124 entry daha
  • bir örnek vermek istiyorum ama başrolü hayvanların omurgalılar sınıfının memeliler grubunun insanlar alt başlığında ele almak ne kadar mümkündür, işte onu bilmiyorum.

    bir hastane çıkışı... hayatımın en kötü günlerinden birini geçirmişim, annem, bir daha annem, canım anneannem fenalaşmış. hastalığı lanet olası siroz, ki kendisi bu yaşına alışıldık bir yurdum anneannesi gibi 0 promil gelmiştir. bilmezdim bu hastalığın atatürk'ten beri halen çaresiz olduğunu başımıza gelmeden önce, orhan veli'ye rahmet... ne vardı devletlü hastalığa öykünecek a kuzum? bilincini yitirmiş sabahında, hastaneye kaldırılmış. söylediklerinden bir şey anlaşılmaz, eli ayağı tutmaz bir halde ambulansa bindirdikten birkaç saat sonra hastanede çok daha beter bir halde görüyorum. kolunda serum, burnunda oksijen, ve düz çizgi gelmesi halinde doktorların ex oldu deyip geçeceği o lanet olası aletin kabloları çıkıyor her yerden, bakışları ve tepkileri cansız. doktorlar da ne bilur ciğerun acisini, bilmez. onu öyle görünce öyle bir koyveriyorum ki, beni ne dayım ne annem ne babam tutabiliyor. birazcık toparlandıktan sonra çıkıyorum hastaneden gözüm hiçbir şeyi görmez halde. yürüyorum, yeni kurumuş yanaklarım. yanımdan koşarak geçeni de görmüyorum.

    ufuk hastanesi'nden çıktım, birkaç adım yürüdüm, eskişehir yolu'na geçme, lanet olası sorumluluklarımı yerine getirmek için hastaneden uzaklaşma amacındayım dün. ve birden vücudumda bir el hissediyorum, yanımdan koşup geçen şey'in elini. kendimi orospu çocuğu diye bağırırken buluyorum birden ki, kullandığım küfür değildir, çok cinsiyetçi. aslında pek küfrettiğim de söylenemez, böyle bir refleksim olduğunu keşfediyorum birden. ağzıma ne geldiyse bağırıyorum, itoğluit, hayvan, allah belanı versin! o ne mi yapıyor? pişkin pişkin bana bakıp eliyle seda sayan tipi öpücük yolluyor. o kadar memnun görünüyor ki yaptığından, öylesi rahat. tipine baksan insana benziyor da, gayet düzgün hatta.

    böylesi ezik bir abazanlıktan tatmin oluyor mu? hiç sanmam. tek bir amacı var, salt kötülük. elimde ne yazık ki bir odun yoktu o anda, nereden bulacaksın? bir kaşık suyun yok, nasıl boğacaksın? da, hayatımda belki ilk defa bu kadar içten beddua ettim, evine gitmesi nasip olmasın, bu hastaneye bu geceden tezi yok düşsün diye o kadar yürekten diledim. o can sıkıntısının üstüne gelen tacizi kaldıramadı bünyem ve koyverdi yine...

    ve ben, yeni toplanmış suratımla ağlamaya kaldığım yerden devam ettim.

    dipnot: ana kraliçem bugün daha iyiydi, ben de öyleydim çok şükür. ama beni koklayıp "güzelliğine doyamadım güzel kızım" demeseydi ya... demeseydi, dayanamıyorum...
218 entry daha
hesabın var mı? giriş yap