• malum, geçen gün başkalarına ait köpekleri zehirleyerek araba parkına bırakan bazı şahıslar yakalandı ve 10 sene hapis cezasına çarptırıldılar. bu durum ekşi sözlükte de ateşli tartışmalara yol açtı.
    (bkz: kopek oldurdu diye 10 yil hapis cezasi almak)

    yapılan tartışmaların odak noktası ile, 10 sene hapis cezası verilmesinin gerekçeleri farklı idi. 10 sene hapis cezası verilmesinin gerekçeleri "mala zarar vermek" ve "etrafı kirletmek" ve "çevre sağlığına zarar vermek" iken, yapılan tartışmalar daha çok "hayvanlara yönelik şiddet" üzerinde yoğunlaştı. söz konusu hapis cezasını destekleyen yazar arkadaşların büyük çoğunluğu meseleyi "bir canlının canına kast etmek" ve "bir canlıya acı çektirmek" gibi ahlaki bir zeminden ele aldılar.

    bu noktada, verilen cezayı desteklemek ya da desteklememe, az ya da çok bulmak konularına hiç girmeden, bunlardan ayrı olarak tartışılması gereken temel bir husus var: neden hamam böceği öldürmek ya da kuzuyu kesip yemek ahlaki açıdan sorgulanmazken köpekleri öldürmek canilik olarak görülüyor? eğer mesele bir canlıya acı çektirmenin kabul edilemez oluşu ise, bunların hepsi acı çekiyor, eğer mesele yaşama hakkının dokunulmazlığı ise, hepsi canından oluyor. eğer, mecburiyet halinde başka bir canlıyı öldürmek kabul edilebilir ise, hamam böceğini ya da kuzuyu öldürmek için de hayati/olmazsa olmaz bir gerekçe bulunmuyor.

    bu durumda kamuoyunun verdiği tepkiyi açıklamak için belki de başka bir takım normlar üzerinde düşünmek gerekecektir. mesela, "insanların yemekten hoşlandığı kuzu gibi canlıların öldürülmesi, onların yaşama haklarından önde gelir" gibi bir norm. ya da hamam böcekleri için; "memeli hayvanlar gibi evrimde üst aşamalarda yer alan canlıların öldürülmesi ahlaken sakıncalı, ama evrimin daha alt aşamalarındaki canlıları öldürmekte bir sorun yoktur" gibi bir norm. yoksa ister memeli olsun ister eklem bacaklı ya da böcek, bunların hepsi öldürülürlerken acı çekiyorlar ve az ya da çok bir farkındalıkları/bilinçleri var. hiç birisi robot ya da taş değiller.

    amacım asla herhangi bir köpeğin öldürülmesini mazur göstermek ya da bu konularda retorik safsatalara girişmek değil. bununla birlikte, bir farenin, hamam böceğinin ya da mesela zararsız bir karıncanın (hatta kuzu ve danaların) öldürülmeleri neden ahlaki bir tartışmaya konu olmaz da, mesela köpeklerin, kedilerin öldürülmeleri büyük tepki çekiyor, meseleyi bilen arkadaşların açıklamalarında fayda var. (örneğin benim ilk aklıma gelen sebep, bir tür empati duygusu: bizim çevremizde yaşayanlara daha çok sevgi ve ilgi gösteririz. tıpkı çevremizde hastalanan bir kişiye gözyaşı dökerken, uzak bir adada ölen on bin kişinin bizi o kadar da üzmemesi gibi). ancak bu açıklama ahlaki/etik düzlemin dışında bir konu. yani burada bir prensipten ziyade, pratik, insan psikolojisi ile ilgili tali ve pragmatik bazı faktörler rol oynuyor.

    dolayısıyla, eğer bir canlıyı öldürmek ahlaki bir prensip nedeni ile kınanacak bir durum, hatta hapis cezası gerektiren bir suç ise, bunun acı çeken ve farkındalık sahibi bütün canlılar, örneğin hamam böcekleri ya da karıncalar için de geçerli olması gerekiyor, yok eğer bu durumu sadece kedi ve köpeklere mahsus kılacak isek, ortada ahlaki açıdan eklektik, tutarsız bir durum var demektir.

    post scriptum: çoğu yazdıklarımı okumamış olarak, bir çok yazar arkadaş kendi meşreplerince meseleyi anlamadan otomatik cevaplar vermiş, ya da hakaret etmiş. bunlarla herhangi bir tartışmaya girmeyeceğim. bu entry’de söylemek istediğim özetle, meselenin sadece etik disiplini çerçevesinde ya da ahlaki normlar uygulanarak çözülecek bir mesele olmadığı. yani kimsenin, entry’de de baştan ifade ettiğim gibi, “köpek öldürelim” ya da tam tersi, “hamam böceği öldürenleri hapse atalım” vs dediği yok. konu hakkında kafa yorup, gerek entry’leri ile gerek mesajları ile görüşlerini paylaşan bütün arkadaşlara da teşekkür ediyorum.
204 entry daha
hesabın var mı? giriş yap