blacklist

• ing. kara liste/ye almak.
• (bkz: kara liste)
• istenmeyen numaralardan gelen aramaları otomatik olarak reddeden bir symbian aplikasyonu.
• kredi kartı ve telefon hattı borçlarını ödemeyenlerin girdiği liste. aynı zamanda otel yada casinoların proffesionel kumarbaz ve dolandırıcı için oluşturduğu ve haberleştiği listedir.
• casino'larda hile yapmis kisilerin bulundugu listeye verilen ad. genelde her sirketin kendine has bir listesi olmasi yaninda uluslararasi bir listede bulunmaktadir, ve bu uluslararasi listede bir cok turk'un bulunuyor olmasi dikkat cekicidir.
• mail server'larda spam yapan kişilere/mail domainlere karşı bazı kurumların hayır maksatlı olarak tüm dünyaya sağladıkları sp@mcı listesi.
• exodus'un tempo of the damned albümünün 3. şarkısı olup albümde en beğendiğim şarkılardan biridir. sağ ve sol kanallarda kimi zaman bağımsız takılan riffler adamı öldürmektedir. sözleri de şöyledir:
  
  [lyrics & music (g. holt)]
  
  it is no mystery
  what you get is what you see
  you betrayed my loyalty
  you've gone and done me wrong
  now i do you harm
  my revenge is guaranteed
  you stabbed me in the back
  spit right in my eye
  dragging me into the fray
  take you out, right you off, there's never enough
  ways to throw you away
  
  [chorus:]
  you'd better start runnin'
  cause you know that i'm comin'
  cocked and loaded and i never miss
  i'm onto your game
  and i'm layin' the blame
  and i'm addin' your name to my blacklist
  you shoulda thought twice
  cause your playin' with your life
  you must have some sort of deathwish
  i haven't any doubt
  that your time has run out
  cause i've added your name
  to my blacklist
  
  you tried to beat me
  thought you could defeat me
  but how you we ever wrong
  i rise to the occasion
  character assassination
  to put you down where you belong
  you've got a lot to say
  when i'm so far away
  now you've got a problem with me
  take you out, write you off, when i've had enough
  of your verbal debris
  
  [repeat chorus]
  
  [1st solo g. holt]
  
  [2nd solo r. hunolt]
  
  for all the shit you talk
  you've never walked the walk
  all you do is run and hide
  slander me, slag me
  i'm not a man you should deride
  i've heard everything
  all your mudslinging
  you better run, as fast as you can
  take you out, write you off, are you brave enough
  to stand and fight like a man
  
  [repeat chorus]
• "bendenumaranizi bilmiyorum!aklimdan aradim.siz kimsiniz?adinizi yazarsaniz memnun kalirim..benim ismim (fevzi)istanbulda cali$iyorum.memleket $anliurfa.sevgilers"
  
  şeklinde bir mesaj aldığımdan beri taptığım program. yollayan dallama ve benzerlerinin gereksiz cevapsız aramalarını engellemeye birebir.
• (bkz: shitlist)
• casinoların memleket sınırlarında varlığını sürdürdüğü yıllarda kumar bağımlısı kişilerin eşlerinin birtakım mercilerle bağlantı kurarak kumar bağımlısı kocalarını ekletebildiği bir listeydi. çocuktum, çok net hatırlamıyorum ne şekilde yapılmıştı ne olmuştu ama vardı böyle bir şey. benim şahit olduğum olayda bu listedeki kişiler istanbul'daki casinolara kati surette alınmazken mesela bursa'dakilere alınabiliyordu. böyle de ibne bir tarafı vardı. bi boka yaramıyordu.