyuncu yapacak, dünyaya ihracına olanak sağlayacak ayağına...
    yani finansal reformuna...

    ekşisözlük başlangıçtaki idealist yazarların rolünü inkar edemez...
    o iyi insanlar, güzel atlarına binip, çekip gitmiş olabilirler.. küsmüş olabilirler..
    hem onları paşa paşa sözlüğe geri getirmek ,
    hem de sisteme onlardan daha iyi yazarlar kazandırmak mümkündür..

    sözlük artık milyonlarca dolarlık piyasa değeri olan bir mecra.. reklam alan, para kazanan bir mecra... bu kazancın yüzde 51'ini, aylık gider olarak yukarıda ayrıntılarıyla açıklanan performans sisteminde hak eden yazarlarla paylaşmazsa

    ö z g ü r
    ve
    b a ğ ı m s ı z

    bir geleceği olması imkansızdır.. ya hükümet, ya iş çevreleri, ya da küresel aktörler gelir ve satın alır.. olmadı hile ve cebren el koyar... performans sistemini yazar maaş ödemesine endeksleyen formülasyon pekala mümkündür.. youtube'un bile bir ödeme sistemi var..

    hele bu dinamik yazar mevcuduyla
    ekşisözlüğün makul ve mantıklı bir ödeme sistemi kurması haydi haydi mümkün...

    üstelik sözlüğün yazarlarına verdikçe kendi gelirlerini katlayarak arttırması apaçık bir dünya gerçeğiyken...
    böyle bir yolu düşünmemesi, denememesi
    "hep bana, sadece bana" aç gözlüklüğüyle daha az kazanmaya razı olması
    en hafif tabiriyle bindiği dalı kesmektir...
  • ""eh işte" oldu; o da olumlu...""
hesabın var mı? giriş yap