1 entry daha
  • savaşı neden bruce başlığında değerlendirmediğim sorulmuş. şayet savaşın tek odağı bruce olsaydı evet bunu yapardık. fakat durum hiçte öyle değil.

    taze bir kuvvetin aniden görünmesi, kimlikleri ne olursa olsun, hem ingiliz hem de iskoç silahlı güçlerini tüketen bir günlük çarpışmanın hemen peşinden savaşın neticenini etkilemişti. ingiliz saflarında panik baş göstermiş, kral edward 500 şövalyesiyle beraber savaş alanından aniden kaçmıştı. demoralize olan ingiliz piyadeleri de bu kaçışa ayak uydurmuştu ve geri çekiliş büyük ölçüde bir bozguna dönüşmüştü. tüm ingiliz silahlı gücü erzaklarını, paralarını, altın ve gümüş eşyalarını ve taşınabilir yüklerini, malzeme ve silahlarını ayrılarak kaçtı. aynı zamanda kimi vakanüvisler dehşetli bir kırımdan söz ederken, kayıtlı ingiliz kayıp-larının gerçekte çok fazla olmadığını göstermektedir. sadece bir kont, 38 baron ve şövalyenin öldürüldüğünün rapor edildiği anlaşılmaktadır. anlaşıldığı kadarıyla ingilizler' in yıkılma nedeni iskoç saldırılarının vahşetinden değildi, zati buna dayanmayı tasarılıyorlardı, fakat ek kuvveti görünce korkuya kapıldılar.

    böyle bir korkuya köylü ve si villerin kapı araladığı, emin bir neden değildir. netlikle bu korku, ufak bir tapınakçı asker grubundan kaynaklanmış olabilir. bu gizemli çağrısız konuklar her kim idiyse, sakallarından, beyaz pelerinlerinden ve

    · 'beauseant' diye bilinen siyah-beyaz sancaklarından hemen tanınabilirdi. şayet harbiden böyle tanındılarsa ve şayet kimlikleri ingiliz saflarında dağıldıysa, netice netlikle anlatıldığı türde bir panikti.

    şayet tapınakçılar bannockburn' de böyle dönüm noktası olabilen bir rol oynadıysa, tarihsel kayıtlarda neden bundan söz edilmiyor? bu sessizliğin çok sayıda nedeni olmalıdır. ingilizler' in bakış açısından ne olduğunun tarhşması dahi oldukça zor vaziyetti ve ingilizler savaş ile ilgili kehanette bulunurcasına suskun kalmaktaydı. iskoçlaa gelince; bannockburn'ü halklarının, kültürlerinin ve milliyetçliklerinin bir zaferi olarak göstermek niyetindeydiler ve bu zafer bir ölçüde dış müdahalelerle lekelenmişti. ayrı olarak, bruce'un d· muhacir tapınakçıların varlığını gizlemek için özel politik nedenleri vardı. hali hazırda aforozlu olmasına karşın 1314 senesi itibarıyla kilisenin desteğine gereksinimi vardı ve bu desteği papalığı vazgeçirerek rizikoya edemezdi. papa'nın iskoçya'ya karşı geniş çaplı bir kampanya başlatmasını çabuklaştırmayı da rizikoya edemezdi. buna benzer bir olay asır önce languedoc'ta olmuştu ve ardından gelen ve 40 sene süren tahribat hali hazırda insanların belleklerindeydi.

    daha da ötesi, en büyük avrupalı destekçisi fransa kralı ıv. philip'ti, ki bu kral tapınakçılara karşı yapılan zulüm ve baskıların ilk kışkırhcısıydı.

    savaştan sonra, bir kişiye, bilhassa bruce'un derebeylerinden biri olan og macdonald' a özel bir tanınma tevcih edildi.

    angus og ve adamlarının bannockbum' de oynadıkları başarıyla sonuçlanan rolün sonucu ve macdonald'ların krallık silahlı gücünün sağ kanadını onurlandırarak yaptıkları savaş sebebiyle, kendilerinin de ananesel talepleri sonucu, bruce tarafından angus og' a bir tanınma tevcih edilmiştir. gölü, bruce'un kayınbiraderi ve kraliyet muhafızlarından sir neil campbell'ın idaresi altındaki kraliyet mülkleriydi. bu bölgeye yerleşmiş olan tapınakçılar da tabiidir ki, angus og'ın ismi altında savaşacaklardı.

    bannockburn, ortaçağ'da olmuş yarım düzine savaştan netlikle biri ve en büyüğüydü. büyük bir ihtimalle bannockburn, tüm karşı koyuşlara rağmen, kalan 15 yıl süresince bruce'un hükümdarlığında fırtınalı günler de geçirmiştir. erkek veliahtları olmadığından, ardılının kim olacağı ile ilgili zorluklar yaşanmıştır. 1315'te, bannockburn'dan takriben 10 ay sonra sonuçta ardıllık, kardeşi edward' a verilmiştir. bir ay sonra edward bruce, irlanda'ya doğru gitmek üzere gemiye bindi. takip eden yılın mayısında dundalk'ta ülkenin kralı olarak taç giydi. böylelikle, daha önceki kelt düşüne göre irlanda ve iskoçya'yı birleştirme vaziyetinde olacaktı. ancak, 1318 ekiminde can verdi ve her iki taht için varislik boşta kaldı. bruce'un ölümü üzerine aralık ayında iskoç tahtının, torunu marjorie bruce ve stewart walter'ın erkek çocuğu robert'a geçmesine karar verildi. da ingiliz topraklarında olabilecek savaşların en büyüğüydü. iskoçya üzerinde ingiliz amaçlarına fiilen son veren bu savaşla iskoçya, 289 sene bağımsız bir krallık olarak kalmıştır. xvıı. asrın başlarında, iki ülke tek bir kraliyet altında birleştiğinde, bu fetih yoluyla değil, fakat veraset yoluyla olmuştur.

    bakalım vaziyet nereye gidecek...
2 entry daha
hesabın var mı? giriş yap