• isviçre'deki bir propaganda çalışma grubu, alman medyası üzerinde bir araştırma yapmış ve şu sonuçlara varmış:

    - alman medyasında çıkan haberlerin çoğu, uluslararası haber ajanslarından derleniyor ve abd, avrupa birliği ve nato açısından propaganda değeri taşımasına dikkat ediliyor.

    - sözü edilen haber ajansları(ap, afp ve reuters) ise tamamen batılı istihbarat servislerinin güdümünde ve sadece gerekli haberler dolaşıma sunuluyor.

    - haber, makale ve yorumların %82'si abd, avrupa birliği ve nato'nun pozisyonunu desteklemek üzere yayınlanıyor.
  • almanya'da yaşayan kuzenlerimi ve teyzemi korkutup gelince evden çıkmamayı vs düşünmelerini sağlayan muhteşem medya. onlara göre burası savaş yeri, biz yaşamıyoruz, her gün ölüyoruz...
  • alman medyasını farklı bakış açılardan ele almak gerek. bu açıları birleştiren unsurlar kültürel kibir ve neo-oryantalizmdir:

    i) birincisi, almanya'nın bazı haber alma alışkanlıkları: almanya'da etkin bir türk diasporası bulunmadığından ve alman medyası genelde tarafsız ve bağımsız yayın yapmadığından, bu ülkedeki medya organları %99 türkiye karşıtı içerik yayınlıyor.
    hem klasik yazılı basın kaynakları, hem de diğer kamu ve özel finansmanlı medya organları türkiye'ye karşı bir tutum içindeler. almanya'da yaşayan pkk'cılar ve diğer terör örgütü mensupları siyasi ve medya bağlantıları sayesinde propagandalarını ana akım medyasına yerleştiriyorlar.

    bir haber metni çoğu zaman ilgili "uzman" yorumlarıyla harmanlanır ve kamuoyuna sunulur. medyaya taşınan (!) her konuda "eleştirel" tutum gösteren alman medyası bunun sayesinde halk içinde büyük bir güven sağlamıştır. "uzman" görüşlerinin çoğu zaman tekdüze olup belli siyasi çevrelerin duruşlarına çok benzemesi ise toplum tarafından fazla irdelenmemektedir. peki konu türkiye'ye gelince yorum konusunda kimden yardım alınıyor?

    tabii ki de sözde "türkiye kökenli" politikacılar yorumcu olarak en sert şekilde, kraldan daha kralcı olarak türkiye'yi toplu şekilde eleştirmektedir. eleştiriden muhaf tutulan tek siyasi akım ise kürt siyasi hareketidir. onlar hep ezilen olmuştur. medyanın ekseriyetle sol tandanslı olması bu görüş birliğinde büyük etkendir.

    ii) ikincisi, neo-oryantalizm: yıllardır değişmeyen bir genel söylem vardır alman medyasında; bir kaç kelimeyle bunu tanımlamaya çalışalım: müslüman kadınlar ve kadın hakları, zorunlu evlilik, başörtüsü, namus cinayeti, aşiretler ... türkler için uzun zamandır aynı stok fotoğraflar bile kullanılır. arap = türktür, sonuçta dinleri aynı, değil mi? suç işleyen özgürlükçü kürtler ise "türk-kürt aşiretleri" oluyorlar. ilginçtir ki hiç bir zaman bir "türk-kürt" aşiretinden söz edilmemiştir. bu tanım "kürtler hep eziliyor" kalıbına sığmıyor tabii ki.
hesabın var mı? giriş yap