the salmon of doubt
-
kitaptaki en ilgi çekici yazılardan bir diğeri ise -türkçe okumuş biri olarak söylüyorum- "bir yapay tanrı var mı" başlıklı olandır. doğayı, tekniği ve insanı öyle güzel örneklemlerle anlatmış ki, okurken şaşırıp kalıyor, bu örnekleri unutmamalıyım diye tekrar tekrar okuyorsunuz.
söz konusu yazının en güzel benzetmesi de bir çukura dolmuş bir çamur birikintisinin, çukurun şekliyle kendi şeklinin tıpa tıp aynı olduğunu gördükten sonraki tepkisi, "bu çukur tam olarak benim için, büyük bir el tarafından 'yaratılmış'." demesi;
bunun üzerinden sevgili dna'in dünyanın aslında insanlar için yaratılmamış olduğunu, dünya böyle olduğu için insanın böyle olduğunu açıklamasıdır ki bu pek bir şahanelik içeren bir örnektir. mistir.
kuşkucu somon alınasıdır, okunasıdır.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap