• doğu roma imparatorluğu* tarihindeki en ilginç vergilendirme hadiselerinden birisinin ismi.

    1195 senesinde kardeşi isaakios angelos'u devirerek doğu roma tahtına çıkan aleksios angelos, neredeyse avrupa'daki hiçbir güç tarafından meşru olarak tanınmamıştır. bilhassa isaakios'un anne tarafından bir önceki hanedan olan komnenos hanedanı'na bir bağının bulunması kendisini kısmen meşru kılarken, aleksios'un böyle bir bağa sahip olmadan ve meşru imparatoru devirmek suretiyle tahtı ele geçirmiş olması kutsal roma imparatorluğu başta olmak üzere macaristan, sırbistan ve hatta fransa'yı dahi bir hayli rahatsız etmiştir.

    doğu roma'nın tecrübe etmekte olduğu bu meşruiyet problemini, nüfuzunu doğuya da genişletebilmek bağlamında ve hatta hıristiyanlığı yeniden bir araya getirebilmek için eşsiz bir fırsat olarak gören kutsal roma imparatoru altıncı heinrich* ise isaakios döneminde bir dizi isyan ve savaş nedeniyle anadolu'da ve özellikle de balkanlar'da kayda değer toprak kayıpları yaşayan doğu roma imparatorluğu'na bir teklifte bulunma kararı almıştır. işin aslı, bu bir tekliften ziyade bir tehdittir.

    normanlar'ın kontrolündeki sicilya krallığı'nı görece kansız bir şekilde ele geçiren imparator heinrich vi, devrik doğu roma imparatoru isaakios'un kızı olan ve aynı zamanda merhum sicilya kralı rogerio'nun da eşi olan irene'yi de bu sefer sonucunda sarayına kabul etmiş ve bunun ayağına gelen bir fırsat olduğunu kısa süre içerisinde fark etmiştir. irene'yi derhal erkek kardeşi ve süebya* dükü philip ile evlendiren kutsal roma imparatoru, böylece doğu roma imparatoru'nun devrik imparatorunun kızını da evlilik yoluyla kendi hanedanına bağlamak suretiyle doğu roma imparatorluğu üzerinde hak iddia edebilecek konuma gelmiştir.

    bu diplomatik evlilikten doğan fırsatı derhal kullanma yoluna giden heinrich, kendisine doğu roma imparatoru aleksios angelos tarafından her sene belli bir haraç ödenmezse doğu roma imparatorluğu'nu işgal edeceğini deklare etmiştir. aslında ekonomisi kaybedilen topraklar ve 1181'den beri süregelen taht kavgalarıyla bir hayli yıpranmış doğu roma imparatorluğu'nun bu teklifini kabul etmeyeceğini düşünen ve papa'ya elçiler gönderip bu işgalin dinî altyapısını oluşturup bir yandan da 30 bin kişilik bir işgal ordusunu tesis etmeye çoktan başlayan heinrich, imparator aleksios'un kendisine derhal bu haracı ödeyeceğini duyurmasıyla oldukça şaşırmıştır.

    bu kararın ardından konstantinopolis'in nüfuzlu aileleri, din adamları ve saraydaki danışmanlarından apar topar bir senato tertip eden imparator aleksios angelos, bu senato'ya katılım gösteren herkesin taşınmazlarının malî olarak değerinin ortaya çıkarılmasını emretmişse de konstantinopolis'in soyluları ve zenginleri buna karşı çıkmıştır. daha sonra senato'yu dağıtan imparator, bu kez de aya sofya dışında kalan tüm kiliselerin içerisindeki altın, gümüş ve değerli eşyalara el konulmasına niyetlenmişse de şehrin nüfuzlu din adamlarının buna karşı çıkıp imparatoru devirmekle tehdit etmesini takiben bu fikirden de vazgeçilmiştir.

