aynı isimde "go (programlama dili)" başlığı da var
  • 1999 yapımı doug liman filmi. tür olarak komedi olduğu iddiasında ama komik değil, çapraz bir kurgu denemiş o da olmamış. nerden baksan zaman kaybı.
  • 2 kyu seviyesine kadar geldiğim oyun. kendimi daha fazla geliştirmek için go soruları çözdüm, oyunlarımı analiz ettim, başka oyuncuları takip ettim ya da oynamaya aralar verdim, aylarca aralıksız yoğunlaştığım dönemler oldu ama son iki yılda bir değişiklik olmadı.

    anladım ki hayatımı ve bakış açılarımı değiştirip daha dengeli bir ruh haline gelene kadar uzun bir süre oynamaktan uzaklaşıp yaşamam gerekiyor.
  • go oyununda bir noktadan sonra en önemli olan şey korkusuzluktur. eger yeterince gözükara davranabilirseniz rakibiniz sizden cekinir ve hamlelerini korkarak yapar. iste bunu basarabilirseniz psikolojik ustunlugu ele gecirebilirsiniz. tabi bu soylediklerim 3d seviyesi ve ustu icin gecerli. fakirler life and death problemleri cozmeye devam etsin.

    peşin edit: solid 3d
  • go oynamak isteyen var mı? varsa bana ulaşsın kyu fark etmez maksat eğlence. :d
  • ülkemizde satrancın gölgesinde kalmış strateji oyunudur. türkiye'de yüksek seviyeli oyuncuların, bu oyunun büyük bir kesime ulaşması için ya efektif bir çabaları olmuyor ya da maddi bir beklenti içine giriyorlar. bana göre iki yoldan giden de kazançlı çıkmıyor. çünkü ulaşabildikleri insanlar sınırlı ve kendi gelişimlerine de ket vurmak demek bu.

    türkiye'de go'ya verilen önemin az olmasının birçok sebebi var. kontrol edebileceklerimize baktığımızda, ön planda ve ilk nesil denilebilecek oyuncuların bu yönde bir çaba göstermemeleri ve bu yönde gayret göstermeleri gerektiği bilincinde olmamaları ve sorumluluk üstlenmemeleri gibi gözüküyor. üst seviyelerdekilerin türkiye'de go oynayan belki de ilk nesil oldukları için sorumlulukları bulunuyor. işin ilginç tarafı, bunların çoğunun geçmişte go'nun yaygınlaşması, daha çok kişiye ulaşması için çabaları mevcut. ancak aynı şekilde çoğu bu çabalarında ısrar etmeyip kabuğuna çekilmiş. ilginç olan bir başka nokta da, bu kabuğa çekilmeler hep aynı yıllara denk geliyor. şuan izmir go en aktif topluluk olarak gözüküyor. istanbul, ankara ve eskişehir'de oldukça aktif. ancak bahsettiğim bu topluluklar da kendi aralarında yarışmaktan başka bahsettiğim amaca hizmet etmekten uzak gözüküyorlar. zamanında odtü'nün liderlik ettiği bu muhteşem oyunun türkiye'de eskiden sahip olduğu popülerliğinin bile gerisinde kalması üzücü. her şeye rağmen, polat fevzi dündar'ın, şibumi go okulu'nun ve taşlıyol go okulu'nun (çok aktif değil) youtube üzerinden oyun üzerine videolar paylaşarak go'nun alevinin sönmemesini sağladıkları için teşekkürü hak ediyorlar.

    sırf bu başlık altif olsun, böylece birilerine ulaşalım diye başlık altında belli aralıklarla go problemleri paylaşmayı düşünüyorum. aktif olarak oynayan ve oyun hakkında az bile olsa bilgisi olan buradan başlığı aktif tutarsa birçok kişiye bu yolla ulaşabiliriz.

