• ekonomi anlayışı şuna dayanır: görsel
  • (bkz: hahahaizm)
  • üç resimle özetlemek gerekirse şudur:

    https://twitter.com/…iulu/status/996077546990112768

    uzun süredir ülkemizin resmi ideolojisi olmasına rağmen sözlükte üstüne bu kadar az yazılmış olması da mevzuya muhalefet cenahından ne kadar az insanın uyandığının bir göstergesi tabii.
  • 4 temel şartı olan yeni mezhep.

    1-erdoğa'nın dünya lideri olduğuna inanmak ve davutoğlu'nun, erdoğa'nın yol arkadaşı ve yardımcısı olduğuna inanmak.
    2-erdoğan'a dokunmanın ibadet olduğuna inanmak.
    3 yeni gemi ve gemicikler alabilmesi için, her yolsuzluk iddiasında hakkını helal etmek...
    4 mitinglere ve açılış törenlerine katılıp ''chp'' zihniyetini yuhalamak.
  • bence kemal kılıçdaroğlu'nun yaptığı bu açıklamada en üzerinde durulması gereken şey budur. ee, bunu da iyip'in geri dönüş yollarını kapatarak altılı masadan kalktığı gün söylemesi de bu mesajın kime gittiğinin açık göstergesidir.

    erdoğanizm nedir konusunda saylarca yazı yazılabilir ama en özet şekilde birtakım kişilerin, şirketlerin halkın ödediği vergi ya da faturalar üzerinden telaffuz bile edilemeyecek büyük paralar kazanması ve bunların bölüşülmesidir. örneğin, rusya ya da iran'dan alınan doğalgazın metre küpüne normal fiyatın 2-3 katı ödenerek halkın cebinden ve devletin kasasından çıkan tutarların payalaşılmasıdır. halk git gide fakirleşirken birtakım kişilerin ve şirketlerin zenginleştirilmesidir.

    1 birime yapılabilecek, bitirilecek ihalenin 10 birime verilerek bu firmaların kazandıkları bu büyük paraların bir bölümüyle iktidarın yalan üretme , yayma ve yeniden bu yalanı dolaşıma sokma mekanizmaları olan birtakım medya organlarının işlerliğini sürdürmesini sağlamaktır.

    kuş uçmaz kervan geçmez yerlere havalimanı açıp bunlara ,üstelik euro üzerinden, olmayacak yolcu garantisi verilmesidir.

    devletin hemen tüm kadrolarına o makamın gereğini yapabilecek bilgi birikimi olup olmadığına bakılmaksızın sadık partililerini doluşturmaktır. böylece devletin içinde birçok işleyiş olması gerektiği gibi değil de gerektiğinde olması gerekenlerin üstünün örtülebileceği şekilde dizayn edilmesi sağlanır.

    kılıçdaroğlu'nun da bahsini ettiği 400-450 milyar usd bu ve benzeri şekillerde halkın cebinden direkt ya da dolaylı olarak çalınmıştır. erdoğan gitsin ama erdoğanizm devam etsin olmaz , cümlesi akp iktidarının kurmuş olduğu bu soygun yapısının iyip tarafından bi' şekilde devam etmesinin istendiğinin ilanıdır bence.

    bahsi geçen düzenin ve bu düzen sahiplerinin hükmettiği paraların korkunçluğu ve kılıçdaroğlu'nun bu düzenin sonlanacağını ısrarla belirtmesi esas sorunun kaynağıdır. bu olay bence, bu düzenin hem ulusal hem de uluslararası temsilcilerinin akşener ve iyip üzerinden masayı dağıtmasından ibarettir.
  • yabancılar böyle bir ekonomi yaklaşımı olamaz diyordu senelerdir.

    devlet bütçesindeki yükümlülükleri özel sektöre yükledin, ara sıra seçtiğin sektörlerdeki yandaşlarına para pompaladın, bu şekilde devlet bütçesindeki yükümlülüklerden dolayı güya borcu azalttın ama böyle ekonomi dönmez diyerek günümüz dünyasındaki özel sektör aşıklığına rağmen yabancı ekonomistler alay ediyorlardı.

    ne oldu, özel sektör borçları şişti, devlet açık vermeye devam etti. şimdi devlet desteği alıyorlar ama bu desteğin kaynağı da verimliliği de şüpheli.

    siyasal islam adil düzen diyen erbakan'dan beri ekonomide dar görüşlü ve sığ bir ideolojidir. bugün adil düzen lafı "faiz kötü, altına geçelim dolar kötü" ile güncellendi.

