• bir an evvel çocuk ne zaman yapacaksın baskısına geçiş yapmak istemeleridir.
    bunu daha sonra "ikinciyi ne zaman yapacaksın, aralarında çok yaş farkı olmasın" baskısı izler.
  • torun fetişizmidir.
  • yaş aldıkça hayatını bir başkasınınkiyle birleştirme fikrinin daha uzak geldiğinin, uygun birini bulma şansının azaldığının ve eşzamanlı olarak maalesef yalnızlığın da gittikçe daha da zorlaştığının farkında olunmasıdır.

    diğer insanlar büyük ihtimalle lafın gelişi açıyorlar evlilik muhabbetini ancak yakın çevreniz 58 yaşında hastalandığınızda size çorba kaynatacak biri olsun ve 82 yaşında banyoda düşüp kafanızı bir yere çarparak öldüğünüzde cesediniz günler sonra komşuların şikayeti üzerine belediye ekipleri tarafından bulunmasın diye evlenmenizi (ve çocuk yapmanızı) istiyor.

    gülünüyormuşuz editi:
    1) herkes huzurevine gidebilecek imkana sahip değil
    2) çocuğu olan insanların % kaçı huzurevinde kalıyor önemli olan soru bu. huzurevinde kalanların ne kadarının çocuk sahibi olduğu değil. hadi "çocuğu ve imkanı olan insanların % kaçı" diyerek daraltayım grubu, belki oranlar biraz olsun birbirine yaklaşır :/

    not: evlenmeye niyetim yok ve bu baskıya maruz kalıyorum. şükür ki realistim.
  • kimin tarafından yapıldığı önemli olan baskıdır. aile tarafındansa bi siktir git evden içindir.
  • kimin yaptığına göre anlamı değişen baskıdır.
    - baskıyı yapan aileniz ise biz öldükten sonra yalnız kalmasın, bir yuvası olsun, hazır hayatta iken de torun sevelim anlamı taşımaktadır.
    - baskıyı yapan evli arkadaşınız ise ailecek görüşelim, kaynana/bebek/koca/karı dedikodusu yapalım ve benzer şeylerden sohbet edelim anlamı taşımaktadır.
    - baskıyı yapan bekar arkadaşınız ise ben bulamıyorum kimseyi bari sen bul, böylece seninkinin arkadaşını da bana yaparız anlamı taşımaktadır.
    - baskıyı yapan yaşlı bir akraba/komşu ise sana düşündüğüm biri var evet dersen aranızı yapacağım anlamı taşımaktadır.

    ama siz bu gazlara gelmeyiniz. nasıl mutlu olacak iseniz öyle yaşayınız.
  • elalem
  • ben yandım sen de yan.
    işgüzarlık.
    hayatta yaptığı şeylerden çok azının başarılı olması. ve evliliği başarı olarak görmesi.
    evliliği iyi gitme.
    çocukların ileride sana bakar düşüncesi.

    ve daha bir çok neden.yani tek bir sebebi yok.
  • kuyumcu lobisi
  • benim nezdimde hali hazırda sayıları 8'i bulan torunları(yeğenlerimi) daha da arttırmaktır. en küçük olarak bu vizyonu üstlenip anne ve babama torun sevgisini daha fazla daha çeşitli yaşatmam isteniyor. 'ölmeden senin de çocuklarını görelim' diyor babam sürekli. kardeşleriminkini gördün, benimki de eksik kalsın diyemiyorum tabi…
  • günümüzde belli bir yaşa gelip çalışmaya başladıktan sonra bekar da olsa aileden ayrı yaşayanlar çoğunlukla. en azından büyük şehirlerde böyle bu.

    dişi kimselere neden evlen dendiği malum, mazallah birisiyle nikahsız birlikte olur da adı çıkar, kötü yola düşer, elalem ne der.

    erkeklerde ise durum farklı. o güne kadar çorabının kayıp tekini bile annesi bulmuş, eli sıcak sudan soğuk suya girmemiş paşamız yalnız kalırsa nasıl çamaşır yıkar? peki yemeği nasıl pişirir o narin eller? hemen bir kız bulalım da işini görsün çocuğun. zaten çalışıp yoruluyor, bir de ev işi mi yapsın. kız çalışıyorsa da yapacak, görevi bu.

    kendimden örnek vermek gerekirse vejetaryen olduğum, ve eli kolu sağlam bir adamla evli olduğum için, evlendiğimizden bu yana hiç et yemeği pişirmedim. eşim kendisi pişirip yiyor, bulaşığını da kendisi kaldırıyor. bu yüzden bana laf söyleyen, adama yazık diyenler arasında kendi anne babam bile var! yıllar sonra karşılaştığım öğretmenim bile çok şaşırdı bu duruma. yemeği nasıl erkek yapardı! ben ne işe yarıyorum ki.

    kumaş pantolon ütülemeyi de hep eşime bıraktığım için rezil bir kadınım. ama neyse ki baş bağlandı da kötü yola düşmedim. siz de bağlatın başınızı, erkek anaları sevinsin, kız anaları rahat etsin.

    buraları arada okuyan eşime mühim not: ben seni sevdiğim için evlendim, yoksa baskılar beni asla yıldıramaz tatlım. (kalbim yazasım geldi bak buraya *)
hesabın var mı? giriş yap