• yunanlarin silifke icin kullandiklari sözcük
  • (bkz: lyrbe)
  • seleukeia (lybre) antalya ili manavgat ilçesi yakınlarında bulunan antik kent.

    seleukeia antik kentine ulaşmak için side yönünden manavgat şehir merkezine girmeden sola dönen yoldan 4 km sonra manavgat şelalesi'ni, geçtikten sonra barajlar yönüne devam bucakşeyhler köyüne gitmek gerekir.

    kent, büyük iskender'in haleflerinden suriye kralı ı. selevkos nikator (mö 321-280) adına kurulmuş olan 9 kentten biridir. kentin bilinen diğer adı lyrbe dir.

    1972 ile 1979 yıllan arasında istanbul üniversitesi adına prof. dr. jale inan ve ekibi tarafından kısmen kazılıp, onarılarak gezilebilir hale getirilmiş, bu çalışmalar sayesinde gün ışığına çıkarılan iki hellenistik mozaik buluntusu ile güncelliğini devamlı korumuştur. prof. dr. jale inan "toroslarda bir antik kent lyrbe? - seleukeia" adında bir de kitap yazmıştır.

    seleukeia, toros dağları'nın eteğinde güneyde eğimli bir dağ yerleşimi olarak kurulmuş ve sadece güney doğu yönünden sur duvarlarıyla çevrilmiş olup günümüz kalıntılarının birçoğu hellenistik ve roma dönemlerine aittir. seleukeia antik kenti buluntuları arasında en önemlisi hiç şüphesiz "yedi bilgeler mozaiği" olarak adlandırılan ve yine antalya müzesi'nde sergilenen mozaiktir.

    gerek işçilik ve renkliliği, gerekse anaksagoras, pythagoras, demosthenes, lykurgüs, thukydides ve salon gibi yedi ünlü düşünürün portlerini içermesiyle çok ayrıcalıklı bir öneme sahiptir. agoranın güney ucundaki yarı daire planlı yapının meclis binası (bouleuterion) veya konser salonu (odeion), kuzeyindeki iyi korunmuş küçük yapınınsa tapınak kalıntısı olduğu anlaşılmaktadır. bunların dışında bir hamam, nekropol alanı ve geç dönem yapısı olan nekropol kilisesi bulunmaktadır.

    toroslarda çam ormanlarının içinde ufukta denizin görüldüğü, sesiz, sakin, huzur dolu bir antik şehir
  • bugün hayranlıkla, ağzım açık gezdiğim antik şehir.
    daha varmadan, çamlarla bezeli yolunun güzelliği ile sersemliyor insan. varınca da; saçtığı efsun hemen sizi kuşatıyor. ben hala etkisinden kurtulup, gerçek dünyaya dönemedim. dönmesem de keşke.

    çok ıssızdı ve ben yalnızdım, hamamı ve mezarlığı çok inceleyemedim, biraz tedirgin oldum. ilk fırsatta tekrar gidip, tüm günümü geçireceğim.

    bir de derinden, gürül gürül su sesi geliyor ki... of!
  • yaz sezonunda sideye gidecek arkadaşların muhakkak ziyaret etmesi gereken antik kent. doğa yürüyüşlerini seviyorsanız; seleukeia antik kentini ziyaret ettikten sonra buz gibi derelerde yüzebilir ve oymapınar barajı manzarası karşısında kahvenizi yudumlayabilirsiniz.
    not:kesinlikle side'nin kumlu köpüklü ve dalgalı denizinde yüzmekten daha keyifli.
  • hangi derede yüzeceksiniz ayıptır sorması dediğim antik şehir. hayır buraya geliyorsunuz sonra götünüzden dere uyduruyorsunuz. burada dere falan yok arkadaşlar. yukarıdaki arkadaşlar neyin kafasını yaşıyor bilmiyorum.
  • #89894949
    agora girişindeki tabeladan alıntıdır:

    eski yayınlarda yanlışlıkla seleukeia adıyla tanıtılan bu şehrin gerçek ismi büyük ihtimalle lyrbe'dir. helenistik çağda (m.ö. 3. yy.'da) kurulan seleukeia ise bir liman şehriydi ve muhtemelen side'nin batısında kıyıda yer almaktaydı. lyrbe'de ise ele geçen en eski buluntular daha önceye, klasik çağa aittir. lyrbe'de bulunan side dilinde yazıtlar, bu yerleşimin antik çağda side kentiyle aynı halk tarafından iskan edildiğine işaret eder. şehirde bugün görülebilen kalıntılar helenistik, roma ve bizans dönemlerine aittir. bunlar arasında sur duvarları, pamphylia bölgesinin en iyi korunmuş agorası, hamam, tapınaklar, sarnıçlar, kilise ve mezar yapıları yer almaktadır. 1972-1979 yılları arasında prof. dr. jale inan başkanlığında istanbul üniversitesi ekibi tarafından şehirde sürdürülen kazılarda bulunan heykeltraşlık eserleri ve mozaikler bugün antalya arkeoloji müzesinde sergilenmektedir. daha sonraki yıllarda şehirden tesadüfen bulunan çeşitli eserler ise side arkeoloji müzesinde bulunmaktadır.

    edit: fotoğraflar foto 1 foto 2 foto 3
  • kahverengi yol tabelaları her zaman ilgimi çekmiştir.

    biraz arabayla, biraz dağda bayırda yayan yürüyerek ulaştım bu güzel kente. gezdiğim zamanda (ne zamandı hatırlamıyorum) hiç bir koruma yoktu. tarihi eserleri alıp götürseler kimsenin haberi olmayacak gibiydi.

    derin derin nefes aldım, geçmiş zamandaki yaşamı hayal edip yoluma devam ettim. elimi taşlara koyarak anlamaya çalıştım.
  • yangınlardan sonra artık ormanın içinde olmayan antik kent.

    orman yok olmuş, tüm ruhu gitmiş sanki...
hesabın var mı? giriş yap