    go problemi #1
    beyaz öldürür
  • üstteki yazarın paylaşımında çok fazla bilgi eksikliği mevcut. eleştirisi kıymetli lakin yanlı bakmasından dolayı gerçekleri kendi ihtiyacı üzerinden yorumlamış.
    go'nun yayılması için maddi manevi kendini tüketen ve bugünlere gelmesini sağlayan, eleştirdiği ilk nesildeki insanlardan ibarettir. dediği gibi kendilerini düşünüp hareket edilmiş olsaydı, şu an ne izmir, ne eskişehir ne de diğer şehirlerdeki kulüpler/dernekler ortaya çıkardı. hatta ilk nesildeki oyuncular 5d ve üzeri seviyelerde oyuncular olup, tüm yurtdışı turnuvaları domine ederlerdi. oyunu geniş kitlelere ulaştırmak için çok fazla oyuncu 1dan ya da 2dan seviyesinde tıkanıp kalmıştır. kendi oyunlarını geliştirmek yerine yeni oyuncular yetiştirip, turnuvalarında 10 kişiyle değil 100lerce insanın olduğu büyük organizasyonlara dönüşmesini sağlamışlardır.
    go'nun türkiye'de tutunması, çoğunluğa duyurulması sürecinde hiçbir maddi destek alınılmadı. herkes kendi imkanlarından yola çıktı ve verebildiği kadarını verdi. bittiği vakitte bir adım geri çekildi ve peşindeki kişi/kişiler devam ettirdi. 2000li yılların başında go taşı ve tahtası bulmak bile meseleydi. sağ olsun istanbul'daki taş tahta ihtiyacını ertuğ akkol ile kerem karaerkek sayesinde gideriyorduk. hatta türkiye'deki tüm turnuvalara taş taşıdığımızı ifade etmek isterim. daha söylenecek çok şey var, buna benzer örnekleri sayfalarca yazabilirim. günün sonunda bir anlamı olmayacaktır. hep eleştiren olur. kendi adıma, herkes kendi rakibini yetiştirsin, böylelikle sorun kalmaz noktasında hareket ediyorum. ben geri çekilenlerdenim, çünkü hayatta başka öncelikler ortaya çıkabiliyor. her go oyuncusu, hayatının merkezine bu oyunu koyması gerekmiyor. üniversite öğrencileri bu noktada şanslı. ama mezuniyet sonrası, iş güç sahibi olduktan sonra ne turnuvalara, ne go toplantılarına katılım sağlamak çok ihtimal dahilinde olmuyor, en azından seyrekleşiyor katılımlar..
    bu oyundan para kazananlar hususunda da.. helal olsun! hobisini meslek haline getirip, hayatını bu oyundan kazananlara saygı duymak, daha çok destek vermek gerekiyor. türkiye'de çok zor ve riskli bir hamle! tutunabilen adamın peşinden gitmek lazım..

    şuna çok gülüyorum, acıklı bir şekilde: ankara ayazında ve kar soğuğunda taşıdığımız go tahtaları eşliğinde bata çıka, düşe kalka yürürken yaşadıklarımız geliyor aklıma ve sonrasında adamın biri kalkıp, ilk nesil çok çabalamadı şeklinde bir dürtüsellikle eleştirebiliyor.. evet dostum, o çözdüğün problemlerin, kitapların bile nereden eline ulaştığından bir habersin ama olsun, sen sente'ni yitirme, bizim bunda da bir sorumluluğumuz yok..

    not: üstteki yazar arkadaşıma herhangi bir yakınmam yok. go oyununun böyle bir süreci var. eleştirel bir ruh haline dönüşebiliyorsun zamanla.. sonra kabul süreciyle normalleşip, kendi yolunu çiziyorsun. desteklediği, hayran olduğu kişiler de zamanla değersizleşecek yani sıradan oyunculara dönüşecek. sorun yok yani.

    iyi oyunlar..
  • born in the echoes albümünde bulunan bir the chemical brothers parçası.
  • türkiye'deki go ortamı her zaman egosantrik insanların çekişmelerinin gölgesinde kaldı. oyun doğası gereği egonuzu yendiğinizde seviye atlıyorsunuz ancak ben 1998 yılından beri egosunu yenmiş bir go oyuncusu tanımadım. bu kadar zeki insanın bulunduğu bir camiada ego savaşlarını da normal görenler olacaktır ancak bu oyunun türkiye'deki gelişimini etkiliyorsa bir noktada dur denmeliydi, olmadı. haliyle yıllarca emek veren insanlar uzaklaştı.
  • yeni başlayanlar ve kaynak sıkıntısı çekenler için elimdeki kaynakları paylaşmak istediğim oyundur. bunun içinde kitaplardan tut youtube kanallarına ve discord ve whatsapp gruplarına kadar geniş bir içerik bulunuyor.

