4 entry daha
  • döneminde hollywood'da iliskilerini özgürce yasamak imkansız olsa da escinseldi; ömrü boyunca rol yapmamıs, erdemli bir yasam surmustur. kadın oyuncuların savunucusu olmus, joan crawford, ava gardner, greta garbo, katharine hepburn, lauren bacall gibi oyuncularla setlerin dısında, ozel hayatında da yakın dostluklar surdurmustur. sohbeti çok iyi bir kisiymis, davet edildigi her yerde kadın ve erkekleri anlattıgı hikayelerle kendisine hayran bırakırmıs.

    macar yahudisi bir ailenin çocugu olarak manhattan'da dunyaya gelmistir. kariyeri, henuz çocukken tanıstıgı david o. selznick'in yardımıyla baslamıstır. selznick ilerleyen yıllarda onun akıl hocası da olmustur, ki ikili birbirine fiziken de çok benzer. selznick'in asistanının soyledigine gore aralarında ask diye tanımlanacak bir hayranlık da varmıs. birbirlerini çok iyi anlar ve birbirlerine çok saygı duyarlarmıs, ayrıca birlikte çok eglenirlermis.

    clark gable cukor'dan hazzetmezmis, onunla çalısırken gone with the wind'in setine çok mutsuz gelirmis. kendisi gibi maço, yine kendisi gibi antisemit ve homofobik olan yonetmen victor fleming'le iyi anlasırmıs. selznick'den bahsederken "the jewboy there", cukor'dan soz ederkense "that fag" derlermis. açık açık da herkesin yanında soylerlermis, gizleme geregi duymazlarmıs. george cukor gone with the wind'in yonetmenliginden kovulunca gable, fleming'le çalısmaktan asırı mutluluk duymus. ikilinin diger ortak merakları da motorsiklet ve avlanmakmıs.

    cukor ve sanatını daha iyi tanımak için:
    patrick mcgilligan'ın "george cukor: a double life: a biography of the gentleman director" ve murray pomerance'ın "george cukor: hollywood master" kitaplarını tavsiye ederim.
    aynı sekilde peter bogdanovich'in aralarında cukor'ın oldugu çesitli yonetmenlerle roportajlarından olusan "who the devil made ıt"'i de epey degerli bir kaynaktır.

    cukor, ispanyol yonetmen luis bunuel'in abd'de oldugu sırada, 16 kasım 1972'de aralarında alfred hitchcock, billy wilder, robert mulligan, william wyler, louis malle ve robert wise'ın oldugu sampiyonlar ligi gibi bir grubu evinde oglen yemegine davet etmis ve soyle guzel bir fotograf ortaya çıkmıstır:

    az bilinen, hak ettigi ilgiyi gorememis bir filmi için (bkz: a woman's face)
hesabın var mı? giriş yap