91 entry daha
  • yapımcı / dağıtımcılarla, salon sahipleri arasında oluşan, magazine yansıdığı için bir anda milli meselemiz haline gelen tartışmanın yine magazinsel boyuttaki sonucunu ifade eden sonuç cümlesidir. bence "eyvallah"tır, kimse kimseyi düdüklemesindir.

    ve fakat :

    sevgili hükümetimiz bu düzenlemeyi getirene kadar acaba maliyetlerin fazlalığından şikayet eden yapımcılarımıza da sektörel düzenlemeler getirmeyi düşünse miydi ?

    mesela yasal olarak maksimum kaç saat set işçiliğinin mümkün olabileceğini, sigortasız çalıştırmanın mümkün olmadığını,ödeyebilecekleri minimum ve maksimum saat / para birimini ve buna mukabil vergi dilimlerini düzenleseler mesela en basitinden ( telif filan gibi meselelere hiç girmiyorum bile ), eminim senaryo dahi okumayan ve okumayı bilmeyen "patron" yapımcılar kuyruklarını sıkıştırıp bal gibi daha iyi hazırlayıp, planlayarak maliyetlerini düşürebilir ellerindeki parayı çok daha adil ve verimli kullanabilirler..

    ya da bu kadar endişe ve özenle sektöre el atan canımız hükümetimiz mesleki yetkinlikleri belirleyecek bir takım alt yapı çalışmaları ön görseler ( lisans, sertifika, sendika vs ) ve buna mukabil ödenecek ücretlerin bir listesi olsa ? - ki çıkan işlerin kalitesi artsa hiç değilse ?

    palavra göstermelik işler bunlar dostlar..

    gelelim o "ticari dolaşım hakkı" lafına.. bu yeni değil.. bir ürün ülkenin ekonomik sistemine dahil oluyorsa bir şekilde kayıt altına alınmalıdır. bu da sinema eserlerinde " bandrol" sistemiyle sağlanıyor. ve teoride bu ve beraberinde yapılan sınıflandırma zaten 15 yıldır var en azından benim bildiğim. bunu uygulamada bir "sansür" sistemi haline getirirler mi bilmiyorum, şaşırmam. ama tekrar ediyorum : yeni değil.

    beni huzursuz eden " dizilere devlet desteği" meselesi asıl..

    dizi dediğiniz nedir ? televizyonların ( yani hükümetin yayın organlarının ) para kaynağı olan reklamların gösterilebileceği yayın kuşakları oluşturmak amacıyla çekilmiş hikayeler.. inanın bu böyle..

    bu sebeple karşınıza çıkanlar başarı kriteri " günde çok sayfa çekmek olan yönetmenler tarafından çekilmiş bitmeyen yılan hikayeleri, bölümü başına 2 saat süren toplasan 15 dakikada anlatılacak sığ olay örgüleri, oyunculukla alakası olmayan ve set ekibinin toplam ücreti kadar para alan güzel ablalar, yakışıklı abiler, hikayeye hiçbir katkısı olmayan ses, ışık, kamera, mekan kullanımı.. vb. meseleler olmaktadır.

    ( ! ) yanlış anlaşılmasın, dizi sektöründe çalışan onca yetenekli, emektar insana hiç bir sözüm yoktur. söylediğim çalışma şart ve kriterlerinin ne olduğudur. istediğiniz kadar yetenekli olunuz, bu beklentilere ayak uyduramazsanız zaten orada hayatta kalamazsınız.

    yani canımız hükümetimiz sektörel destek başlığı altında , altta hiç bir kalitatif düzenlemeye gidilmeksizin , tamamen ticari bir sürece para basmaya karar vermiş. bu sanata ayrılabilecek bütçenin, yandaş medyaya peşkeş çekilmesinin iyi paketlenmiş halidir gibi görüyorum, korkarak.

    ayrıca bu sayede sansüre gerek kalmadan zaten hükümetin çektirdiği diziler çıkacak karşımıza. malum en kuvvetli propaganda unsurlarından olduğu bilinen gerçektir dünya tarihinde.
78 entry daha
hesabın var mı? giriş yap