231 entry daha
  • peşinen söyleyeyim, düğün kelimesinden dahi midem bulanır. yalnız eş dosttan son zamanlarda gördüğüm durum şu ki düğünden artık masrafla değil, kârla çıkıyorlar. altının durumu uzun zamandır ortada. o yüzden düğün terörü argümanlarınızı bi revize ediverin.
  • artarak gelenek haline gelmesini dilediğim akımdır.
  • dünyanın en güzel akımıdır.
    benim gözümde düğün yok edilmesi gereken çağ dışı iğrenç bir uygulamadır.
    şöyle ufacık bir yetkim olsa tüm ülkede yasaklardım düğünü. ısrarla yapanlara da sert cezalar verip diğer niyeti olan insanlara gözdağı verirdim. sıkıysa yap bakalım.
    gelenek düşmanıyım. geleneklerden nefret ediyorum. yüzyıllar önce yapılan eylemler bugün de tekrar ediliyor. neden? çünkü yüzyıllar önce yapılmış. olayın iğrençliğine bakar mısınız gel de düşman olma.
  • düğün aslında bir parti. eğlenceli bir akşam için sebep. fekat iğrenç müziklerle ve kötü giyimli ruhsuz insanlarla dolu (i mean the akrabalar :)) bir partiyi kimse sevmez.
  • dugun denen sacmaligin gereksiz olduğunu 8 yasinda anlamistim. insanları gozunuzde fazla büyütmeyin. neticede ayin, denizin ikiye bolundugunu falan saniyorlar.
  • karlı değildir. altınların fiyatını düşününce bu aralar insanlar ya nakit takıyorlar ya hiç düğüne gelmiyorlar. zarar ediyorsunuz.

    bu arada düğünden sonra takılara kimin el koyacağını iyice düşünün derim.
  • geçen gece uyku tutmamıştı, televizyonda kanal değiştirirken sanıyorum tv 8,5 olması lazım o kanalda bir programa denk geldim. adı da ''güle güle oturun''.
    dikkat ettim,sunucusu falan çok samimi biri çalışanlar da. bir kız bir de anne mobilya alışverişine çıkmış sanırım genç kız ya yeni evleniyor ya evlenecek tam çözemedim orayı. salonu yeniliyorlar bunun için programa başvurmuşlar.

    genelde gündüz kuşağıdır zaten bi de gece koymuşlar, bi izleyeyim bununla ilgili de fikir edineyim bari dedim. dayanması biraz zordu ne yalan söyleyeyim. çıktılar alışverişe al al bitmedi bir türlü istedikleri. renk seçimlerinden tut yastığın köşesinin şekline, perdesinden halısına. ve bu sadece tek bir oda için. kız çok heyecanlı, annesini karıştırmıyor ilk defa evleniyorum , evi düzenliyorum benim tercihim olsun diyor şen şakrak, gözleri parlıyor. burası iyi hoş.
    aldıkları her şeyin sonunda gözlerime duyduklarıma inanamadım, aldıkları şeyler o kadar pahalı ki! benim haberim yokmuş dedim hiç piyasadan. bir şey seçiyor aynısından on tane alsa yine o kadar etmez. onların mutluluğunun sebebi de sanırım masrafı programın karşılamasıydı diye düşündüm.
    programın en samimileri odanın değişimde çalışan ustalardı kesinlikle. şu yemekteyizden arkadan gelen gıcık ses ya da bir benzeri ustalara sorular soruyor adamların çalışmaktan imanı gevremiş ama yine aynı babacanlıkla cevap veriyorlar. bir döngü gibi buradan da ekmeğini çıkaranlar var işte. düğün ve mobilya sektörü çok büyük sektörler belli ki dedim!

    bu akım varsa cidden sanırım parası olanı çok da bağlamıyor. gerçekten düğün konusunda da aynı şekilde gereksiz bir masraf var. genelde insanlar borç harç ederek evleniyorlar kredi çekiyorlar sonra da faiziyle senelerce ödemeye çalışıyorlar ama cidden aklım almıyor bunu neden yaptıklarını. daha doğrusu neden o mecburiyeti hissediyorlar. çoğu kişi de bu yüzden evlenmeyi düşünemiyor bile isteselerde, yazık değil mi ?
    yani ilk eve çıktıklarında az eşyaları olsa ne olacak ? o eşyalar zaten belli bir süre sonra yenilenmeyecek mi ? düğünler yapılırken insanlar mutluluklarını paylaşmak istiyorlar eyvallah ama neden illa hep aynı kalıplar da masraf yapılmalı prensibiyle ilerliyorlar ? bu gösteriş kime ? o gün kutlamasalar bu insanların arkalarından ne konuşacaklar ? paraları yoktu herhal mi diyecekler ? yani sırf bunu diyorlar diye insanlar neden bu kadar borca harca çileye giriyorlar ya da başka güzel bir yere gidecek birikimi çar çur ediyorlar?
    düğün istememe akımı varsa umarım hep devam eder, her toplum bir şekilde geleneklerini devam ettirmek ister ama artık dünya aynı dünya değil ki.
hesabın var mı? giriş yap