• (1868-1925) askeri doktor, harbiye nezareti sıhhiye daire başkanı.

    balkan savaşı ve cihan harbi'nde cephe cephe dolaşarak askerlerimizi tedavi eden, onlara moral veren, tıp camiasının yüz akı değerli insan.

    mütareke'de malta'ya sürgün edilmiş; döndüğünde hasta olmasına rağmen vakit kaybetmeden anadolu'ya geçerek görev istemiş, mustafa kemal paşa tarafından 'cephede bulunacak doktor çok, onları yetiştirecek doktor lazım' denilerek istanbul'da tıp fakültesi'ne yönlendirilmiştir.

    öğrencisi tevfik sağlam kitabında kendisini şöyle anmış: ‘‘büyük üstad süleyman numan'a: cihan savaşında tifoya yakalananlar fransız ordusunda 127 bin, alman ordusunda 112 bin, türk ordusunda 8 bin. genel savaşta dünyanın en yüksek memleketlerinin orduları, tifo aşısını seferberlikten aylarca sonra tatbik ettiler veya edebildiler. bunun cezasını binlerce kurban vermekle çektiler. senin ilme ve fenne olan imanın ve himmetin sayesinde türk ordusu pek erken aşılandı. hasta olma imkánları pek bol iken, büyük tifo salgınlarından korunmuş oldu. bugün memleket sana on binlerce evladının hayatını borçludur. gelecek nesillerin seni daha iyi tanıyacağından emin ol. görevini yapmış her insan gibi sürgünde, zindanda bile olsun, yine müsterih, bahtiyar yaşa.

    isminin bir hastahaneye olsun verilmemesi ne acı...

    edit: imla.
  • döneminin beyefendi doktoru, hocası ve gerek giyim kuşam, gerekse hastalarla kurduğu ilişkilerle meslektaşlarından çok farklı bir noktada olan, nevi şahsına münhasır kişilik.

    tevfik sağlam'ın notlarına bakılırsa, batılı, giyim kuşamına ihtimam gösteren, hasta ilişkilerinde son derece kibar ve anlayışlı bir doktordur. ''hemşeri nen var? baba neren ağrıyor?'' gibi sözlere alışmış olan talebeler, numan paşa'nın ''geçmiş olsun efendim. neniz var?'' ve hastaları karşılarken ''geçmiş olsun efendim'' sözleri karşısında kendisine alaycı yaklaşmışlardır.

    bu özellikleriyle istanbul'un en meşhur hocalarından biri olan numan paşa, gülhane'deki eğitim döneminde klinikte her sabah asistanlarının ellerini ayrı ayrı sıkar, gününün mühim vakaları hakkında bilgi alır ve sonra da hep birlikte hastaları ziyaret ederdi. *** hastaları kırmamaya, onlara karşı son derece kibar davranmaya ve bu davranışlarını da teşvik etmeye çalışan alicenap bir doktordur.
  • 1868-1925 yılları arasında yaşamış olan askeri tabip. mekteb-i tıbbiye-i şahane'de eğitim almıştır. balkan harbi ve 1. cihan harbi sırasında ordumuzun salgın hastalıklardan korunmasında önemli rol oynamıştır. askerlere tifo ve kolera aşısını zorunlu hale getirmiştir.
hesabın var mı? giriş yap