banyo taburesinde yıkanan nesil

• odunlu banyo kazanıyla ısıtılan suda haşlanmış nesildir.
  
  taburede oturup sabun, kese ve tastan dökülen suyla yıkanan bu neslin duşakabin, şampuan, duş jeli tarzı şeylere bu kadar çabuk alışması da gariptir.
• leğeni de iyi bilen nesildir.
• oturmadan önce tabureye sıcak su döken nesildir.
• ısınmak için yarım kova başlangıç suyu harcayan nesildir.
• aglayarak yikanan nesildir. annesi kafasindan asagiya cok sicak su doker. cunku su hemen sogumasin diye, iyice kaynatilmistir.
• banyonun sonunda kovanın dibinde kalan az miktardaki suyu kafadan aşağı boca eden nesildir. oh yes!
• o tabureye hiç oturmak istemezdim. arkasından gelicek sıcaklığı ayarlanamamış su ve kese denilenen o işkence yöntemiyle temizlenme de varken, o taburenin hiçbir cazibesi kalmıyor. rüyalara giren, korku filmi figürü olabilecek bir nesneden ibaret benim için. yıkama kisvesiyle acı ve korku nedir öğrenmişiz.
  bir de ananemin her tarafından ne çıkacağını bilmediğim evi var tabii ki. onlara gittiğimizde evde gördüğüm herşeyin içinden sanki bambaşka birşey çıkacakmış gibi hissediyordum. bunda onların da banyosunda bulunan beyaz tabure ve onun yanında duran -o zamanlar anlayamadığım ekmek şeklindeki- kesesi; burda neler oluyor acaba hissine kaptırırdı beni.
  bugün nerde beyaz renkli bir tabure görsem aklıma ya banyoda kendi başıma yıkanamadığım zamanlar ya da benim tatlı ananemin her tarafından farklı, bilmediğim birşey cikacak hissini pekiştiren banyosu tabureli evi geliyor.
• ilk örnekleri musandırada yıkanmıştır.
• travma yaşamış nesildir, hareket özgürlüğü sıfıra yakındır. sadece oturur ve beklersin.
• sofben'in ne ise yaradigini cok iyi bilen bir nesil.