• ciktigi zaman bir kere duyup bir daha dinleme firsati bulamadigim, $imdi ise loopta bulunan parcadir. insanin once goruntu color depth ini 32 bit ten 256 ya indiriyor, hayatin renkleri soluyor bir anda, gozlerin dolmasinin mercek etkisinden cozunurluk 800 e 600 oluyor, kocaman ikonlar beliriyor gozunuzun onunde, refresh rate dusmus gunler, aylar, yillar oncesinin goruntusu ekranda donup kaliyor.. display adapter i driver ini uninstall edip uykuya yatiyorsunuz, $uphesiz ki birisi yeni driverlari cekip kuracaktir siz uyurken.. (arada ekran kartinin driveri kurulduktan sonra ya onun ya da ce$itli oyunlarin demosu ruya niyetine bonus)
  • "sırtında bin bıçak olmayanlar"ı bile bir gün başıma gelebilir mi diye düşüncelere gark eden, tekrar tekrar dinlenmesi kaçınılmaz olan emre aydın 'ın döktürdüğü inanılmaz etkileyici eserdir...
  • ne zaman dinlesem beni hungur hungur ağlatan,darmaduman eden, olduğum yerden çok uzaklara gitmeme ve uzun zaman geri dönemememe neden olan olağanüstü şarkı..
  • içinize gözyaşlarınızı akıtabilecek en güzel parçadır ama dedim ya içinize. ayrı bir havası var bu parçanın, anlatılamayacak. emre aydın'ın harika yorumundan mı yoksa şarkının sözlerinden mi bilinmez aşırı derece etkiler sizi.

    alkol almak, "dünya umrumda değil ulan!" diye bağırmak gelir içinizden oysaki bu parça dünyaya isyan parçası da değildir. öylece acayip parça.

    eskileri hatırlatır size, belki eski aşklarınızı, sevdalarınızı, güzel anları. o kadar eskileri hatırlatır ki sanki sen değilsindir 20 yaşında olan.

    ve yine bazen o kadar etkiler ki sizi; yarın sınavın vardır, uyumak ve yarınki sınava tam anlamıyla hazır girmek istersin, tam dalmışken bu parça başlar çalmaya, dersin ki dökeyim içimi ekşi sözlük'e. 01.15'te yataktan kalkar, entry'ni yazıp 01.25'te yine yatağa gidersin.

    öyledir bu şarkı.
  • bu sarkiyi bir kere ciddi bir sekilde dinleyebilmek istiyorum sozluk! her yerde bir sekilde kulagima zorla getirtiliyor bu sarki. herkes cok seviyor belki vardir bir hikmeti diye hazirliyorum kendimi. hani "belki bir gun" guzel gelir, duygulanirim, dolar gozlerim falan diye. ama gel gor ki mumkun olmuyor. sor bi neden diye! youtube'da hazirlanmis bir video izledim. ahanda bu: http://youtube.com/watch?v=hq1okjopoxy

    izleyince sen de hak vereceksin ki insan duygulanamiyor bunu izledikten sonra. avril'e duyulan naif ask konulu bu video'da sozlerle senkronize bir suru sahne var. baska adamlarla baska sehirlerde falan derken avril'in kendi gibi bidik sevgilisini goruyoruz sarmas dolas bir sekilde. bildigin sevgili icin hazirlanmis klasik slideshow'larla bezenmis youtube aranjmani kategorisinde ki o konsept zaten basli basina komik. ortalara dogru da fatosaplanmis olarak avril ve bizim yagiz delikanlimiz falan gozukuyor. ama kopusun pik yaptigi nokta bunlar degil elbet. 127861872 kere dinlemis olmama ragmen hala ezberleyemedigim ve dolayisiyla her dinleyiste "ha? ne? biriyle de n'apiyormus??" seklinde yeniden algilamaya calistigim -ki su sozleri de copy paste yaptim ama yine unutucam adim gibi biliyorum- "bin bicak var sirtimda, biniyle de adassin" kisminda elemanin sirtina yapistirilmis bir suru bicak goruyoruz ve iste o an benim bittigim andir sedat abi.

    hele bornova'da ikamet ederken insan hic ustunden atamiyor bu video'yu. zira video orda cekilmis. dolayisiyla o mekanlardan gecerken aklima geliyor video. empas'a giderken kosedeki tekel'e giriyor yagizimiz. guru'ya benzer bir adam var kasada falan ahaha hos her sakalli uzun sacli elemani guru sanir hale geldim zaten. gariplik tamamen bende de olabilir.

    velhasili kelam bir sarkiyi nasil tasak sarkisina cevirebiliriz kategorisinde basarili bir youtube video'suna sahip bu. eger sarkiyi ailece severek, hissederek falan dinliyorsaniz ilgili video'yu izlememenizi oneriyorum.
  • bütün bir haftasonunuzu koltukta oturup sadece kahve içerek geçirmenizi sağlayacak sayılı parçalardan biridir. dinlemeyin, dinlettirmeyin..
  • bir gün başka adamlarla yürürken belli etmeden özlediğimiz ve duvarlara onun adını fısıldadığınızda, size yıllar önce armağan edildiğini bildiğiniz şarkıdır. o gün özlersiniz...
  • şarkının sözlerini tam bilmiyorum, başındaki melodiyi ve "belki bir gün özlersin, başka adamlarla başka şehirlerde yürürken" kısmını biliyorum o kadar...

    gerisini dinleyemiyorum şarkının... bazen şarkıyı kapatıyorum, bazen de kendim kapanıyorum herhalde ki, şarkının melodisini/sözlerini/makamını hatırlayamıyorum... şarkının sözlerini yazan her kimse * onun adına üzülüyorum anlamsızca...
    "başka adamlar" diyor ya hani, işte o adamlardan kıskanıyorum sevgilisini... evet, kendi acılarımı/aşklarımı/sevgililerimi değil, onunkini düşünüyorum... onun yerine nefret ediyorum başka şehirlerden, o "başka şehirler"in hangisi olduğunu bilmeden... o iki dizeyi yazdıran sevgiliyi merak ediyorum bazen... hay anasını skim, garip oluyorum o 45 saniyelik (evet 45 saniye) bölümde... dinleyemiyorum gerisini.. o başka adamlar diyor ya hani, işte o başka adamların hepsinin amına koyim...
  • özel bir şarkı acayip duygu yoğunluğu,özlem,ve göz yaşı,süper yaa yorum sözler daha ne denebilir kii
  • bitmek bilmeyen umudun cumlesidir. coktan farkina varilmistir artik ozlemeyeceginin, artik geri donmeyeceginin.. ne de olsa o artik baskalariyla, baska sehirlerde. belli ki mutlu. ne tesaduf. senin bi baska adam icin birilerini terkedip gittigin sehirde, simdi seni terkeden bir baskasi bir baska kadin icin bulunuyor. ne tesaduf, o sehir ankara. ankara'da asik olmak diye bosuna sarki yapilmamis heralde. boktan sehir der durursun hep ama bak hayatinin en onemli 2 anisina ev sahipligi yapmis. evet boktan, ama hangi acidan baktigina bagli. baskasina asik olup sana asik olani terkedisine ve mutluluga gidisine mi, yoksa senin asik oldugunun baskasina asik olup seni terkedisine mi?
hesabın var mı? giriş yap