• türkiye'de mantıklı olan eylem. hemen kızmayın. yok onurunu sattın, vatanı sattın, iradeni sattın diye. en baştan tane tane alalım.

    demokrasi nedir?

    demokrasi çok farklı şekilde karşımıza çıksa da türkiye'de tek bir türünü görüyoruz: "gücü elinde tutan "değerli" kitlenin belirlediği seçeneklerden birinin, adına toplum denen değersiz(!) kitle tarafından seçilmesi olayıdır." kendini demokrasi temsilcisi sayan kemalist kesim bile "iktidarın savaş yoluyla alındığı" kurtuluş savaşı ve cumhuriyetin ilk dönemi haricinde hiçbir demokratik seçim sonucundan memnun kalmadı. 90 yıl önceki olayları yalanlarla süsleyip, abartıp, şişirerek kendini devamlı mağdur gösteren siyasal islamcı kitleyi saymıyorum bile. çünkü onlar demokrasiyi amaç değil, gücü ellerinde tutmak için araç olarak görüyorlar.

    parlamenter sistemde yine bir şekilde savunduğum görüşe sahi,p kişi veya grupları tercih etme şansım vardı. şimdi ise adaylara bakalım:

    1- recep tayyip erdoğan:

    16 yıldır ötekileştiren, kendinden olmayanı, kendine oy vermeyeni istemeyen, dünyadaki parasal genişleme dönemini ülke için kullanmayı beceremeyen, otoriter, en ufak laf söyleyenin hayatının kaydığı, çözüm süreci diye bir şey çıkarıp pkk'nın güçlenmesine, güç toplamasına neden olan, fetö'nün devlete sızmasını kendi ağzıyla itiraf eden bir adam. oy vermem için tek bir sebep yok.

    2- meral akşener:

    90'lı yıllarda faili meçhul cinayetler döneminde iç işleri bakanı. 2002'deki akp'den tek bir farkını söyleyen olursa, söz veriyorum oy vereceğim. aynı milliyetçi söylemler o dönemde de vardı. bakıldı milliyetçilik değil, muhafazakarlık oy getiriyor, tümden terk edildi. akşener'in farkı ne? yok. özelleştirme karşıtı, halkçı, popülist söylemler, gerçekle bağdaşmayan ekonomik vaatler dışında bir şey yok.

    3- muharrem ince:

    önce dersim anması yapan, sonra da rte'yi atatürkçülük üzerinden vurmaya çalışan tarih cahili, koltuğu kaptırmamak için oy alamadığı güneydoğu'ya, oy aldığı yerlerden daha fazla delege veren genel başkana sahip, tr705 koda sahip üyeleri olan partinin adayı. hakkındaki taciz, esnaf tartışması falan hukuken kanıtlanmadığı için zerre umurumda değil ama popülist söylemler, devletçi hantal anlayışa sahip çıkan tavırları ile bana göre bir aday değil.

    4- doğu perinçek:

    hayatımın her hangi bir alanında bu adamla aynı safta olursam, durup tekrar kendimi sorgularım. şu an hukukun altın çağını yaşadığını söyleyen bu adamı savunduğu demokrasi ile baş başa bırakmayıp, imza veren arkadaşlara söyleyecek lafım yok.

    5- temel karamollaoğlu:

    aday olması için imza vermek demokrasinin gereğidir. buna itirazım yok. ama savundukları bana tamamen zıt. beni yönetmesini asla istemem.

    6- selahattin demirtaş :

    7 haziran seçiminde yakaladığı ivme ile keşke türkiye partisi olabilseydi. 20. yüzyıl başlarında kalan ezilen ulus milliyetçiliği anlayışından kurtulabilseydi. ama yapamadı. önüne geçtiği pkk da, "ben buradayım, ben olmadan olmaz." demek için silaha sarıldığında silaha karşı durabilseydi, bugün çok daha farklı olabilirdi. silaha, etnik milliyetçiliğe karşı duramayan, barışı amasız isteyemeyen, pkk sivilleri öldürdüğünde sessiz duran, devlet örgüt üyelerini öldürdüğünde ortalığı ayağa kaldıran birine oy vermem.

    sonuç olarak; bir oyum var. ama bu oyu gönül rahatlığıyla verebileceğim tek bir adayım yok. o yüzden açık artırma ile satıyorum. alana hayırlı olsun.
hesabın var mı? giriş yap