8 entry daha
  • her sayfasında muazzam detaylar barındıran, bitkilere dair merak edilen her noktada yapılan çalışmaların mini bir özetini sunan, araştırmaların detayını öğrenmek için tek tek hepsini inceleme merakı uyandıran şahane kitap.

    bazı kitapları okuduktan sonra bir özet oluşturmakta zorlandığımı fark ediyorum. bu kitapta onlardan biri. her bir sayfası birbirinden önemli, her satırda olması gerektiğinden fazlası yer alıyor.

    en basit haliyle kitap altı ana başlıktan oluşmaktadır:
    1- bitkilerin gördükleri
    2- bitkilerin kokladıkları
    3- bitkilerin hissettikleri
    4- bitkilerin duydukları
    5- bitkilerin konumlarına dair bildikleri
    6- bitkilerin hatırladıkları

    kitapta anlatılan her bölümde insanlardaki biyolojik durum anlatıldıktan sonra bitkilerdeki özellikler detaylandırılmaktadır.

    --- spoiler ---

    1- bitkilerin gördükleri
    bitkilerin ışığa yönelen bölümleri darwin deneyleri ile ortaya çıkmıştır(fototropizm). hangi ışık renginin bitkileri uyandırdığı ve büyümelerini durduğu araştırılmıştır ve kırmızı ışık ile uzak kırmızı ışık arasında fark detaylandırılmıştır. bitkilerinde biz insanlar gibi bir sirkadiyen ritminin olduğu ve bu düzen bozulduğunda jet lag olabilecekleri gözlenmiştir. kör bir mutant bitkinin hayatta kalmak için nasıl fonksiyonlar geliştirdiği detaylandırılmıştır. kök saldıkları o sabit alanda hayatta kalmak için tüm koşullara uyum sağlayacak şekilde kendilerini geliştirdikleri gözlenmiştir.

    2- bitkilerin kokladıkları
    bitkiler koku almakta ve kokulara karşı tepki göstermektedirler. öyle ki etilen gazının meyve olgunlaştırdığı bulgusu ilk olarak gaz lambasından çıkmıştır. biliminsanı frank denny, gazyağı dumanındaki etilen molekülünün meyveleri olgunlaştırdığını kanıtlamıştır. sonraki zamanlarda ise diğer meyvelerin de bu gaz molekülünü yaydığı deneyimlenmiştir. koku özelliğinin bazı asalak türlerin hayatta kalması için ihtiyaç duydukları şekere yine kokular sayesinde ulaşabildiği deneylerle anlatılmıştır. * bitkilerin zarar gördüğü ya da birtakım bakterilerin saldırısına uğradığına dair sinyalleri yine kokular sayesinde diğer bitkilere ve sağlıklı yapraklarına iletmektedir. özellikle bakteri saldırısına uğramış yapraklar metil salisilat gazı, böceklerin yediği yapraklarsa metil jasmonat gazı yaymaktadırlar.

    3- bitkilerin hissettikleri
    bu duygusal bir hissetmek değil elbette. bitkiler bizim onlara dokunduğumuzu hissederler. hatta bizden çok daha iyi hissedebilen bitki türleri vardır. sicyos angulatus bizden on kat daha hassastır. bir diğer hissetme konusunda oldukça iyi olan bitki ise pek tabii sinekkapandır. sinekkapanı, her konan böceği yemez. kriterleri vardır. tüylerinden en az ikisine dokunacak boyutta olması gerekmektedir. bu sayede kapandan kaçamayacak boyutta olduğunu da analiz etmiş olmaktadır. bir başkası ise herkesin bir kez olsun yapraklarını dokununca kapattığı küstüm otudur. küstüm otunun yapraklarının kapanmasının nedeni ise elektrik sinyallerinin pulvinus adı verilen ve yaprakların hareketini sağlayan motor hücrelerin etkilendiği yapılan çalışmalarda ortaya çıkmıştır. bu pulvinus hücreler sonrasında yaprakları hareket ettiren bir hidrolik sistem görevi görmektedir. içleri su ile dolan hücreler yaprakçıkları iter, bizim dokunmamızla ise basınç kaybeder ve yaprakçıklar kapanır.

    4- bitkilerin duydukları
    bitkiler hakkında en büyük yanılgıya düştüğümüz başlık olabilir. hepimiz müziklerin ya da güzel sözlerin bitkiler üzerinde kesin bir etkisi olduğunu düşünsek de pek öyle değil. aslında bunun nedeni temeli bilimsel araştırmaya dayalı olmayan gelişi güzel yapılmış birkaç deneyin sonuçları ile ortaya çıkan anekdotlardır. ilk yanılgı çalışmalarından birini dorothy retallack yapmıştır.bitkilere bach, schönberg, jimi hendrix, led zeppelin dahil olmak üzere pek çok farklı tür dinletmiştir. sonrasında bakmış ki bach dinleyen bitkiler gelişirken, led zeppelin dinleyen bitkilerin gelişimi durmuş. hatta daha da ileri gitmiş ve john bonham gibi efsanevi davulcuların davul performanslarını dinletmiş ve bu performansların bitkilere zarar verdiği sonucunu ortaya koymuştur. bu bulgulardan yaptığı çıkarımlar rock müzik dinleyen gençlerin de olumsuz etkileneceği yönünde olmuştur ayrıca. sonrasında retallack'ın deneyleri inceleniyor ve bilimsel pek çok eksiklik olduğu ortaya çıkıyor. sonrasında yapılan diğer bilimsel çalışmalarda ortaya çıkıyor ki bitkiler aslında müziğe değil fiziksel şartlara tepki gösteriyor. müzik aletlerinin yaydığı sıcaklık bitkileri etkilemekte, hatta rock müzik dinletilerinin ses dalgaları bitkileri sarstığından, yaprakları bunu saldırı olarak algıladığından buna benzer tepkiler göstermektedir. esasen bitkiler tamamen sağırdır.

    5- bitkilerin konumlarına dair bildikleri
    bitkiler yerçekiminin farkındadırlar ve tamamen ona göre hareket etmektedirler. pozisyonları ne olursa olsun filizler yukarı, kökler her zaman aşağı yönde büyürler.

    6-bitkilerin hatırladıkları
    bitkiler geçmiş olayları hatırlama ve bu bilgiyi daha ileriki dönemde gelişimlerinde kullanmak üzere hatırlama yeteneğine sahiptirler. özellikle olumsuz şartları ileriki nesillere aktarmada üstlerine yoktur. geçmişte yaşanan enfeksiyonları ve yıpranmalarına neden olan koşulları hatırlar ve o şartlara göre fizyolojilerini geliştirmektedirler.

    --- spoiler ---

    kitapta eleştirebileceğin tek bir nokta olabilir o da "bitkilerin gizli yaşamı" kitabının her fırsatta paragraflarca eleştirmesi. kitabı okumamış biri için fazlasıyla merak uyandırmaktadırlar. ve bu noktalar kitabı okurken alınan keyfi bir anda yok etmektedir. bunun dışında kitap bitkilere dair, onların her davranışını anlamamız noktasında oldukça detaylı ve bilimsel gerçekliklerle dolu. bitkileri daha yakından tanımak, davranışlarını anlamlandırmak, onlara ihtiyaçları doğrultusunda eşlik etmek isteyen herkese kesinlikle tavsiye ederim.
hesabın var mı? giriş yap