2 entry daha
  • dün pek çok sınavın arasında bir telefon geldi. bir öğrenci hıçkırarak ağlıyor, "ömür'ü kaybettik" dedi. ömür bizim öğrenci... çok sinirlendim, niye sinirleniyorsam bilmiyorum. "nasıl kaybettiniz ömür'ü, nerede kaybettiniz" gibi saçma sapan bağırmaya başladım. sonra, öğle arasında sınav maratonuna ara verildiğinde cenazesine gittim, ne hissediyorum bilmiyorum. aklımdan geçen, vizelere giremez ki, nasıl girsin, yerine başka biri de giremez gibi gerizekâlıca şeylerdi; hani sanki bu durum vizelere girmesine engel olmuş da ben çözüm yolu arıyormuşum gibi, o çözümü bulup hocaları da ikna etmem lazımmış gibi. cenazeden döndüğümde herkes sınavdaydı, aralarından, aramızdan bir kişi gitmemiş gibi, o hiç olmamış gibi. şimdi kim okuyacak birkaç gün önce girdiği vizelerin kağıtlarını? ne hissedecek okuyunca? dünyayı terk etmiş bir öğrencinin sınav evrakı, hiçbir şeye yaramayan kâğıt parçaları artık.
16 entry daha
hesabın var mı? giriş yap