• özellikle sabahın kör karanlığında yollara düşen ufak tefek yürüyen çantaları gördüğümde aklıma gelen düşünce bu. çocuklar neyse söyleneni yapıyor ama velilerin de heyecanı var. yani böyle bir toplumda, böyle bir kültürde süper zeki, ruh sağlığı yerinde bireyler yetişeceğini sanıyorlar.

    o yüzden de, eğer dikkat ederseniz; belirli bir yaşa kadar çocuklarının zekasını övme vardır ebeveynlerde. bu belirli bir yaşa kadar yoğun övgü sürer; sonra aniden kesilir. ebeveynin kendi zekası zaten mevzubahis bile değildir; ondan vazgeçeli çok olmuştur ama ezberden çalıştığı bir dersten aldığı 100 puan sonrası çocuğunun astrofizik veya genetikte nobel’e kadar yürüyeceğini sanır bu ebeveynler. nigar gıı bizim oğlan fizikten 95 almış tü tü tü.

    tabii burada evdeki sikindirik ortam devreye girer. hiçbir üyesinde kitap okuma alışkanlığının olmadığı bu evde, entelektüel bir şeyden bahsetmek zaten gülünçtür. o ses, şo ses, sörvayvır filan tartışılır. sivilceler çıkarken online oyunlar, vatsapplar filan hedeflerin önüne geçmiştir bile. şimdi varsa tek hedef, iyi mayış getirecek üniversite bölümlerini tespit etmektir. teorik bilginin canı cehenneme. yurt parası, kredi borcu, vize ve finallerden önce fotokopi odası filandır aslolan.

    üzülüyorum böyle bir toplumdan, böyle bir kültürden iyi bir şeyler çıkacağını sananlara. ebeveynler siz nesiniz ki, sizin çocuklarınız ne olsun?! bunu birinin mertçe söylemesi gerekiyor. çocuklarınızın iyi bireyler olmasını istiyorsanız kendinizle zehirlemeyin onları; mümkün mertebe yurtdışına gönderin.

    come mothers and fathers
    throughout the land
    and don’t criticize
    what you can’t understand
    your sons and your daughters
    are beyond your command
    your old road is rapidly agin’
    please get out of the new one if you can’t lend your hand
    for the times they are a-changin’*
hesabın var mı? giriş yap