• miho sasaki tarafından 1994 yılında icat edilmiş. bu abla (o zamanlar 29 yaşındaymış), küçükken çıkartmaları ne çok sevdiğini ve özellikle japon kızlarının kendi fotoğraflarını çekme hastalığını harmanlayıp bu konseptle gelmiş. fakat o zamanlar çalıştığı, bilgisayar oyunu firması atlus, bu fikri çok saçma bulmuş: kim kendi fotoğrafının çıkartmasını napsın? kısaca, herkesin çılgınlar gibi street fighter'da birbirini dövdüğü o dönemde bu fikir pek fiyakalı gelmemiş. abla da peki diyip beklemeye başlamış.

    fakat kader ağlarını örmeye ara vermiş, 3 ay sonra atlus'un patronu değişmiş ve yeni gelen amca bu fikre cazip bakmış. sonuçta sega da olaya katılmış ve birlikte ilk purikura makinasını (sadece boyundan yukarısı olmak üzere düşük çözünürlükte fotoğraf çeken ve az sayıda çerçeve çeşidinden birini seçip basan bir modeli) piyasaya sürmüşler. fakat ilk başta konsepti, iş adamları kendi fotoğraflarını kartvizitlerine koyabilsin şeklinde pazarlamaya karar vermişler.

    tabii ki olay bu modelle patlamamış. dönemin çılgın atan japon boy band'i smap, bir tv şovunda çıkartma fotoğraflarından çektirince, liseli kızlar kendini kaybetmiş şeklinde purikura'lara koşturmaya başlamış. çılgınlık öylesine büyükmüş ki, purikura'lar önündeki uzun kuyruklar yetmezmiş gibi dönemin başbakanı ryutaro hashimoto bile genel merkeze bir tane bunlardan koydurtmuş, tabi ki, kendisiyle çıkartma fotoğrafı çektirilebilsin diye, güzel hamle.

    olay, purikuro cho'lar (çıkartma defterleri) dolsun diye, önüne gelenle (ve hatta tanımadığı insanlarla) fotoğraf çektirmeye kadar varmış, tabi çok arkadaşı varmış görünmek için, zira o zamanlar facebook yok, yahşi yöntem.

    sonrası, daha yüksek çözünürlüklü fotolar, daha farklı çerçeveler, fotolara yazı, çizim eklenebilmesi diye devam etmiş. ama her güzel şeyin bir sonu var elbet.

    purikura'lar, bugünlerde herkesin zilyon mega piksel kamerası, telefonu vs. olduğundan ve bu telefonlar + evdeki bilgisayarlar ile her türlü efektin ev ortamında yapılabilmesi yüzünden eski günlerini arıyor. hatta bir dönem kapısında uzun sıralar olan ve damsız girilmeyen (foto çektiren kızlara yamuk olmasın diye) purikura no mecca (purikura'nın mekkesi demek bu da) gibi popüler mekanlar bile tenhalaşmış. üstelik tüm (ve kimisi gerçekten müthiş, mesela adrese teslim üç boyutlu model çıkaran makinalar gibi) inovasyonlara, gelişmelere rağmen.

    dünyanın kalanı ise bu modadan zaten pek etkilenmiş gözükmüyor. konseptin öncüsü atlus bile bunu kabullenmiş ve diğer ülkelerdeki girişimlerinden vazgeçmiş, ee, japonya'nın meşhur okul kızları başka nerede var ki?
  • bundaki göz büyütme olayı yüzleri şirin yapmaktan çok "creepy" yapıyor.
  • (bkz: photo booth)
  • şu an hala talep görmekte. purikura, kostüm seçenekleri, arka fon müziği, süsleme ve mail adresine link gönderimleriyle ayrı bir deneyimdir. arkadaşlarla yapıldığında tadından yenmez. şimdilik sanırım sadece istanbul cevahir'in en alt katındaki oyun salonunda var bir tane.
hesabın var mı? giriş yap