• aslında, letgodan kız düşürmek başlığını görünce dayanamadım, bu anımı yazmak istedim. başıma gelen olaydır.

    her şey, arkadaşım gültenin evlilik teklifi alması ile başladı. emre’nin ona aldığı yüzüğü herkese göstererek instastory atması çok canımı sıkmış, biraz ağladıktan sonra toparlanmış ve evimin en yakınındaki starbucksa oturmuştum. sıfır tektaş alacak param yoktu tabii. ben masraflı bir kızım. bu yüzden çözümü ikinci el bir yüzük almakta buldum. macbook promu(rose gold) hışımla açıp googlea hızlıca letgo yazdım, siteye giriş yaptım. bir yandan usulca white chocolate mochamı yudumluyor, bir yandan da letgodaki ikinci el tektaş yüzük ilanlarına bakıyordum.bir anda telefonuma gelen bir bildirimle bütün dikkatim dağıldı.

    gülten: ayy ne yaptın şekerim! ben kuyumcudayım, yüzük geniş gelmişti biraz, onu daraltmaya bıraktım. öğleden sonra buluşalım mı?

    hışımla telefonu uçak moduna aldım ve tüm internetimi kapattım. gültenin bu denli mutlu olması canımı sıkmış, beni letgo araştırmalarımda daha da derinleştirmişti. daha hızlı ekranı aşağı indiriyor, fiyat filtreleme kısmından ‘ucuzdan pahalı’ya ayarladığım ürünlerin hızlıca geçişini izliyordum. derken gözüme, tam da aradığım fiyatta güzeller güzeli bir yüzük bana bakıyordu. bir süre yüzükle bakıştıktan sonra kullanıcıya o sihirli cümleyi yazdım; bu ürün hala satılık mı?
    yaklaşık 6 dakika sonra evet cevabını aldım. satıcının numarasını aldım, whatsapptan konuşmaya başladık. profil fotoğrafına dikkat ettiğim an kendisini ekşi yazarı zannettim çünkü poz verdiği bmw aracının yanısıra uzun boyu, kaslı kolları ve o yeşil/mavi arası tonda bir göz rengi vardı. böyle özellikler başka kimde olabilirdi ki? fakat bunu düşünmenin sırası olmadığını bilerek direkt yüzük konusuna girdim. satıcıyla buluşma noktası için anlaştık, bana yakın bir yerde oturduğu için onu yüzüğü bulduğum starbucksa davet ettim.

    ertesi gün, yani buluşma günümüzde, erkenden kalkıp hazırlandım. kombinim basitti aslında. güzel bir kot pantolon, üstüne champion tişört, ayağıma ise nike air force 1larımı geçirip çıktım. tabii ki buluşma mekanına erken geldim, raspberry şuruplu iced lattemi yudumlarken insanları kesme keyfimi aksatmak doğru olmazdı. 10-15 dakika sonra o uzun boyuyla, elinde isparka bıraktığını tahmin ettiğim aracının anahtarı elinde bir adam kapıda belirdi, işte bu, oydu. bir içecek adı, beni görünce yanıma geldi, iç ısıtan bir gülümseyle selam verdi. bir süre havadan sudan konuştuktan sonra kendisine yüzüğü görmek ve denemek istediğimi söyledim. o da cebinden çıkardığı kutuyu masaya koydu, kutuyu açıp yüzüğü giydiği kazağın kol ağzı ile bir güzel silip bana uzattı. etkilendiğim bir hareket olmuştu doğrusu. sakince yüzüğü aldım, elime denedim. yüzüğün gerçek sahibi ben yüzüğe bakarken sakince yüzüğün hikayesini anlatmaya başladı, bu yüzüğü zamanında sevdiği bir kız olursa ona vermek için almış fakat uzun bekleyişlerin ardından yüzüğün bir sahibi çıkmadığı için onu satmaya karar vermiş. sakince omuz silktim. tam yüzüğün parasını vermek için elimi cüzdanıma atmıştım ki, elini elimin üstüne koydu, ‘dur’ dedi. bu yüzüğü vereceğim kızı buldum demesinin ardından ona baktım, yüzüğü çıkardım ve ona geri verdim. o da yüzüğü alıp kutusuna koyduktan sonra kutuyu eline aldı ve bir anda önümde diz çöktü. inanamamıştım. bütün starbucks’ın ortasında ‘benimle evlenir misin ceyda?’ diye bağırdı. ben de çığlıklar atarak ‘eveeet, evet!!!’ dedim. herkes alkışlamaya ve fotoğraf çekmeye başladı. ben de hemen telefonumu çıkarttım, elimin ve starbucks bardaklarımızın fotoğrafını çekerek instastorye attım. tanrım, yıllardır beklediğim an işte buydu.

    kısa bir süre sonra da düğünümüz oldu, boğaz manzaralı, parıl parıl bir mekanda efsane bir düğün yaptık. düğünü gülteninkinden önce yaptık tabii ki, ondan özenmedik sonuçta! çocuk mevzusunu da çözdük sanırım. kocam geçen gün letgodan 2. el bilgisayar bakarken ‘annem babam yok, okul ihtiyaçlarımı karşılamak için bu bilgisayarı satıyorum’ başlıklı bir ilana rastladı. o çocuğu evlat edinicez galiba.

    özetle, kocanızla nasıl tanışacağınız belli olmaz.
78 entry daha
hesabın var mı? giriş yap