    osmanlı bile altınla ekonomi yönetmeye cesaret edemeyip gümüşle işi idare ediyordu, o bile patladı yüzyıllar evvel. sen bugün hala çıkmış, faiz neden, enflasyon sonuçtur diyorsun.

    bunu da dış borca ihtiyacın varken diyorsun. yurt dışından para istediğinde sana niye para versinler. güvenilir olduğundan mı, kar vaad ettiğinden mi. bu laflarla ikisi de yok. ne olacak servet transferi ülke içinde devam edecek.

    ancak, osmanlı gibi koskoca imparatorluk azınlıkları bu şekilde kullandığı halde bütçe açıklarına çare bulamadı. senin düşman gördüğün kesimin elindeki para ne ki, bundan medet umacaksın.
  • tanıl bora yeni çıkan kitabı cereyanlar vesilesi ile kemal göktaş ile yaptığı röportajda ayrıntılı bir tanımını yapıyor,

    "kitabınızda “erdoğanizm” diye bir başlık var. erdoğanizm nedir ve başkanlık tartışmaları ışığında sorarsak, kemalizm’den sonra bir erdoğanizm devrine mi giriyoruz?

    erdoğanizm aslında batılı bazı siyaset bilimcilerin önerdiği bir kavram. milliyetçi-muhafazakar ideolojinin bakış açısından ‘dış kaynaklı’ diye alay edilebilir ya da küçümsenebilir yani! kavram, tabii bir tek adam ve kişi kültü etrafında oluşturulmuş bir yönetim biçimi ve ideolojiyi ifade ediyor. bu tür tanımlamalarda genellikle olduğu gibi ideolojinin de fikrin de azami esnek olabildiği, iktidar önceliğinin ve iktidardaki güçlü kişinin keyfiliğinin baskın ve belirleyici olduğu bir rejimi ifade ediyor. macaristan’daki orban gibi, polonya yönetimi gibi, putinizm gibi yönetim örnekleriyle mukayeseli düşünülen, düşünülmesi de uygun olan bir kavramlaştırma. bu, çağımızın da bir olgusu. çoğunlukla milliyetçi muhafazakar ama her durumda popülist, güçlü liderler, güçler ayrılığını iyice görelileştirerek, iyice altını oyarak, siyasi partileri, demokratik sistemin bütün kurallarını ve yerleşik rejim mekanizmalarını by-pass ederek ve bütün temsil mekanizmalarını neredeyse istimlak edip, kendi üzerlerine geçirerek halka doğrudan hitap ediyorlar bu yapıda. ‘iktidarın kaynağı doğrudan halktır veya millettir, bu iktidar bölünemez, ben de bu yetkiyi doğrudan halktan, milletten aldım, kimseyle paylaşmam’ tavrıyla kurulan bir yönetim tarzı."

    https://t24.com.tr/…yutulma-riskini-iceriyor,383185
  • babandan kalan biseylerin varsa sat hepsini gerisi insallah allah kerim amin olan bi akimdir. aha da tek bi cumlede acikladim daha net olamaz.
  • analize bağlı hayatlar gurula sunar:

    halen daha muhafazakar-milliyetçi-islamcı-sağcı oyları nasıl çekebiliriz diye tasalanan, bunun için beşbenzemezle bir araya gelen ve olan biten bunca şeye rağmen nasıl hala bu kadar yüksek oy alabiliyorlar diye şaşıran muhalefetin farkına varması gereken, cumhuriyet'in 100. yılında ülkenin yarısının kendini konumlandırdığı pozisyon, siyasi görüş.

    akademinin ışık saçan genç yüzlerinden emral esen (ba metu pols, ma bu hıst, phd lund polscı, yar. doç. dr. sabancı ü., kpss: 87, ales: 93)
    hamiş: ana sınıfında prens rolünde de oynamıştım (türkiye'de hala yakışıklı prensini aramıyor mu kendisini uykusundan uyandıracak olan? monarşi ölmedi sandıklarda yaşıyor, her pazar bayrağı o taşıyor!)

    "onlar ki sosyal bilimler dünyasında çok atıf alan yayınların çarşıdaki-pazardaki-sokaktaki reel politikle imtihan olmayacağını sanmaktadır. şüphesiz ki onlar gaflettedir" (işte meydan işte larus 3. cilt 5. fıkra 7. bent 9. klark kent, 1756).
hesabın var mı? giriş yap