• thestor’un oğlu, ünlü bir kahin. derler ki, kalkhas, myrina’da apollon’un mukaddes ormanına bir asma dikmişti. gaipten haber veren birisi ona diktiği üzümden kendisine şarap içmek nasip olmayacağını haber verdi. halbuki, asma büyüdü ve üzüm verdi, üzümden şarap yapıldı. yeni şaraptan içirmek için kalkhas, komşuları davet etti. şarap bardaklarını doldururken, vaktiyle gaipten haber vereni hatırladı. “üzümler yetişti, şarap yapıldı ve ben de içiyorum” diye kadehi kaldırdığı sırada katıla katıla güldü ve gülme neticesi öldü de şarap kadehini dudağına bile değdiremedi.
  • zeus'un 4. göbek torunu olmazsa olmaz yazar.
  • kendisine zaman makinesi hediye edeceğim dostumdur. cadillac'a bineceğiz yine, sadece saf rock n roll ile...

    "what is your purpose?"
  • kopartmış yazar. #18961895 ben böyle muhteşem bir tespit, böyle muhteşem bir farkındalık sahibi insan görmedim kardeşim!
  • cidden kıymeti bilinmemiş bilinememiş bu yazarın. sonra da çekmiş gitmiş zaten. öldükten sonra artık kısmet badim.

    edit: geri gelmiştir, yüzleri güldürmüştür. iyi ki var.
  • sizin cehennem dediğiniz yere onun kedisi evim der
  • sozlugun efendisi, hayatin troll'u.
  • pamphilialılar amphilokhos ve kalkhas'ın silah arkadaşları olup, troya savaşı dönüşü dağılmış olanların soyundan gelirmiş. herodotos historiai'de serdediyor.

    "çocukken aisakos adında bir erkek kardeşim vardı. onu her şeyden çok severdim. o da beni. benden daha çok bir tek genç, güzel karısı asterope'yi severdi. asterope lohusa yatağında öldüğünde o da yaşayamadı. kendini kayalardan denize atıp durdu. (...) denize gömüldüğü noktada kalkhas'ın aisakos'un dönüşmüş cismini gördüğü kırmızı boyunlu siyah bir dalgıçkuşu göründü ve hemen koruma altına alındı." christa wolf - kassandra

    "menelaos'un -aynı zamanda üçüncü gemi'nin- troya'dan ayrılışının hemen öncesinde kralın sofrasında oturuşum, sağımda kardeşler arasında "karanlık bulut" diye çağırdığımız hektor, solumda inatla susan polyksene. karşımda sadakatsiz kalkhas'ın kızı akıllı briseis'le oturan, insanda sevme isteği uyandıran gencecik kardeşim troilos: kendisini, gururumu okşayan bir şekilde tam da benim koruyuculuğuma bırakmış bir çift." christa wolf - kassandra
  • tam 7 yıl sonra girdiğim ilk entry'nin sahibi kadim dostum. çok çok uzun bir aradan sonra bir bakayım dedim, kayıp ilan etmiş kendini, hem de hayatında miladi bir dönüm noktası yaşamışken. neyse, çok yakın zamanda depoyu blues ile fulleyip yine mor cadillac'a bineriz umarım...
  • kalkhas yunan efsanesinde, özellikle troya destanlarında adı geçen en ünlü kahinlerdendir. homeros onu ilyada'da şöyle tanıtır:

    "kalkhas, thestor'un oğlu, tanrı
    sözcülerininn en büyüğü, biliyordu her şeyi, geçmekte olanı, geçmişi, geleceği. phoibos apollon verdiydi bu hüneri ona, bu hünerle geldiydi ta ilyon 'a akha’ların gemileri."

    troya savaşından önce de, sonra da kalkhas'ın yönetmediği bir tek olay yoktur, geleceği görür, haber verir, sözüne uyulursa, doğru yoldan gidilmiş olur, uyulmazsa tanrı belalarıyla karşılaşılır. kalkhas'ın rol oynadığı olaylar şöyle özetlenebilir: alkhilleus dokuz yaşındayken, kalkhas troya'nın ancak akhilleus katılırsa alınabileceğini, ama savaşta yiğidin öleceğini bildirmiş de bunun üzerine akhilleus'un anası thetis onu kız kılığına sokarak skyros kralının kızları arasına saklamış. akha ordusunun aulis'ten ilk yola çıkışında kalkhas sunak sütünde bir yılanın bir kuşu yediğini görünce, troya şehrinin ancak on yıllık bir abluka sonunda alınabileceğini söylemiş. ordunun ilk mysia çıkışında telephos'un sözlerini onaylamış. ikinci aulis durağında iphigeneia'nın kurban edilmesini salık vermiş. troya savaşında ordular arasında veba çıkınca, nedenini bildirmiş ve apollon rahibi khryses'e kızı khryseis'in geri verilmesi gerektiğini bildirerek, agamemnon'u kızdırmış, onunla akhilleus arasında kavga çıkmasını ve ilyada'da konu olacak akhilleus'un öfkesini kışkırtmış. paris öldükten sonra, troya'nın düşmesi için helenos'u ele geçirmek gerektiğini de o söylemiş. tahta atın yapılmasını ve şehre sokulmasını salık verdiği gibi, kendisi de atın içine saklananlardandır. dönüş efsanelerinde de kalkhas'ın rolü büyüktür: tanrıça athena'nın aias'a yapılan haksızlık yüzünden akha'lara kızdığını, bu yüzden dönüşlerine engel olacakını bildiği için kendisi akhalarla yunanistan'a dönmek istememiş; amphiaraos'un oğlu bilici amphilokhos'la birlikte gemiye binip, anadolu kıyılarında kolophon şehrine çıkmış ve orada kalmış. kader kalkhas'ın anadolu'da ölmesini buyuruyor, kahin de bunu biliyordu: kendisinden daha usta bir biliciyle karşılaştığı gün kalkhas'ın ömrü sona erecek diye bir tanrı sözü varmış, kolophon'da kalkhas kahini mopsos'u bulmuş, birbirine sorular sormuşlar, mopsos hepsini bilmiş, kalkhas bilememiş. öfkesinden canına kıymış ve kolophon'un yakınında notion şehrine gömülmüş derler. anadolu ile ilgili birçok efsanelerde kalkhas'ın yanılgıları anlatılır. lykia kralı bir sefere çıkacak olmuş, sonucu üstüne kalkhas'a da mopsos'a da danışmış, kalkhas zafer kazanacağını, mopsos yenileceğini öngörmüş. mopsos haklı çıkınca, kalkhas kendini öldürmüş. aiolya bölgesinde, myrina yakınındaki bir kutsal koruluğa kalkhas bir bağ ekmiş, ama ora bilicilerinden biri bağının şarabını içemeyeceğini söylemiş, şarabı içmek üzereyken kalkhas bu söze öyle gülmüş ki boğulmuş ve şarabı içemeden ölmüş.
hesabın var mı? giriş yap