    -----------------youtube ve twitch-----------------

    engin no go: twitch kanalı. son 2 aydır haftada en az 1 yayın açmaya çalışıyor engin yazılan. yayınları kaçırsanızda yayın kayıtlarına kanal üzerinden ulaşabilirsiniz. [twitch kanalı]

    şibumigo: hataycan (3d) tarafından haftalık olarak canlı yayınları olan twitch kanalı. ancak canlı yayınlar youtube kanalına da yükleniyor. oradan da takip edebilirsiniz.

    pae tv: polat fevzi dündar'ın (1d) go'ya yeni başlayanlar ve biraz da orta seviyeli oyunlar için hazırladığı videoları koyduğu kanal.

    şibumi go okulu: daha çok oyun yorumları vb. (türkçe)

    taşlı yol go okulu: şimdilik turnuva maç yorumları var. daha aktif olmaları temennimizdir :)

    go pro yeonwoo: koreli 2p go oyuncusu. çok severim. aşığım <3

    baduk doctor

    michael redmond's go tv

    dwyrin

    bıba baduk

    nick sibicky

    -----------------youtube ve twitch-----------------

    *************************************************************

    -----------------oynayabileceğiniz serverlar-----------------

    online go server

    kgs

    pandanet

    tygem --- direkt indirme linki

    wbaduk

    -----------------oynayabileceğiniz serverlar-----------------

    bunlar dışında da elbette serverlar var ancak bana göre en kullanışlıları seçtim. diğer bir çoğuna bakamadığım için zamanla eklemeye değer gördüklerimi buraya eklerim.

    -----------------go problemleri-----------------

    tsumego

    ogs puzzles

    gochild

    blacktoplay

    -----------------go problemleri-----------------

    *************************************************************

    oynadığın oyunun yorumlatmak için buraya oyunu yükleyebilirsin

    go program ve uygulamaları

    *************************************************************

    -----------------josekiler-----------------

    waltheri

    ogs joseki

    josekipedia

    -----------------josekiler-----------------

    -----------------go kitapları-----------------

    a'dan z'ye go kitapları: güncel olamayabiliyor. detay için yeşillendirebilirsiniz.

    -----------------go kitapları-----------------

    -----------------whatsapp ve discord grupları-----------------

    go-dojo -> discord sunucusudur. [daha aktif]

    türkiye go oyuncuları whatsapp grubu

    go çalışma grubu

    goizm

    -----------------whatsapp ve discord grupları-----------------

    şimdilik paylaşabileceğim bunlar var. burası güncellenebilir. eklememi istediğiniz, düzeltmek istediğiniz veya go ile ilgili herhangi bir konuda yeşillendirin lütfen.

    edit: youtube kanalları ve problem siteleri güncellenmiştir. 4li ve deomnibusdubidantum'a teşekkür ederim. twitch kanalı eklendi. josekiler güncellendi.

    edito: discord grupları güncellendi. davet linkleri düzeltildi.

    edit0: türkiye go oyuncuları wp grubu eklendi. engin no go: twitch kanalı eklendi.

    edit1: bazı düzenlemeler ve yeni twitch kanalı eklendi.

    edit2: genel performans iyileştirmeleri.
  • (bkz: #118218575) yazarın eleştirdiği üst entrydeki taraflı olma durumu aynı şekilde kendi entrysinde de mevcut maalesef. bahsedilen ilk nesil oyuncular ise çabalamışlar hepsine teşekkür ederim. ancak go'nun türkiye'deki gelişimi ilk nesildeki insanların çabalarından ibaret demek kesinlikle şu an go için çabalayan oyunculara nankörlük etmektir. tekrar hareketlenmesinin ise yeni neslin bağımsız bir şekilde çabalayıp, go'yu ileriye taşımak isteklerinin sonucudur. 5 yıl olmadı oyuna başlayalı belki ancak merak etmeyin biz de turnuva turnuva tahta taşıdık, devam etmeyeceğini bildiğimiz insanlara go anlattık, okullarda dersler verdik, atölyeler açtık.

    yeteri kadar gelişememesini ve sekteye uğramasının ana sebebi ise gerçekten gereksiz ego sahibi kişiler. son zamanlarda gördüğüm ilk neslin davranışları ve tavırları ile bu durumu daha iyi anladım maalesef. yapılan etkinliklere dair fikirlerinizi söylediğinizde "daha iyisini buyur sen yap!" demelerinden ve daha iyisini yaptığınız da ise katılım sağlamayıp, iletişim kurmayıp, sessizliğe gömülmelerinden anlayabilirsiniz egolarının büyüklüklerini.
hesabın var mı? giriş yap