24 entry daha
  • bu seneki filmekimi’den nasibimi fazlasıyla almamı sağlamış bir şölen. *

    “dünya dediğimiz kocamanlığın içine ne güzel insanlar doğuyor, büyüyor, inanıyor, savaşıyor, yaşıyor, çaba sarfediyor, o kocamanlığın sınırsızlığında ne kadar çok insana ulaşıyor, yaşamın sınırlılığında ne kadar erken ölüyor, ama nasıl böyle ölümsüzleşiyor... işte bunların hiçbiri tesadüf değil” diye seslenen bir bob marley belgeseli bu. bob marley’in jamaika’nın hiç bilmediğimiz tepeleri ve yeşillikleri içinde başlayıp oradan tüm dünyaya yayılan adının ve müziğinin hikayesini edinin ve izleyin. ve hatta eşinize, dostunuza, en çok da çocuklarınıza izlettirin. izlettirin ki onlar da bilsinler bu adamı, hayatını, savaşını, çabasını, ve belki en önemlisi de yaptığı müziğin kıtasızlığını, dilsizliğini, dinsizliğini, renksizliğini, tarafsızlığını... tam 144 dakika boyunca; rastalı saçlarımızla, ellerimizde belki tadını hiç bilmediğimiz sarma sigaralarla, reggae müziğinin büyüleyici etkisi eşliğinde bob marley ile salındık. hayatının tek bir anını bile öylesine yaşamamış, boşa geçirmemiş, bir adamın hayatının tek bir karesini bile kaçırmak istemedik biz de...

    “siyah bir anneden ve beyaz bir babadan doğmuşum. ama ben tarafsızım. ne siyahın ne beyazın tarafındayım. sadece tanrı’nın tarafındayım. beni siyahtan ve beyazdan yaratan tanrı’nın...”
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap