• (bkz: balance of threat)
    (bkz: stephen walt)

    eski 'güce karşı dengeleme yapılır' mantığının gösterdiği aksaklıklar üzerine neorealizme yapılmış bir modifikasyondur. bir ülkeye karşı dengeleme yapılırken, sadece ülkenin elindeki materyal gücün değil ülkeden algılanan tehdidin de (hatta daha kuvvetli şekilde) etken olduğu kabul edillir. dengeleme yapılmasında bir ülkenin toplam gücü, coğrafi mesafesi, vurucu gücü ve amaçları ölçüdür.
    ingiltere'nin abd yerine sscb'yi dengelemesi, çin'in sscb müttefiği iken materyal gücünde değişiklik olmamasına rağmen ona düşman olup abd ile ittifak kurması (bkz: çin-sovyet ayrılığı) tehdit algısının değiştiği ve dengeleme davranışını belirlediğine dalalettir. askeri gücü kat kat fazla olsa da yıllarca ve halen türkiye'nin suudi arabistan ve israil'i değil iran'ı tehdit olarak algılaması da bu teori ile açıklanabilir.
  • kenneth waltz gibi düşünürlerin aksine 1980'li yullarda stephen walt yeni bir kavram ortaya atmış ve realist okula yeni bir güncelleme getirmiştir. neorealizmin en önemli getirilerinden biridir bu okula.

    stephen walt "alliance formation and the balance of world power" çalışmasında bahsetmiş olsa da, the origins of alliances (1987) kitabında daha derli toplu anlatmıştır bu kavramı.

    kavram, ülkelerin güvenlik algısına ve reaksiyonlarına daha gerçekçi bir bakış açısı getirmiştir. bu kavrama göre ülkeler, balance of power (güçler dengesi) yerine, tehdit dengesini gözetmektedir. yani bir ülke tehdit olarak görmediği bir ülkenin askeri gelişmelerini dengeleme eğiliminde değilken (örneğin abd-ingiltere, türkiye-azerbaycan), tehdit olarak gördüğü ülkelerdeki gelişmeleri dengelemekle güvenlik sağlamaya eğilimlidir (örneğin abd-sscb, abd-iran, türkiye-yunanistan).

    bunda en önemli unsur kimlik ve çıkarlardır. devletler ortak normları ve çıkarları olan devletleri tehdit olarak görmüyorken, 'farklı' olarak gördükleri devletleri tehdit olarak görüp dengeleme eğilimindedirler. bu evrimsel bir içgüdüdür.
hesabın var mı? giriş yap