• yeni bir yazar. beşiktaşlıymış da. hoşgelmiş.
  • söz verdiğim gibi bilmem kaçıncı entarimle burdayım. bahsi geçen söz zaten sayıdan ziyade burda olmam üzerineydi. gerçi söze gerek var mı, ben burda olurum elbet. değil mi ki o burda ne zaman ruhumu çevirsem. neyse baştan duygu seli yapmıycam, gülümsetmek için girilen bir entry bu(tanım bile yaptım sayılır, sana dair her şey eksiksiz gibi)

    fonda açtım yann tiersen'i yardırıcam azıcık. j'y suis jamais alle. diyor ki hiç gitmemiş oraya. demek ki hiç gelmemiş birilerine. düşünüyorum, ulan diyorum hiç gelmeyenler de var. ya hiç gelmeseydi? en beklemediğim anda, tam da demek ki bu kadarmış bu dostluk sektörü diye kabullendiğim anda çarptı balonlarını suratıma. kendine gel dedi, ben burdayım dedi, al bu balonlar sana dedi, hep uçuyor bunlar sihirledim de geldim dedi, al bak bu da kendim sodadır iyidir için ferahlar dedi. çağırıyordum ya uzunca zamandır çaktırmadan, aldım koydum cebime ben de hepsini. ara ara çıkardım baktım dedim bana mı verildi bunlar, böyle güzellikler var mıymış? ne diyordu o hüzünlü filmde; "çok kıymetli bir şey bulursun, sonra bulduğuna pişman olursun, çünkü nereye koyacağını bilemezsin." öyle mi? henüz hiç pişman olmadım be soda. ama korktum, çok korktum. kendimi kandırmaktan, ya da daha kötüsü bile bile hoyrat kullanmaktan, mahvetmekten bu güzelliği. korkuyorum da hala. biz hayvanlar bi tuhafızdır, güzelleştirmeyi bildiğimiz gibi yok etmeyi de iyi biliriz. seve seve parçalarız o çok kıymetli şeyi, kaybedince de kötüleriz ardından "bir matahmış gibi".

    bu şarkı da oldukça ilginçtir mesela. oldukça ritmik, çocuksu hatta neşeli melodisinin ardında ne bulup da çıkarıyorsam ağlamaklı oluyorum. biz seninle en çok gülüyoruz aslında, ama seni ne zaman hakikaten düşünsem bir hüzün doluyor içime. varlığında yokluğunu üzüyorum iyi ki var diyorum, iyi ki var. belki de bu yüzden bu şarkıyı seçtim sana seni anlatmak için. çok güzel tınıyorsun ruhumda, hiç gitme olur mu oraya?
hesabın var mı? giriş yap