• dünya'da ne kadar az şeyi tecrübe edeceğinizin farkındalığıdır.

    işte buradasın. başta kaybolmuştun, fakat sonra kendin için dünyanın bir haritasını karalamaya, hayatının dış hatlarını çizmeye başladın. ve tıpkı ilk kaşifler gibi, er ya da geç haritadaki boş alanlarla mücadele etmek zorundasın; şuana dek hiç yaşamadığın deneyimlerle. bir tarafın, orada ne olduğunu öğrenmek için hala can atıyor. nihayetinde bu sorular kendi ağırlıklarını yaratırlar ve gündelik hayatında belirli belirsiz görünmeye başlarlar. tek bir adım atmak için kapatmak zorunda olduğunuz milyarlarca kapı, şimdiye dek hiç yapmadığınız ve yapmaya bile yaklaşmayacağınız bütün şeyler, göze alınmış ya da alınmamış bütün riskler, bilet almadığınız bütün uçak seferleri, sadece üzerine hayaller kurabileceğiniz uzaklıkta yanmakta olan gördüğünüz ışıklar. güçlükle kaçındığınız bütün alternatif geçmişler, kafanızın içinde uykuda olan bütün fanteziler; şuanda bulunmakta olduğunuz yerde olmak için vaz geçtiğiniz her şey; yanlış şekilde var edilen sorular cevaplanamaz durumdadır. evrenin ne kadar küçük bir kısmını gerçekten gördüğümüz ilginçtir. tek bir bedene, tek bir mekana ve tek bir zamana sıkışıp kalmışken, olup bitene ayak uydurabilmek için kaç tane varsayım yaratmamız gerektiği ilginçtir. hayatın bu denli büyük bir kısmının geri planda yer edindiğini açıklayabilmek için icat ettiğimiz kaç tane bahanenin olduğunu görmek ilginçtir. her hangi birimizin böylesi ilginç bir dünyada kendini evindeymiş gibi hissetmesi ilginçtir.

    haritaların bilmediğimiz yerlerine canavarlar karalarız; çünkü varlıklarını huzur verici buluruz. onlar uçurumun kenarında beklemektedirler; ve bizleri önümüze bakmaya zorlamaktadırlar ki bilinen dünyada huzurlu şekilde yaşayalım. en azından bir süreliğine.

    fakat birileri ölüm döşeğinizdeyken size sorsaydı -burada, dünyada yaşamak nasıl bir şeydi? diye, belki de verilebilecek en dürüst yanıt:

    -ben, bilmiyorum. bir kerede geçip gittim, fakat hiç gerçekten orada olmadım.

    olurdu.

    kaynak
  • binlerce zaman, binlerce mekan, binlerce suret içinden o an, orada, o kişi. diğer bütün olasılıklar asla sahnelenmeyecek bir oyunun sonsuz tekrarı olarak zihnimizde devam eder kendi gerçekliğinde...
  • bir seferde tek bir yerde olmak ya da tek bir vücutta sıkışmış olma düşüncesi ile duyulan hayal kırıklığı.
  • tek bir vücuda sıkışmış olduğunu farketmenin ifadesidir. aynı anda bir çok yerde olamamaktır. bu farkındalığı yaşadığınız an dumur olursunuz. her şey çok az gelmeye başlar bu hayatta. bir şeyler hep eksiktir.

    bununla paralel olduğunu düşündüğüm bir ifade daha var. occhiolism. bunda da bakış açınızın aslında ne kadar dar olduğunu farkedersiniz. hayata veya bir olaya baktığınızda aslında sadece evin bir penceresinden bakıyormuşsunuz gibidir ve bunu farkettiğinizde herşeyi daha iyi anlayabilmek için çatıya çıkmak istersiniz mesela.
  • benden 3 tane olsaydı da biri okula, biri işe gitse, ben hep eğlensem hissi değil de hem okula, hem işe, hem sosyal hayata aynı anda ulaşsam keşke hissi. daha doyurucu.
  • özgür ansiklopedi onedioya da konu olmuş:
    (bkz: https://www.google.com.tr/…dio.com/amp-haber/566822)
  • insanın yaşayabileceği sınırsız alternatif varken tek bir yolu yürümesi ve ruhunun geride bıraktığı tüm bu ihtimaller için acı çekmesidir. şu dünyadaki varlığımızın en güzel ifadesidir.
  • kendi varlığımın bilincine vardığım andan beri, 'varlığının bilincinde olduğum en büyük hayal kırıklığı'nın kelime ifadesidir.
    sonsuz alternatif içinde tek bir şey olmanın verdiği iç sıkıntısı...
    neden bu? neden birden çok şey değil de özelikle bu?
hesabın var mı? giriş yap