• ispanyollar tarafından sömürgeleştirilen topraklarda, zorla çalıştırılma ve angaryaya verilen isim.
  • latifundiyaları (büyük çiftlik ya da tımar) anlattığım (bkz: #88604310) ve encomiendaları (dirlik veya yurtluk) incelediğim (bkz: #101398602) numaralı girdilerden sonra kısaca repartimiento sisteminden bahsetmek istiyorum.

    ispanya krallığı yeni dünyayı kolonileştirmeye başladığı zamanlarda bu taraflarda yeni bir düzen kurabilmek ve yerli nüfusu kontrol altına alabilmek için çeşitli yöntemler kullanmıştır. en uç/ekstrem durumlarda toplu katliamlar yaşanmış olsa da insanların ölmesi ekonomik açıdan çok da faydalı değildi zira işgücü ihtiyacı vardı. dönüştürülmeleri daha karlıydı yani. bu nedenle hristiyanlaştırma çabaları gerçekleşti. tabii bu çabalarda da yer yer vahşi yöntemler kullanılmıştır. latin amerika'da da bir zamanlar engizisyon olduğu pek çok kişi tarafından bilinmez (laf aramızda, zaman zaman bu çabaların yerliler arasında nasıl bir bilinç yarılmasına sebep olduğunun en çarpıcı örneklerinden birini meksika'nın puebla kentinde bir katolik kilisesini gezerken müşahede etmiştim. kiliseyi yerlilere inşa ettirmişler hatta süslemeleri bile yerliler yapmış. melek heykelleri ve tasvirlerinin biraz garip bir havası vardı. bana mihmandarlık eden meksikalı arkadaşıma sorduğum zaman, yerlilerin zihninde melek imgesinin olmadığını dolayısıyla yerli insanların suretiyle melekleri tasvir ettiklerini açıklamıştı. kilisenin adını tam olarak hatırlamıyorum ama 'altın varaklı kilise' diye sorsanız gösterirler tahminim).

    her ne hal ise!.. vaziyet bu durumda iken yerli nüfusu ekonomiye ve sisteme dahil etmek ve ehlileştirmek için köleleştirme çabaları olmuştu. yukarıda numarasını verdiğim girdilerde bahsettiğim için burada çok detaya girmeyeceğim. kısaca yeni keşfedilen/fethedilen topraklarda askerlere, kiliseye, soylulara ve ispanyollarla işbirliği içerisindeki yerli liderlere topraklar bahşedildi. adı geçen latifundiyalar büyük toprak ağalarına, encomiendalar ise çok daha geniş alana sahip yerel lordlara aitti. aradaki fark işlevi ile birlikte hukuki düzenlemeye de işaret eder. latifundiyalar büyük çiftlikler olmakla birlikte kölelik daha ender rastlanan bir durumdur ama encomiendalarda kölelik sisteme içkindir.

    1542 yılında merkezdeki (madrid) çeşitli huzursuzluklar ve yerli halkın liderleriyle birlikte gösterdikleri direnç nedeniyle terk edildi. ancak işgücü açığını zorunlu çalışma ile kapatma yoluna gittiler (bir çeşit kölelik tabii. yani kölelik sistemini dönüştürdüler). işte repartimiento, türkçesi ile 'ayırma, dağıtma' bu sisteme verilen addır. burada küçük bir not eklemem gerekir: ispanya krallığı, portekiz, hollanda, britanya ya da fransa krallıkları kadar atlantik köle ticareti ile ilgilenmemişlerdir (hiç yapmadılar demiyorum ya da ispanyolları aklamaya da çalışmıyorum, sadece durum tesbiti). bugünkü kolombiya, peru, kısmen panama ve venezuela'yı kapsayan yeni granada genel valiliği (virreinato de nueva granada) da kısmen bu işe girişmişlerdir (yine de orantısal olarak bakılırsa çok fazla değildir - abd ve brezilya'ya kıyasla), onun haricinde yerli 'kızılderili' (kızılderili tırnak içinde - yani bu terimin ispanyollarca pek kullanılmadığını, daha çok kuzey amerika'da rayiç olduğunu biliyorum) nüfusa odaklanmıştır. zaten ispanyoların hakim oldukları yerlerde pek siyahi nüfus bulunmaz (uruguay'daki siyahi/afrikalı nüfus portekizlilerin, küba'daki siyahi nüfus da fransız ve ingilizlerin yediği haltlardan kaynaklı).

    tekrar konumuza dönecek olursak; bu sistem sadece işgücü görevi görmemiştir. milyonlarca insan yerlerinden edildiği, topraklarından ve ailelerinden koparıldığı için asimile edilmeleri de kolaylaşmıştır (bkz: köksüzleştirme). işin ilginç yanı inka medeniyetinde de mita denilen bir çeşit imece uygulaması vardır. bizdeki imece'den farklı olarak gönüllülük esasına değil, kamu gücüyle zorunluluğa dayanır ama uzun süreler boyunca değil, kamu yararı için yıllık belirli bir zaman dilimini kapsar. örneğin; bir tapınak yapılacaksa, eli tutan insanlar her yıl belli bir süre (duruma göre bir hafta, bir ay) bu şantiyelerde çalıştırılırlar. öyle ki bu uygulama en ücra köylerde bile icra edilirmiş. dahası, keçuva halkının günümüze kadar bu uygulamayı devam ettirmiş, peru hükümetinin de 1960'lara kadar zaman zaman belirli işler için bu zorunlu imece uygulamasını tatbik etmiş. bu taraflardaki ören yerlerine gittiğiniz zaman mihmandarlarınız bunları size anlatacaktır.

    uzun uzun anlattım ama inşallah mevzunun özünü kaçırmamışımdır. şimdilik bu kadarı kafi gelsin, aklıma geldikçe düzenleme yaparım.

    tema: (bkz: latin amerika tarihi)
  • sömürülen malların ispanyollar tarafından belirlenen fiyatlarla yerlilere zorla satışını sağlayan kurum.
hesabın var mı? giriş yap