• yanlışı doğrusu bir kenara itilirse. 9. cumhurbaşkanı süleyman demirel’in eşi nazmiye hanım alzheimer hastasıydı. uzun süre hastanede yattı. süleyman bey de sık sık ziyaret ediyordu. doktorlar süleyman bey’e “efendim sizi tanımıyor, gelmenize gerek yok” demişler. demirel “olsun ben onu tanıyorum” demiş. son zamanlar için bu olabilir dedirten durum.
  • ben senin resmine değil de sana aşık olsaydım o zaman ne olacaktı? belki bir kere bile bakmayacaktın yüzüme, belki de alay edecektin sevgimle. halbuki resmin bana dostça bakıyor, iyilikle bakıyor ve ebediyen bakacak. hayır! benimle resminin arasına girme. istemiyorum seni! ben senin yalnız resmine aşığım.

    metin erksan-sevmek zamanı (1965)
  • (bkz: mucize)

    filmin son sahnesinde ki bu diyalog babasıyla, engelli olup konuşamayan oğlu aziz'in memleketine geri dönmesiyle gerçekleşir.

    -aziz oğlum sen artık konuşabiliyorsun. doktora mı gittin?

    -baba ben karıma aşık oldum.

    bu tarz bir diyalog diye hatırlıyorum. filmin en vurucu sahnesiydi.
  • bir gün eski sevgilim bana bir film sahnesinden bahsetmişti. hani hep şöyle bir muhabbet vardır ya “aslında bu dünyada sadece sen varsan ve diğer her şey senin kafandaysa” adam kadına bu durumla ilgili şöyle diyormuş. “eğer gerçekten öyle bir şey varsa kafamda kurduğum en güzel şey sen olmalısın.”

    hadi hangi film olduğu konusunda beni yeşillendirin.
  • replik değil ama aşk başlarsa biter. aşk zaten hep olmalı ki asla bitmesin. ne biliyim çok hoş geliyo bana.
  • seçilmiş kişi olmak aşık olmak gibi bir şeydir. kimse sana aşık olduğunu söyleyemez,sadece sen bilirsin.her şeyinle,tüm bedeninle.
    bu the matrix' ten alıntı aşık olmayı en güzel anlatan repliklerden biri..

    bir diğeri ise as good as it gets'te jack nicholson'un helen hunt'à söylediği
    "you make me wanna be a better man" repligi de aşkı en iyi anlatan repliklerden kanımca...

    bir tane daha var ki çok sevdiğim aslında o ilk sayfaya yazılmış o yüzden geçiyorum :)
  • sevgi neydi? sevgi? iyilikti, dostluktu, sevgi emekti..
    durursam bir daha kurtulamam..
    ziyanı yok, gülüşü yeter bize..
    yüreğim kaydıysa günah mı?..
    çamura saplansam yardıma gelir misin?..
    elini tuttum sıcacıktı, yüreği elindeymiş gibi..
    elinden tutuversem benimle gelir mi?
    seninim işte, alıp götürsene beni..
    elveda asya, elveda selvi boylum al yazmalım, elveda..
    bitmemiş türküm benim..

    (bkz: selvi boylum al yazmalım)
  • bu filmde

    --- spoiler ---

    delikanlıya kalp nakli yapılması gerekir ama istemez, kız sebebini sorduğunda...
    d-seni bu kalple sevdim...

    kız delikanlının kafasını işaret ederek:
    k-ama burayla sever insan burdadır hisler...

    delikanlı kızın elini kalbine götürerek
    d-peki o zaman seni özlediğimde neden burası acıyor?...

    --- spoiler ---
  • "truth is, sometimes i miss you so much i can hardly stand it."

    (bkz: brokeback mountain)

    sözün kendisi değilde de söylenildiği bağlam düşünüldüğünde, aklıma ilk gelen bu oldu.

    dayanamayıp gelen edit: filmde jack twist karekteri ne dediyse güzel demiş yahu:

    -it's nobody's business but ours.

    -i wish i knew how to quit you.

    -brokeback got us good, don't it?

    -you know it could be like this, just like this always.

    -there ain't never enough time, never enough...

    -you know friend, this is a god damn bitch of an unsatisfactory situation.
  • + onu gördüğünde rüzgar şarkı söylüyor mu? şalın ağır çekimde uçuşuyor mu? ay gözlerinde büyüyor mu?

    – bu dediklerin filmlerde olur gerçekte değil!

    + gerçek hayatta da olur; ama bir insanı sevdiğinde, bir dümbeleği değil.

    (bkz: 3 idiots)
hesabın var mı? giriş yap