there's something about mary
-
bu kadar yıllık hayatımda, iki kere sinemaya gitmeme sebep yegane film.
millet kahkahalar atıp saçtaki jöleye bakardı lakin bu yazar ben stiller'ın yaşadıklarıyla empati kurardı.
o ne garibanlık; o ne çaresizlikti. hayata kaybetmek için gelmiş şapşal bir adamın, umutsuzca, nerede olduğunu bile bilmediği bir kızın hayaliyle bir ömür geçirmesi, bulması ve kazanması ama daha sonra...
sevilen insan için yapılmış fedakarlığı bu kadar etkileyici dille anlatan başka bir film görmedim. ömrü boyunca istediği kişiyi, onun mutluluğu için terk eden; bunu yaparken de zırlayacak kadar güçsüz bir loser. kafadan 9 veririm bu filme.
ekşi sözlük kullanıcılarıyla mesajlaşmak ve yazdıkları entry'leri
takip etmek için giriş yapmalısın.
hesabın var mı? giriş yap