24 entry daha
  • banka robert connolly’in yönetmenliğini yaptığı 2001 yapımı dram türünde avustralya yapımı bir filmdir. filmin başrollerini david wenham, anthony la paglia, sibylla budd paylaşmıştır. film australian film instituten de en iyi senaryo ödülünü kazanmıştır. 21. istanbul film festivalinde de gösterilen banka filmi ülkemizde gerekli ilgiyi görmemiştir.
    film giriş sahnesi bütüncül geriye dönüş şeklinde başlayarak başrolün çocukluğunu gösterir. bunu ilerleyen sahnelerde açıklamasına rağmen gerek konu gerek fiziksel açıdan bakıldığında ilk sahnelerden de anlamamız mümkündür. baş rolün çocukluğundan beri matematiğe yetenekli olduğunu ve bu branşta bir sektörde kendini geliştireceği anlaşılmaktadır. bu durum günümüz koşullarında değerlendirildiğinde mesleklerin üniversite puanlarına göre seçilmesinden ziyade genç yeteneklerin keşfedilmesi için her meslek grubunun ilk ve orta öğretim yıllarından çocuklara ve gençlere tanıtılmasının önemi mesajını çıkarmamız mümkündür.
    film bu sahnenin akabinde kendi rutin seyrine dönerek baş rolün rolüne nasıl kazandırıldığı anlatılmaktadır. maddi açıdan küçülmekte olan bir bankanın başka bankalar ile birleşmesi ve daha somut çözümler araması sonucunda jim doyle ile yollarının kesişmesi bir çözüm seçeneği oluşur. jim doyle matematiğe çok yetenekli ve bankacılık sektöründe tahsilini tamamlamış ve doktora çalışması üzerinde on senedir çalışan ve daha önce hiçbir yerde çalışmamış bir dâhidir. mevcut bankanın on katı oranında büyütmeyi vaat eden kesin tahminler üzerine kurulu bir sistemi keşif ettiğini iddaa ederek banka da özel bir göreve gelir. ilk başlarda alaycı ve küçümseyen bir tavırla bu genç yeteneği kabul etmeyen ve kabul ettikten sonra da inanmayan banka müdürlerinin güvenini borsada ki ilk manipülasyonda bir milyon $ gibi ciddi bir rakamı banka kasasına kazandırması sonucu hat safhaya çıkarmayı başarmıştır.
    hayatın her evresinde karşımıza çıkan filmlerin bile olmazsa olmazı olan aşk… genç dahi jim doyle bankada veznedarlık görevinde olan genç, güzel ve zeki bir bayan ile tanışır. hayat her zaman matematikten ibaret değildir. sayılar ve rakamlarla uğraşan insanlarında yüreklerinde gizledikleri saklı bir kent gibi olan duygularının açığa çıkması ile bir aşk doğar. ve aşk dediğimiz olgu filmlerde bile oldukça karmaşık, emek isteyen ve güven problemini aşmakta zorlanılan bir duygudur. bu nedenledir ki gerek jim doyle sevdiği kadına her zaman bir şüphe ile yanaşmış ve bir zaaf olmasından kaçınmak için mücadele ettiğini görmekteyiz. michelle roberts yani jim doyle’un sevdiği bayan içinde aynısı geçerli olup kendisine güvenilmemesinin ve jim’in etik olmayan işlere bulaştığının farkında olması ilişkilerini sekteye uğratmıştır.

