23 entry daha
  • diyen ne güzel demiş diye düşünürüm her aklıma geldiğinde, hay ulan ağzına sağlık.

    aha size bir de hikaye:

    günlerden cuma. pazartesi günü uzun zamandır bana sıkıntı veren bir olgudan yapılacak bir ameliyatla kurtulmaya hazırlanıyorum. meslek eczacı, görev yedek subay, yer gata ankara. dolayısıyla hem terminolojiye, hem alete edevata iyice aşinayız. operasyonun adını da öğrendik, gözü kör olası internet'ten nedir bu işin aslı diye araştırıyoruz.

    şimdi kafamdaki ameliyat planı, koluma bağlanacak bir iğneden verilecek genel anestezi eşliğinde ondan geriye sayamadan dalmak şeklinde. gayet güzel, temiz... lakin bana yapılacak operasyon hakkında araştırma yaparken, bu operasyonda bir de spinal anestezi adı verilen farklı bir anestezi şeklinin uygulandığını gördüm. merak ettim okudum, adamın sırtından omuriliğine iğne batırılarak belden aşağıyı felç eden ve hasta bilincini açık tutan bir yöntemmiş. lan dedim, ne kadar korkunç bir şey. düşünsenize sırtından iğne girecek omuriliğe doğru kayacak. ıyyy...

    pazartesi sabah erkenden ameliyat odasına alındım. yatırdılar beni, bileğime kateter parmağıma kalp ölçüm cihazları tansiyon monitörleri vs her şey bağlandı. hah dedim şimdi kateterden verecekler genel anesteziyi, güzelce sızıcaz. ama işte laf olsun torba dolsun, biraz da işi biliyoruz ya. sordum:

    - genel anestezide hangi ilacı kullanıyorsunuz?
    - genel değil spinal yapıcaz.

    bu lafı duyunca bir anda kendimi kaybettim. vücuduma bağlı tüm monitörler ekranlara salak salak işaretler vermeye başladı. kalp atışlarım düzensizleşti, tansiyon düştü, adamlar neredeyse yaşam destek ünitesine taşıyacaklar beni. hay anasını satayım bir insan bir şeyden böyle mi tırsar arkadaş! biliyoruz da bok oluyor işte.

    neyse, aradan 5 dakika kadar geçtikten sonra sakinleşmeyi başardım. dediler otur yatağa, sırtını dışarı çıkaracak biçimde gövdeni eğ bacaklarını topla. dediklerini de yaptık, bekliyoruz. bu defa da şöyle bir laf edilmez mi arkamda:

    - sarı iğneyi uzatsana ordan.

    bilmeyenler için açıklayayım, hastalarda kullanılan iğne uçlarının kalınlığı renk kodlarıyla belirtilir. iğne inceldikçe hastaya verdiği zahmet azalır ama her şey de ince uçlu iğneyle olmaz. siyah uçlu olanlar en incesidir, yeşil normal olarak kabul edilir ve genelde bu kullanılır. sarı iğne ise tabiri caizse kamaşullah gibidir, atlara falan iğne bununla vurulur.

    spinal anestezi muhabbetinin ardından bir de sarı iğne lafını duyunca iyice kendimden geçmişim artık. bunlar baktı bu iş olmayacak, sakinleştiriciyi dayadılar bana. ötesini pek hatırlamıyorum zaten.

    sözün özü, bazen gereğinden fazlasını bilmek gerçekten iyi değil.
305 entry daha
hesabın var mı? giriş yap