• cânım tanpınar'ı okurken pek çok kez mest olmuş bir hâl üzere okurum. bazen öyle cümleler kurar ki cümlenin mimarisine hayrette kalmaktan gayrı bir şey gelmez elden. bu mimari bizi bazı bazı mest eder, bazen ise dimağlarımızda yeni fikirlere gebe bırakan bir anneliğe bürünür. işte ondan birkaç cümle paylaşarak bu hazdan sizin de nemalanmanız emelindeyim.

    «ben ki dikkati ilahlaştırmışımdır.»

    «fikir, yaşayan güzellikle hâtıra güzelliğinin bir zihinde ve bir hayatta mücadelesi itibariyle güzeldir»

    «kelimeler düşünen bir rûh, canlandıran bir renk sahibi oldukları kadar, zamanı taksim eden bir tannaniyete de maliktirler.»

    «güzellik mazaret kabul etmez.»

    «biz sakin çınarın, ince endamlı servinin, beyaz mermerin ve ölçünün memleketiyiz.»

    «meseleler elbette mühimdir fakat hayatın dışında kalırlar. insan, içinde çalışan zembereklerle anlaşır.»

    «medeniyetleri, geçmiş zamanın ve yakın uzak bütün insanlığın tecrübelerini kendilerinin malı yapabilen, münasebetlerinde uyanık cemiyetler doğurur.»

    «her yapmak iddiasının yanı başında çok meşru bir yıkma hevesi daima mevcuttur.»

    «her büyük hareketin, her fikir kımıldanışının başında bir cömert çeşme akar.»

    «insanı bulan daima kalır.»

    ve tanpınar'dan acı bir soruyla bitirelim:

    «hangi büyük rüya tamamlanmıştır?»

    bu sözler karşısında çıldırmamak elde değil! darısı başınıza...
hesabın var mı? giriş yap