• hüseyin nihal atsız şiiri. reis hafiften sinir yapmış, yapmaz aslında öyle şeyler. ozan ünsal diye birisi de aynı heyecan ve sinirle bestelemiş, söylemiş. klipleri bol youtube'da.

    ey saçlari "alagarson" kesik hanım kız!
    gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!
    bacağımla alay etme pek topal diye.
    bir sorsana o topallık nerden hediye ?

    sen şişli'de dans ederken her gece, gündüz
    biz ötede ne ovalar, çaylar,ne dümdüz
    yaylaları geçtik, karlı dağları aştık;
    siz salonda dans ederken bizler savaştık.

    ey dudağı kanım gibi kıpkırmızı kız,
    gülme öyle bana bakıp sen arsız arsız!
    olan işler dimağını azıcık yorsun!
    biliyorum elbisemle eğleniyorsun;

    biliyorum baldırını o kadar nazla
    örten bir tek ipek çorap kıymetçe fazla
    benim bütün elbisemden... hatta kendimden...
    biliyorum: çünkü bugün şu dünyada ben

    neyim? bir hiç... işe güce yaramaz,topal...
    sen saglamsın senin hakkın dünyadan zevk al:
    çünkü orada düşmanlarla boğuşurken biz
    siz muhteşem salonlarda şarap içtiniz!

    ey gözünün rengi bana yabancı güzel,
    her yolcunun uğradığı ey hancı güzel!
    sen yabancı kucaklarda yaşarken her gün
    yapıyorduk bizde kanla, barutla düğün.

    sen o sıcak odalarda cilveli, mahmur
    dolaşırken... bizde tipi,fırtına,yağmur,
    kar altında kanlar döktük,canlar yıprattık;
    aç yaşadik, susuz kaldık, taşlarda yattık

    sen açılmış bir bahardın, biz kara kıştık;
    bizden üstün ordularla böyle çarpıştık...
    gülme bana bakıp pek arsız arsız
    sen ey dışı güzel, fakat içi çamur kız!

    sana karşı haykıranı mecbursun dinle;
    bugün hesap göreceğiz artık seninle:
    ben cephede geberirken, geride vatan
    aşkı ile bin belali işe can atan

    anam, babam, karım, kızım eziliyorken
    dağlar kadar yük altında...gel, cevap ver,sen
    bana anlat, anlat bana, siz ne yaptınız?
    köpek gibi oynaştınız, fuhşa taptınız!

    anavatan boğulurken kıpkızıl kanda
    yalniz gönül verdiniz siz zevke, cazbanda...
    ey nankör kiz, ey fahişe unutma şunu:
    sizin için harbederken yedim kurşunu.

    onun için topal kaldı böyle bacağım,
    onun için tütmez oldu artık ocağım.
    nazlı nazlı yatıyorken sen yataklarda
    sallanarak ölü kaldık biz bataklarda.

    kalbur oldu süngülerle çelik bağrımız,
    bu amansız boğuşmada öldü yarımız,
    ya siz nasıl yaşadınız? bizim kanımız
    size şarap oldu sanki... şehit canımız

    güya sizin mezenizdi! yiyip içtiniz;
    zıpladınız, kudurdunuz arsız, edepsiz!...
    gerçi salonlarda "yıldız" dı senin adın,
    hakkikatte fahişesin ey alçak kadın!

    ey allıklı ve düzgünlü yosma bil şunu:
    bütün millet öğrenmiştir senin fuhşunu.
    omuzunda neden seni fuzuli çeksin?
    kinimizin şiddetiyle gebereceksin!..
25 entry daha
hesabın var mı? giriş yap