    beş parasız bir hazineyle güçlü kutsal roma imparatoruna verdiği sözü nasıl tutacağını kara kara düşünmeye başlayan imparator aleksios ise doğu roma imparatorlarının mezarlarının yer aldığı havariyyun kilisesi'ne vareng muhafızları ile birlikte girmiş ve kurucu 1. constantinus'u hariç bırakarak aralarında heraklius, birinci basileios, konstantinos porfirogennetos, ioannes komnenos ve manuel komnenos'un da bulunduğu pek çok imparatorun mezarlarını ve mezarlarına gömülmüş değerli eşyaları yağmalatmıştır. bu barbarca eylemle de yetinmeyen ama konstantinopolis halkından da vergi yoluyla herhangi bir gelir elde edemeyeceğini bilen imparator, son olarak da alamanikon adı altında ve imparatorluğun anadolu ve balkanlar'da kalan topraklarından toplayacağı bir vergiyi yürürlüğe almaya karar vermiştir.

    isminden de az çok tahmin edilebileceği gibi "almanlar'a ödenecek vergi" şeklinde özetlenebilecek olan bu verginin bilhassa imparatorluğa bağlı büyük şehirler olarak ifade edebileceğimiz selanik, iznik ve trabzon gibi şehirlerden ve bu kentlerdeki soylu ve zengin ailelerden toplandığını ifade etmek yanlış olmayacaktır. avrupa nezdindeki meşruiyet sorununu imparatorluk nezdinde bir saygınlık sorununa yol açarak çözmeyi göze alan aleksios angelos, 1196 ve 1197 senelerinde toplamda üç tondan fazla gümüş ve bir tona yakın altını alamanikon vergisi kapsamında toplamayı başarmıştır.

    1197 senesinin eylül ayında kutsal roma imparatoru heinrich sicilya ve italya ziyaretinden dönüş hazırlıkları yaparken messina kentinde hayatını kaybedince, alamanikon kapsamında toplanan devasa miktardaki haraç ise kutsal roma imparatorluğu'na gönderilmemiştir. kutsal roma imparatorluğu'nda da heinrich'in kardeşi philip ile tahtta hak iddia eden bir dizi alman soylusu arasında bir seneden uzun bir süre devam edecek olan bir taht kavgasının patlak vermesiyle söz konusu haraç talebi de adeta unutulup gitmiştir.

    1198 itibariyle vlah ve bulgar orduları imparatorluğun balkan topraklarını dümdüz ederken bir ordu oluşturup savaşa girmek yerine diplomatik yöntemlerle bu işgale son vermeye çalışan aleksios, popülaritesini giderek kaybederken alamanikon vasıtasıyla toplanan devasa vergiyi de manevra kabiliyeti yüksek bir ordu oluşturmak, çürümeye yüz tutmuş donanmayı tamir ettirmek ya da imparatorluğun aleksios komnenos döneminden beri yenilenmemiş idari yapısını modernize etmek gibi faydalı işlere harcamak yerine konstantinopolis'te ve bilhassa pek sevdiği galata taraflarında sayısız yeni saray ve lüks binalar inşa ettirmek suretiyle adeta çar çur etmiştir.

    batının gözüne hâlen meşruiyet sorununu tam olarak çözmemiş olan aleksios angelos, alamanikon vergisi ve sonrasında bu vergiyle yaptıkları vasıtasıyla imparatorluğun ekonomisini hepten çökme noktasına sürüklerken, vilâyetlerin merkeze bağlılığını da bu hamleleriyle koparmıştır. 4. haçlı seferi'nin rotasını değiştirerek tahta devrik isaakios'un oğlu olan genç aleksios'u çıkarma maksatlı bir şekilde konstantinopolis'in kapılarına dayanması, 17 temmuz 1203 konstantinopolis yangını, 1204 senesinde konstantinopolis'in haçlılarca ele geçirilip yağma edilmesi ve hatta bu süreçten sonra konstantinopolis'ten koparak tamamen kendi idaresini tesis eden trebizond imparatorluğu'nun kurulması ve bu devletin asla bir daha doğu roma'nın bir parçası olmaması gibi hadiselerin çoğunun kaynağında alamanikon gibi bir basiretsizlik vergisini çıkarmış ve yaptığı hatalarla ve umursamazlığıyla doğu roma'ya büyük yaralar açmış aleksios angelos'un rolü bulunmaktadır.

    toplanma ve toplandıktan sonra da kullanılma şekliyle alamanikon vergisi de aleksios'un bu fecî eylemlerinden belki de en akılda kalanı olmuştur.
hesabın var mı? giriş yap