1 entry daha
  • dertlerin kederlerin en büyüğü. güzelim bir günün içine sıçacağınızın ya da zaten sıçtığınızın resmi. lanet olası bir eylem, allah sıçmanın belasını versin.

    dün gece bildiğiniz üzre yılbaşı gecesiydi. her türk gencinin de arzuladığı gibi ben de çıplak kızların ortama neşe saçtığı, bacak ve meme serpiştirilmiş bir club'da yılbaşına girmeyi, ardından da gün aydınlanana kadar adını bile bilmediğim bir kadınla çılgınlar gibi sevişmeyi planlayarak mesaiyi bitirdim. fakat bu planları gerçekleştirmek için yanımda olacak olan arkadaşım saat 19:00 gibi uyandı ve bana söyledikleri inanılır şeyler değildi:

    "abi ben uyuya kalmışım ya, gel istersen bize burda içelim."

    ne diyorsun sen ya, diye konuya girip sertleşerek devam etsem de sakinliğini koruyan arkadaşımı ikna edemedim. bir sıçıştan diğerine. yaklaşık yarım saat sonra, onlardaydım. bana hasta olduğunu söylüyor ve bu gece için yaptığın tüm planlarını unutabilirsin bakışı atıyor, bense el kol hareketleriyle de desteklediğim küfürlerimi ona savuruyordum.

    aradan biraz zaman geçtikten sonra arkadaşım, babası, annesi ve benim olduğum muhteşem güzellikte yemeklerin olduğu bir masada, ümit besen dinlerken buldum kendimi. her şeye rağmen hayata dair biraz daha ümit beslememi sağladı bu güzel görüntü, hayata dair biraz daha ümit besen.

    rakı konusunda akarsu gibi olan, sigarayı bırakmış koca bir adamın yanında çektiğimiz sigarasızlık başımıza vurunca, birkaç biradan sonra odaya çekildik ve her şey sanki o hamleyle tepeme yıkıldı. yaklaşık 1 haftadır götümü bırakmayan basur belası kendini göstermiş, acıyı makatımdan yudumlamama sebep oluyordu. bense kanıyor, kanıyordum. düşünsene, yılbaşı gecesi, nefis memeleri ve bir mezuranın ölçmeye yetmediği bacakları olan bir kadın tavlıyorsun ve basurun var.

    "meraba ilayda, seninle sevişirken ufak şımarıklıklar, estetik olmayan hareketler yapabilirim. kusura bakma, ben bir basur hastasıyım."

    bir kadın götü patlamış bir adamla neden sevişsin, hayır yani, binlerce götü sağlam adam varken neden gelip de götü kanayan bir adamla sevişsin ki. neyse amk. konu neydi.

    ha. zaten o sabah anlamıştım. sular olmadığı için bir önceki sabah sıçmamış, içime atmıştım. normalde tedirgin bir basurlu gibi günü gününe her sabah sıçan bir insandım. böylelikle kabız olmayıp, basurumun patlamasına da engel oluyordum; ama dedim ya, o sabah sular kesikti ve ben afedersiğiz sıçmadım. ertesi sabah tuvalte girdiğimde sanki hüzünlü bir hava vardı. her şey sessiz, çıt çıkmayan terk edilmiş bir opera binası gibi. zamanında çok fırtınaların koptuğu; ama şimdi durgun ve mağrurdu. bense kabız olmuştum. yüzümde sanki büyük bir şey başarıyormuşum gibi bir gerginlik ifadesi, tüm vücudumu kasarken, bir an doğuruyorum sandım. işte zaten o akşamüstü de bir erkeğe ped taktırabilecek ve tanrının varlığını kesin olarak yalanlayabilen hastalık, basurum ce-e dedi.

    ben şu güzel yılbaşı gecesinde bir yandan kanarken, bir yandan da kederli kederli biramı içiyordum. yarın uyanınca ilk iş sıçacaksın olm, dedim kendi kendime. bu iş böyle yürümez. çünkü aldı yürüdü arkadaş, sanki götümden bağırsaklarım akacak. korkuyorum da bir yandan.

    demin uyandım, sanki namaza kalktım amk. yüzümde bir tebessümle zafere koşuyorum. klozete. sonra, gene kabız olmuşum. götünü sikeyim ben böyle hayatın.
4 entry daha
hesabın var mı? giriş yap