• düğünlerde yapılan gereksiz masrafları eleştirirdim hep ama daha fenası varmış.

    evlenen çiftlerin şımarıklıklarının önünü alamıyoruz sayın sözlük. hiç ihtiyaçları olmayacak eşyalara bütün birikimlerini yatırdıkları, hatta birikimi olmayanların kredi çekip ya da borç alıp o düğünü bir şekilde yaptıkları yetmiyormuş gibi bir de çevrelerindeki insanları bu gereksiz harcamalara dahil ediyorlar.

    ama hepsi de belli standartın üstünde insanlar, düğün yemeği için seçilen mekanlar en lüks yerler. kendine eğlence mekanı olarak orayı seçebiliyor, çünkü o buna layık ama 100 kişinin yemeğini ödeyemeyecek kadar zor durumda aslında. kime neyin havasını atıyorsunuz siz ?

    birlikte yaşamaya başlayacaksınız diye bizi de o saçma sapan adetlere 2 3 saat boyunca maruz bıraktığınız yetmiyor anlaşılan, bir de kendi paramızla işkence çekelim istiyorsunuz.

    bu ne şımarıklık anlamıyorum. birbirinizi sevmişsiniz (birçoğunuzun sevgiden evlenmediğini çok iyi biliyor olsak da hadi inanalım çok aşıksınız) nikah mı düğün mü artık ne istiyorsanız onu yapın ama kimse sizi gelinlikli damatlıklı görecek diye hem takı takmak hem de yediği şeylerin ücretini ödemek zorunda değil. bir de gitmezseniz küsüyor bu tipler. düğün yapmak sizin tercihiniz, altından kalkamayacağınız işe girmeyin o halde. bütün bunların sorumluluğundan bize ne ?

    ben bu düğün olayını bile henüz anlamlandıramamışken bir de bu davete katılmak için bedel mi ödeyeceğim yani. kelimenin anlamına ayıp her şeyden önce; da-vet-li. ben davet edilenim yani anlatabiliyor muyum sevgili karı-koca adayı arkadaşlarım.

    insanların 'dünya benim için dönüyor, benim hayatım farklı bir boyuta geçecek diye herkes maddi manevi seferber olsun' diyen hallerine gerçekten tahammül edemiyorum. etmek zorunda kalanlara da sonsuz sabır diliyorum.

    not (bedava yemek yemek istediğimizi düşünen, okuduğunu anlama problemi yaşayan arkadaşlar için);

    o kadar farklıysanız, geleneklere karşıysanız, sessiz sedasız yaparsınız nikahınızı. ama takılardan da olmayalım mantığıyla kurnazlık yapmak hiç öyle 'dostlarla özel günümde birlikte olma' gibi görünmüyor, bilginize.

    bir arkadaşım vardı, takıları toplamış sonra da çocuk esirgeme kurumuna bağışlamıştı, insanlar bilseydi, bir çoğu takı takmaz ya da daha az miktarlar takarlardı ama misafirlere söylenmedi bile. bu kişiler öyle zengin de değillerdi ama düğünden sonra gidilen yemeği kendileri ödediler. bütün evlilik, ev tutma, eşyalar alma faslını da kendileri karşıladılar aileleri karışmadı. hayatlarını beraber yaşamaya karar veren arkadaşlarımıza tabi ki yardım ediyoruz. temel bir ev eşyasını alabilecek durumda olsa bile ben alıyorum mesela.

    farklılık bu tarz şeylerdir. diğerleri son derece görgüsüzlük içeren hem havamı atayım hem cebimden para çıkmasın ama iki saat giyeceğim gelinlik - damatlık - saç - makyaj - dış çekim vs ıvır zıvırın parası yakınlarımdan çıksın çakallığıdır.
  • hoşlanmadığım yeni nesil uygulama.

    nikahın ardından düğün yemeği organize edip kendi paramızla katılmamızı "rica eden" arkadaş, yemeğin ertesi günü maldivler'e balayına gidince içim bir fena oldu sözlük.

    belki bunu hoşgörenler vardır ama benim anlayışıma çok ters. sırf böyle durumlara düşmemek için kendi nikahımı kokteylli yaptım, oldu bitti. "çocuklar gelmesin lütfeaan" da demedim, ne kadar ayıp.

    (bkz: çocuk getirilmemesi rica olunur)
  • kayserili oldukları şüphe götürmez çiftlerdir.
  • yuzsuzluklerine, "taktigim altini geri verin" yuzsuzluguyle cevap verebilecegim cift.
  • bence güzel bir uygulama.

    sayın sözlük, yemekli bir düğün mekanına ve şehrine göre 30-60 bin tl arasında değişkenlik gösteriyor, bu da şu anlama geliyor, ilgili arkadaşlar über maaşlar almıyorlarsa ilgili paralar bu insanların yıllık kazancından fazlaya geliyor. düşünün, 3 yıldır görmediğiniz 3. derece akrabalarınız yemek gömecek diye siz bir yıl, hatta kişisel yaşam masraflarınızı düşünce 2 yıllık maaşınızı bu düğüne yatırıyorsunuz.

    düğün yemeğinde ödenen 100 lira hiç bir davetliye çok koymaz. ama düğünde 150 kişi ödenen 100'er lira düğün sahibine koyar.

    onun yerine, ben de olsam gider maldivde balayı yaparım arkadaş. aptal saptal akrabalara bir maldiv balayı parasını yedirmem ben.

    gelecekte aralarına katılmayı planladığım çiftler.
  • sorun olmadığını düşündüğüm olay.şimdi efenim 50 kisinin parasının bir kişiye kitlenmesindense herkes kendi parasını ödesin.insalar zaten bir sürü masrafa girmiş.sende öde yemeğini.yoksa paran gitmezsin zaten.netice bu yemeklere en yakın kişiler davet edilir onlarda bu parayı dert etmezler.
  • düğün yemeği hayır olsun diye dağıtılır temelde böyledir. paran yoksa yemekli yapmazsın olur biter neden gelen davetli ödesin ki. saçma olmuş. bence zengin değilsen ideal düğün şöyle akrabaya kokteyl nikah sonrası akşam ise çok yakınlara arkadaşlara yemekli içkili eğlence. oh mis.
  • düğün denilen nane zorunlu değildir, yani yapmak zorunda değilsiniz, bu sebeple en asil küfürlerin muhatabı olacak çifttir, bir de hiç utanmadan takı töreni düzenliyorlarsa yüzsüzlükte ve arsızlıkta level atlamışlardır, çağ açıp çağ kapatmışlardır. ben olsam, beni böyle bir düğüne davet etseler hayatta gitmem. düğünümde yemeğin parasını insanlardan istediğimi düşünemiyorum bile.
  • yanlış bilmiyorsam, davetliye yemek parası ödetme işi azerbaycan'da yerleşik bir uygulama.
    ama tabi herkes kendi çevresinin maddi seviyesine göre yere davet ediyor. yani maddi durumu iyi olmayan birisi gidipte 5 yıldızlı sheraton otelde düğün yapmıyor.
    mahalle arasındaki anılar düğün salonunu tercih ediyor.
  • aslında takı takarak normalde de yapılan eylem. ama böyle göze sokmak da hoş değil tabi.
    o zaman gelen davetliler de takı yerine alışveriş fişlerinin geline takarlarsa ortada alacak verecek kalmaz, iş tatlıya bağlanır.
hesabın var mı? giriş yap