6 entry daha
  • lucid dreaming fenomenine alışkın kişilerde yaşanma sıklığı daha fazladır. tabi ki hiçbir mistik veya ruhani yanı yoktur. tamamen doğal, tam anlamıyla bilimsel açıklaması olan bir durumdur. daha önce de söylendiği gibi uykuyla uyanıklık arası evrenin varlığı gereği beynin bir an içinde değil, kademe kademe uyanmasından, farklı görevlerle özelleşmiş çeşitli merkezlerin zaman aralıklarıyla aktivite haline geçmesinden kaynaklanır.

    asıl ilginç olan, sadece bilinen uzay ve cisimlerin boyutlarıyla ilgili belirsizlik ve çarpıklık değil, bu bulanık evrede tanımlanamayan boyutlar ve objelerin zihinde canlanmasıdır. muhtemelen algı çarpıklığından insanın kendini kandırması durumudur bu ama bazen o kadar berrak biçimde ortaya çıkıyor ki, uyanıkken ne kadar zorlasanız da benzer egzotik cisimleri ve boyutları hayalinizde canlandıramıyorsunuz. buradaki algı çarpıklığı bilinse de sanki bu uyanıklık ve uyku arası evrede insanın geometrik algıları açık bilinç halindekinden kat kat fazla genişliyor ve bildiğimiz üç boyuttan daha fazla boyutun algılanmasına imkan kılıyor gibi düşündürebiliyor.

    özellikle benim gibi sicim teorisi ve gerçekliğin temel doğası temalarına ilgili ve bu konularda araştırma yapan biri için bu durum çok daha ilgi çekici bir hal alıyor. sicim teorisi henüz somut deneysel verilerden yoksun olduğu için evrende daha fazla boyut olması olgusu şu anda bilimsel olarak muamma duruyor. ama çok fazla boyutlu cisimler ve uzayları matematiksel olarak formülize edebilip ispatlayabiliyoruz ve bu cisimleri şekilleri ve hareketlerini eksiksiz biçimde modelleyip, simüle edebiliyoruz. mesela bir hiperküpün dört boyutlu uzayda kendi etrafındaki dönüş hareketi üç boyutlu algılanan bir dünyanın iki boyutlu ekranında şu şekilde simüle ediliyor; http://en.wikipedia.org/wiki/file:8-cell.gif

    hiperküpün bu hareketinin çıplak gözle tam manasıyla algılanması çok zor. belki de mümkün değil. ancak bu cismin varlığından daha önce haberdarsanız, bu uyku ve gerçeklik arası evredeki egzantrik algı durumu sayesinde bu hareketi ve cismin boyutunu algılayabilmek mümkün olabiliyor teorik olarak. kendimden biliyorum. tabi ki beynin mantık yürütme yetenekleri bu evrede sınırlı olduğu için tecrübe edilen şeyin aslında tamamen saçmasapan olup, sonradan uyanınca zaten detaylı hatırlanmayan bu durumun sanki kusursuz bir tecrübeymiş gibi algılanması da güçlü bir ihtimal. yine de teorilerden konuşacak olursak bu durumun nedeni tamamiyle bir algı yanılması olmayıp, insanların uyku evresinde ve uyanık evredeki ölçülebilen beyin dalgalarının farkları veya beyin kimyasıyla ilgili değişimlerden kaynaklanan bir algısal yükseltgenme yaşabilmeleri ve bunun etkisiyle çoklu boyutlara karşı duyarlı hale gelebilmeleri olabilir.
5 entry daha
hesabın var mı? giriş yap