11 entry daha
  • daha cok betimlemelerle anlatilan bir rus kitabini okuduktan sonra ben o filmi izlemistim demeniz muhtemeldir.

    ingiliz edebiyatina kiyasla insana donuk , insani anlatan, her vucut hareketini beyninizin icinde film kareleri gibi donduren , kitabi bitirdiginizde ise aslinda ne cok dusundugunuzu hissetiginizi anlatan izler birakir .
    bu kadar olaganustu betimlemeleri olmasina ragmen fimlerini izlerken ayni tadi alamazsiniz.
    ruhu dusuncelerle yoran bir edebi anlayislari mevcuttur.

    ayrica rus edebiyatini ve ingiliz edebiyatini seven gruplar vardir.. rus edebiyatini seven kisi ingiliz edebiyatini da begenme ihtimali varken ingiliz edebiyatini okuyan hatta fani olanlar bu tur bir kiyaslamadan bile hoslanmamaktadir.

    ingiliz edebiyatinin kisinin icine dogru yaptigi yargilar tavsirler kendi kendini bulma cabalariyla doludur.
    bu yuzden diyebilirim ki rus edebiyatindan hoslananlar daha sosyalken ingiliz edebiyatini okuyanlar ice donuk ,kendiyle hesaplasan, yorum yapmayi sevmeyen ,daha cok ruh dinginligi korumaya calisan insanlar olabilme ihtimali yuksektir .*
    (bkz: rus edebiyatiyla ingiliz edebiyati arasindaki fark)
232 entry daha
hesabın var mı? giriş yap