    kapitalist düzeni layık ile eleştiren banka filminde bankaların kurdukları tuzaklar sonucunda yaşanan çok ağır bir dram ve bir ailenin yaşadığı yıkımda anlatılmaktadır. bankadan kredi alan bir ailenin banka kredisini bilmedikleri bir kur üzerinden alması ve bu konuda bilgilendirilmemesi sonucu faiz tahmin ettiklerinin üzerinde gelerek ödeyecekleri rakamın çok üzerine çıkarak bu ailenin iflas etmesine neden olmuştur. bu baskılardan bu ailenin çocuğu da nasibini almış banka yetkilileri aileyi bulamayınca çocuklarına durumu yansıtmış ve tam net olmayan bir nedenle çocuğun boğularak ölmesi ile bir dram yaşanmıştır.
    banka yetkililerinin yaşanan bu durum açısından ne kadar merhametsiz olabileceğini banka müdürünün “ merhamet duygunuz işinizin önüne geçmesin” cümlesinden anlamak mümkündür. hatta daha da ileri giderek kendilerini aklamak adına “çocuk ile babası arasında taciz ilişkisi” gibi mesnetsiz bir iftirayı basın yoluyla kamu oyuna yansıtacak kadar ileri gidebilecek bir çirkinliği yansıtmaktadır. banka müdürünün ise çocuğun ölümünden suçlanması konusunda korkmak yerine faizi farklı kurlarla vermenin yanlışlığının ispatlanması durumunda yüzlerce dava ile ne kadar zor durumda kalacaklarını bir kriz masası etrafında düşünerek para kullanarak basit çözümlerle olaylardan sıyrılışları anlatılmaktadır. öyle ki ileri giden banka sahipleri şehirdeki bütün avukatları satın alarak kendilerine dava açılmasını dahi kaldıramayacak seviyeye gelmiştir.
    vicdan sahibi idealist bir avukatın bu mağdur ailenin davasını üstlenmesi sonucunda bir mahkeme kurularak bankaya dava açılabilmiştir. banka kendini savunabilmek adına jim dolye ile bir plan yaparak yanlış kişi ve bilgileri mahkemeye doğruymuş gibi beyan ederek bu davayı kazanmıştır. jim dolye ile yakın arkadaşı vincent’in mahkemeden sonraki diyaloglarında jim dolye suçlayan vincent’e verdiği cevap filmin finali hakkında kafamızda bazı fikirleri oluşturmuştur. “ siz hemen kahraman olmak istiyorsunuz oysa japonlar bunu on seneye yayıyor.” diyerek sabrın ne kadar önemli olduğunu vurgulamıştır.
    filmin finaline gelecek olduğumuzda üç farklı cephede olaylar gelişmektedir.

    ölen çocuğunun ölümüne bankanın neden olduğunu düşünen bir baba, babalık iç güdüsü ve nefret duygusunun ön plana çıkması sonucu intikam almak maksadı ile banka müdürünün evine doğru yola çıkar. içindeki öfkeye rağmen oldukça merhametli olan bu adam banka müdürünü öldüremez fakat bankacılıkta bir telefonun milyar dolarlara neden olabileceğini gösteren sahneyi izleyenlere gösterir. ve telefon bağlantılarını yok etmesi banka müdürüne elli milyar dolara neden olur.

    michelle roberts içindeki aşkın etkisiyle jim dolye ile arasında olan mesafeyi gözetmeden hem merak hem sevgi duygusunun birleşimi sonucunda jim dolye’nin geçmişini kurcalamak için onun doğduğu kasabaya gider. olayı araştırdığında jim dolye’nin gerçek isminin paul olduğunu, filmin başında gösterilen o zeki çocuğun o yıllarda şu an çalıştığı bankanın çiftliklerine el koyduğunu öğrenir. ve bu bankanın yaptıklarından dolayı jim dolye’nin babası intihar ederek hayatına son verdiğini ve bir hikayenin daha bankaların dalaveresi sonucu bittiğini gösterir. o zaman michelle de anlar ki bankalar halk düşmanıdır ve jim dolye bu bankadan intikam almak için bu rollere girmiştir.
    jim dolye bahsettiği sistemin mükemmelliğini banka yönetimine kanıtladıktan bu sistemi uygulamaya koyulur. fakat jim dolye’nin kendine göre farklı hesapları vardır. bankanın parasını on katına çıkarmak yerine yok ederek intikam almak istemektedirler. banka yetkilileri bunu son anda fark etmiş olsa da gerekli hamleleri yapmadıkları için gözlerinin önünde milyarlarca dolar borsa tarafından emilmiştir. burada bankacılık sektöründe bir kez daha dakikaların, talimatların, bilgisayar da ki tek tuşun ve telefon da ki bir cümlenin ne kadar değerli olduğunu göstermiştir. karlı bir manipülasyon yapacak gibi duran jim dolye bankayı batırmakla kalmamış yöneticilerinin ya tutuklanmasına ya da yurt dışına kaçmalarına sebep olmuştur. bütün bu olaylardan sonra ona yol arkadaşı olan adamla görüşmüş ve ardından sevdiği kadın michelle roberts ‘in yanına gitmiştir. şartlar ne olursa olsun rakamlar ne derse desin aşk yine bir yerlerden başını göstermiş fakat her zaman ki gibi mutlu sonla bitmemiştir. çünkü şairinde dediği gibi

    “hiç kimse bir aşkı
    onarmaya kalkmasın
    kaybedilmeye değer
    en güzel anında
    bitirilmişse eğer”
    ve esas adam uçağa biner film burada biter…
3 entry daha
hesabın var mı? giriş yap